Bölüm | 61

42 9 15
                                    



Rhaegal ve Edora yola çıktılar, Edora fazla yürüyemediği için Rhaegal'ın omuzlarında oturup seyahat ediyordu. Ormanın içinden geçerken kuşlar ötüyordu ama görünmüyorlardı, yoğun ağaç örtüsü kırılgan güneş ışınlarını tek gösteriyordu.

"Daha çok yürüyecek miyiz?"

"Evet."

"Ne kadar gideceğiz?"

"Çok."

"Ne kadar çok?"

"Hesaplayabileceğinden daha çok."

Edora böyle tuhaf sorular sormaya devam ediyordu, Rhaegal ise bıkmadan soruların hepsini cevaplıyordu.

"Keşke Tessarion burada olsaydı, kolaylıkla ağaçları geçip imparatorluğa gidebilirdim..."

Edora ağaçlara baktı, üzerindeki sarmaşıkları ve ağaçların üzerinde gezen dört kollu mor renkli maymunlara.

"Vay canına..."

"Neredeyse aramızda üç yaş var ama bir çocuktan daha çocuk..."

Rhaegal geçmiş yaşamındaki yaşını hesaba katmadan konuşuyordu ve bu yüzden onun yaşındakiler ona çocuk gibi geliyordu. Edora'nın ondan küçük olması hareketlerinin normal olduğunu gösteriyordu, buradaki tek tuhaf kişi Rhaegal'dı.

Ormanın içinde belirli bir süre yürüdükten sonra Rhaegal durdu. Etrafta tuhaf bir mana seziyordu, Edora'yı yavaşça indirdi.

"Bir şey mi oldu?"

Rhaegal üç gözlü kılıcını ortaya çıkardı. "Burada bir şey var."

Edora, Rhaegal'ın arkasına saklandı. Rhaegal hemen gözlerini açtı ve Edora'yı tutup sağ tarafa doğru uzun atladı. Bir mana patlaması durdukları yere geldi, Edora korkuyla bağırdı. Rhaegal onu sıkıca tutup koşmaya başladı.

Ne olduğunu bilmeden koşmaya devam ediyordu, canavar mı yoksa bir insan mı? Bilmiyordu. Edora sıkıca sarıldı, Rhaegal kılıcının özelliğini kullanıp varlığını gizledi. Ardından ceketini uzunca yırttı, Edora'yı sırtına sıkıca bağladı.

"Ne yapacağız..?" Edora sessizce söyledi.

"İlk önce bunun ne olduğunu öğrenelim."

Bir hırlama sesi geldi, sesin geldiği yöne baktılar. Beyaz kaplan şeklinde kafasında geriye doğru giden iki mavi renkli boynuz vardı, pençeleri masmaviydi tıpkı gözleri gibi.

"Bu bir Darendon." Dedi Edora.

"Daren ne?"

"Ormanların kralı olarak da bilinen bir türdür, kendinden daha güçlü bir düşman hissederse onunla sırf egosundan dolayı savaşır ve sanırım seni tehdit olarak görüyor. Onun bölgesine girmiş olmalıyız..."

Rhaegal ayağı kalktı ve varlığını gizlemeyi bıraktı. Öldürme niyetini tüm ormana yaydı, Darendon ona devasa dişlerini gösterdi ve saldırıya geçti.

Rhaegal kılıcını hızlı bir şekilde Darendona savurdu, devasa beyaz kaplan uzun pençeleri ile kılıcı geri gönderdi ama hemen arkasından gelen tekmeyi suratına yemekten kurtulamadı.

Ağaca çarpan darendon afalladı ama hemen kendini toparlayıp etrafında topladığı mana ile büyük bir patlama yarattı. Rhaegal mana kalkanı yaratıp patlamayı engelledi hemen ardından darendon kalkanı kırmak için saldırdı, Rhaegal tam kalkanı kırdığı anda sol bacağını kesti. 

Ardından kılıcını beyaz kaplanın kalbine sapladı, tüm kıyafetleri kanlar içinde kalmıştı. Yine de durmadı ve kaplanı tamamen öldürdüğünden emin olmadan kesmeye devam etti. Darendon en sonunda hareket etmeyi kesti, son nefesini vermişti. Rhaegal cesetten kılıcını çekti ve yüzündeki kanları temizledi, Edora'ya döndü.

Ejder Soyu ( Yeniden Yapım ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin