Bölüm | 71

24 5 0
                                    



Rhaegal öğrencileri ile birlikte ormanın derinlerine indi ve büyük bir zindan keşfetti. Zindanın kapısı sarmaşıklar ile kaplıydı, bu yüzden girişi çok dardı. Rhaegal kan alevlerini kullanıp girişi  açtı, içeriye girdiğinde boğuk bir hava vardı.

Diğerleri onun peşine takılmaya başladı, içerisi çok fazla karanlıktı. Rhaegal bir kaç adım attığında tavanda, yerde ve duvarlarda yuvarlak mavi renkli taşlar parıldamaya başladı. Öğrenciler hayranlıkla taşları incelemeye başladı, Rhaegal yoluna devam etti.

"Devam edelim, fazla meraklı olup etrafı kontrol etmeyin. Başınıza bir şey gelebilir ve taşlara dokunmayın."

Taşlara dokunmak için hareket eden öğrencilerden biri elini geri çekti ve hepsi tek sıra halinde Rhaegal'ın peşine takıldı. Rhaegal zindanın derinlerine inmeye devam etti, bir kaç yüz metre gittikten sonra kara kılıcını çekti.

"Hazırlanın."  Dedi.

Öğrenciler silahlarını hazırda bekletmeye başladı, ayak sesleri gelmeye başladı. Rhaegal sesleri dinlediğinde kara kılıcını kan alevleri ile kapladı.

Kyieeehh!!!

Mağaranın duvarlarında yankılanan ses her tarafa yayıldı, öğrencilerin çoğu korkuyordu bu yüzden hepsi Rhaegal'ın arkasına gizlenmiş şekildeydi.

Zindanın derinlerinden gelen sesler iyice yakınlaşmaya başladı.

"Geliyorlar!!" Dedi öğrencilerden biri.

Zindanın derinlerine inen giriş dardı bu yüzden topluca gelen bu grubun tek seferde dışarıya çıkması imkansızdı. Girişten gelen bir metre boyunda dört kollu kambur gözsüz bir canavar Rhaegal'e saldırdı.

Rhaegal hemen sağ tarafa çekilip kafasını gövdesinden ayırdı. Hemen arkasından gelen diğerleri kesmeye ve yakmaya başladı.

"Vasallar!!" Dedi Erza.

Vasallar, tek başına oldukları zaman fazla güçlü değillerdir ama sürü halinde bulaşılmayacak derecede tehlikelidirler.

Rhaegal bir adım geriye atladı. "Toprak büyüsü kullanan herkes tek bir yere toplansın ve girişi iyice daraltmaya odaklansın."

Vasallar ard arda gelmeye devam ediyordu, Erza hemen Rhaegal'ın yanına geldi ve ikiside ailesine özgü alevleri kullanıp savaşmaya başladı.

Öğrenciler, Rhaegal'ın dediğini yapmaya çalıştı ve girişi iyice daralttı. Ardından büyük rüzgar hilalleri yaratıp ard arda göndermeye başladı. Vasalların uzuvları ve yeşil renkli kanları etrafa yayılmaya başladı.

Ölene kadar savaşmaya devam eden bu yaratıklar, ısı yayan her şeye saldırmaya meyilliydiler. Rhaegal bunu bildiği için etraftaki ısıyı arttırıp onları kör etmeye çalışacaktı. Ama vasallar ardı ardına gelip bunu yapmasına engel oluyordu.

Rhaegal'ın gözleri Luna'yı aradı, Luna hala korkuyordu ve kılıcını tutmakta zorlanıyordu.

"Erza oyala onları!!"

"Tamam!!"

Rhaegal, hemen Luna'nın yanına gitti ve omuzlarından tuttu.

"Kendine gel, şimdi savaşın ortasındayız. Eğer savaşmazsan kaybedeceğiz ve hepimiz burada öleceğiz!!"

Luna boş gözlerle Rhaegal'e baktı, Rhaegal onu sallamaya devam etti.

"Kendine gel!!"

Erza bir çığlık attı, Rhaegal hemen Luna'yı bıraktı ve Erza'nın yanına koştu. Erza'nın üzerine atlamaya çalışan vasalları tek tek kesip biçti.

Ejder Soyu ( Yeniden Yapım ) Where stories live. Discover now