Bölüm | 96

26 6 1
                                    



İzaya malikanenin olduğu yere geldi. Alevler içinde yıkık dökük bir hale gelmişti, kendi elleriyle inşaa ettiği malikanesinden eser kalmamıştı.

Ellerini cebine koydu ve rüzgarla beraber dalgalanan saçları ile gökyüzüne baktı.

"Lanet olsun..."

Aniden, savaşın olduğu yere bir kilometre ileriye gitti. Rhaegal ve ejderhası yanyanaydı ve gözleri açık şekilde birbirlerine bakıyordu.

"Çok geç kaldım."

Rhaegal ve Baelon savaşırken, İzaya ise Ademir'i öldürmüştü. Baelon'a destek veren asurayı kendi elleriyle yok etmişti. Eğer yardım etmeseydi, Rhaegal'ın kazanma şansı yoktu.

İzaya saçlarını geriye attı. "Bana bunun işe yarayacağını söylemiştin, neden bir sonuç alamadım."

İzaya gökyüzüne baktı ve gözlerini kıstı.

"Yaptıklarından bir şey anlamıyorum..."

Yağmur yağmaya başladı, İzaya'nın yüzyıllardır yaptığı plan bir çırpıda yok olmuştu. Her şeyini Rhaegal'e bağlamıştı ama bir sonuç alamamıştı. Elleri boş bir şekilde ortada kalmıştı.

Esen rüzgar ile birlikte İzaya ortadan kaybolmuştu, artık Edeya kıtasında bir işi kalmamıştı. Edeya kıtası ise daha önce hiç olmamış olaylara tanık olmaya başladı.

Ejderha ailesi tamamen yok olmuştu, mahkeme salonundaki tüm ejderhalar ve binicileri ölmüştü. Cesetleri iblis kralı tarafından götürüldü ve kısa bir süreliğine savaş ertelendi.

Tüm bunları kabul etmeyen ve başından beri Aenys Dragonblood'un kendini feda etmemesini savunan tak kişi Kaiser Fhenix'di.

Ellerini sıktı ve yıkık mahkeme salonuna baktı. Ardından hemen yanında duran Gilead'a döndü.

"Sen, az önce bir aileyi yok ettin. Bunun farkındasın değil mi? Öyle sıradan bir aile bile değil, kıtadaki dört sütundan birini yok ettin."

Gilead omuzlarını silkti ve üst dudaktan konuşmaya başladı.

"Peki ne olmuş? Hala hayatta olan iki erkek çocukları var değil mi? Onlar aileyi yeniden kurabilirler. İkiside güçlüler."

Kaiser bu sözleri duyunca öfkesinden yakasına yapıştı ve kendisine doğru çekip sıktı.

"Sen gerçekten piç kurusunun tekisin, Aenys Dragonblood bizim için kendini feda etti ve sen onun yasını bile tutmuyorsun."

Gilead, Kaiser'i itti ve yakalarını düzeltti. "O sadece oğlunun yaptığı bir hatayı düzeltti o kadar, onun yerinde olsam bu utançla yaşayacağıma aynı şekilde kendimi feda ederdim."

Kaiser öfkeden deliye dönmüştü, Tairel aralarına girmek zorunda kaldı.

"Bu kadarı yeter, lütfen sakinleşelim. Öncelikle Rhaegal'ı bulup olanları sormamız gerekiyor, ardından daha büyük problemimiz olan iblis kralı ile ilgili bir şey yapmalıyız." Dedi.

Kaiser burnunu kıvırdı ve arkasını dönüp çocuklarının yanına gitti.

"Bundan sonra yapacağınız her hamleyi kendinizi düşünerek yapsanız iyi olur. Anka ailesi bundan sonra sadece kendisini ve krallığını korumak için savaşacaktır. Cardinal krallığının sınırlarına bir tane bile griffin gelirse bunu savaş ilanı olarak kabul edeceğim ve ona göre hareket edeceğim. Kimse benden merhamet beklemesin, bugün olanları herkese anlatacağım."

Kaiser mavi anka kuşuna bindi ve çocuklarını arkasına alıp uçup gitti. Gilead ve Tairel arkasından bakmakla yetindi.

Tairel, Gilead'a döndü. "Yaptığını gördün mü? Şimdi ejderhalar olmadığına göre en büyük ateş gücümüzü kaybettik. İblis kralı yakında yine gelecek ve biz bu konuda ne yapacağız?!"

Ejder Soyu ( Yeniden Yapım ) Where stories live. Discover now