Ejder Soyu ( Yeniden Yapım )

Bölüm | 36

Kılıç sesleri dağın tepesinden yükseliyordu, Rhaegal ve Uriel dağın en tepesinde kılıçlarını çarpıştırıyordu. Uriel ne kadar çabalasa da Rhaegal yerinden bile oynamadan onun saldırılarını kolaylıkla geriye doğru gönderiyordu.

"Bu kadar mıydın?" Dedi Rhaegal.

Uriel önüne gelen saçlarını geriye doğru attı, nefes nefese kalmıştı. Rhaegal bir elini cebine kattı.

"Pekala seninle tek elimle savaşcağım, bakalım ne kadar beni yoracaksın."

Uriel gözlerini kıstı ve saldırıya geçti, Rhaegal gelen kılıcı engelledi ve ardından arkasına geçip kılıcının sapıyla sırtına vurdu ve yere düşürdü.

"Kalk ayağı kimse seni yerden kaldırmayacak bundan sonra tek başınasın."

Uriel yerden kalktı ve Rhaegal'e döndü. Rhaegal gözlerini kıstı, gücünün neredeyse tükendiğini görebiliyordu.

"Sınırlarını zorla, bundan daha fazlası olduğunu biliyorum. Göster kendini!!"

Rhaegal bağırdı, sesi tüm dağlarda yankılanmaya başladı. Ardından Uriel'in etrafına mana toplanmaya başlandı, mana o kadar saf ve yoğundu ki...

Rhaegal gözlerini alamadı.

"İnanılmaz..." diye düşündü.

Uriel yerden kalkmıştı ama kılıcına yaslanıp zor ayakta duruyordu. Yayılan mana o kadar saf ve güzeldi ki Rhaegal hayranlıkla bakıyordu.

Uriel'in bedeni daha fazla dayanamadı ve yere düşüp bayıldı. O saf mana dağılıp yok oldu.

"Bunu gördün mü?" Dedi Rhaegal.

Tessarion bile hayretler içindeydi. "Hala gördüklerime inanamıyorum..."

"Bu kadar saf mana görmemiştim, bu kız gerçekte kim..?"

Rhaegal hemen yanına gitti ve baş parmağını ısırıp bir damla kan yüzüne döktü.

"Kan Manipülasyonu ; feda."

Kan parıldadı ve ışık rengine döndü. Uriel'in bedenindeki mana yenilendi ve bedenindeki tüm yaralar iyileşti.

Kan büyüsü sadece ejderhalara özel bir büyüydü. Kendi kanlarını istediği gibi şekillendirip kullanabilirdiler. Hem iyileşmek için hemde savaşmak için ayrı ayrı kullanabilirler.

Rhaegal Uriel'i yerden kaldırdı, ardından rüzgarı kullanıp havalandı. Dağdan aşağıya doğru hızlıca inmeye başladı, gelen rüzgarı engellemek için manadan oluşan mavi bir bariyer oluşturdu.

Dağın aşağısındaki mağaraya girdi, boyut rünündeki odunları döktü. Ardından Tessarion gölgesinden çıktı ve ağzında alev oluşturdu. Elini ağzına kattı ve alevi alıp odunların içine attı. Tessarion yere uzandı ve mağaraya gelen rüzgarı engellemek için etten kalkan oldu.

Rhaegal Uriel'in  yüzüne düşmüş saçları kenara çekti. Ardından yanağına dokundu.

"Savunmasız bir kızı taciz mi ediyorsun?" Dedi Tessarion.

Rhaegal yan gözlerle baktı, Tessarion başını diğer tarafa çekti.

"Geçmiş yaşamımda buna dair bir şey sergilememişti, neden bir anda böyle oldu?"

"Belkide çoktan olmuştu ama sen fark etmedin."

"Bu imkansız, neredeyse birlikte yatıp kalkıyorduk. Neden benden bunu gizlesin ki? Uriel böyle bir şeyi benden gizlemezdi. Acaba antrenmanlar onun mana kanallarını mı temizledi? Ama yine de ben bile bunu başaramadım..."