Ejder Soyu ( Yeniden Yapım )

Bölüm | 11

Rhaegal ağacın içine girdi ve Osiris koltuğunda oturmuştu. Rhaegal çantasını yere bıraktı.

"Geri gelmişsin." Dedi Osiris.

"Evet, eğitimime kaldığım yerden devam etmek istiyorum. En kısa sürede güçlenmek istiyorum."

Osiris ayağı kalktı. "Evet istekli olduğunu biliyorum ama bedenin hala küçük. Kendine fazla yüklenmesen iyi olur gelişimin düşebilir."

Rhaegal bedenini ejderhaların özel Alevi olan kan alevleri ile kapladı.

"Ben ejderhanın soyundan geliyorum, bedenim normal insanlardan daha güçlüdür. Damarlarımda tanrıların kanı akıyor."

Ejderhalar, Griffinler, ruhlar ve ankalar. Bunlar Edeya kıtasında tanrı olarak kabul gören ırklar ve bunları eğitip onlarla bağ kuranlara ise tanrıların soyundan geldiği iddia ediliyor.

Bu tutum karşısında Osiris gülümsedi. Çünkü onun bildiği bir şey vardı ve bunu kimse bilmiyordu.

"Haklısın, damarlarında sıradan bir kan akmıyor ve o zaman sana sıradan bir muamele göstermeyeceğim."

Osiris bir adım attı ve Rhaegal'ın yakasından tutup suyun içine attı. Rhaegal daha ne olduğunu anlayamadan suyun içinde yüz üstü uzanıyordu.

Hemen kendini kaldırmaya çalıştı ama Osiris boynundan tutup onu boğmaya başladı. Rhaegal boğulduğunu anladığında çırpınmaya başladı. Tessairon gölgeden çıktı ama Osiris'in anlındaki mor göz parıldadı ve Tessarion'u yere sabitledi.

"İçine çek, tüm suyu özümse."

Rhaegal'ın ağzından, burnundan ve kulaklarından içeriye asura suyu girmeye başladı. Rhaegal'ın ağzından çıkan baloncuklar artmaya başladı, asura suyu Rhaegal'ın bedenine girdiğinde mana kanallarına nüfuz etti.

Nüfus eden asura suyu parıldadı ve Rhaegal'ın mana kanalları iyice gelişmeye başladı.

Asura suyu Osiris'in memleketinden gelen bu özel su içinde ıslanan çocukların manasını arttırıp aurasını arındırmaya yarıyordu. Ayrıca çocuklara çelik kadar sert bir beden verir. İçinde bulunduğun süre boyunca daha çok etki kazanırsın.

Rhaegal şuana kadar yedi dakikadan fazlaydı. Osiris Rhaegal'ı suyun içinden çıkardı. Rhaegal yere düştüğünde öksürerek ağzındaki suları çıkardı.

"Baştan söyleseydin daha iyi olmaz mıydı?" Rhaegal ağzını sildikten sonra söyledi.

"Hayır, hayatın tehlikedeyken daha kolay kabul ederdin. Algıların sadece hayatta kalmaya odaklandığı için bedenin asura suyuna daha kolay adapte olucaktı."

Rhaegal derin bir nefes aldı. "Hayatımda hiç bu kadar kalbim hızlı atmamıştı."

Rhaegal ayağı kalktı, avuçlarını sıktı ve manasını saldı.

"Vay canına..."

Rhaegal'ın mana damarlarından akan mana eskisinden daha hızlı ve saftı. Aurasını eskisinden daha kolay kontrol edebiliyordu.

Hemen bileğini içine alacak şekilde uzun bir aura kılıcı yaptı. Mana kılıcı yaptığında kılıç her zaman zayıf ve güçsüz kalıyordu. Aurasını önceden doğru düzgün kontrol edemediği için aura kılıcı yapmakta zorlanıyordu.

Rhaegal kılıcını test etmek için derin bir nefes aldı ve öne atıldı. Refleksleri eskisine nazaran daha güçlü ve hızlıydı. Kılıcının keskinliği önemli ölçüde artmıştı.

Rhaegal istemsizce yüzünde çarpık bir gülümseme oldu. Elindeki aura kılıcına baktı.

"Bununla neler yapabileceğimi düşünemiyorum bile..." diye düşündü.