Ejder Soyu ( Yeniden Yapım )

Bölüm | 63

Akademi büyü faaliyetleri gösterdiği sıcak departmanda Rhaegal en arka sırada oturmuştu. Asil ailelerin varisleri ve erkek çocukları genellikle soğuk departmana yani kılıç ve benzeri eğitim aldıkları departmana yazılırlardı. Rhaegal bunun gibi şeylerde zaten üst seviyede olduğu için gerek yoktu, bu yüzden akademinin sıcak departmanına gidip ekstradan büyü öğrenmeyi tercih etmişti.

Hemen yanında oturan kişi ise Erza'ydı, Erza aynı sınıfta oldukları için çok mutlu olmuştu. Rhaegal dersi dinlemekte zorlanıyordu, çünkü onu izleyen gözlerin olduğunu biliyordu.

Hemen arkalarında oturan Luna, ikisine ters ters bakıyordu ve Rhaegal bunu hissediyordu.

Akademi profesörü tebeşir ile tahtaya uzun bir çizgi çizdi.

"Bildiğiniz gibi birden farklı büyü türü vardır bunlar ; uzay büyüleri, elemental büyüler ve aura yani manamızı somutlaştırıp şekil verdiğimiz büyülerdir."

Profesör tahtaya x ve y noktası çizdi.

"Uzay büyülerinin en yaygını kısa mesafeli ışınlanmalardır.  Daha uzun mesafeli ışınlanmalar nasıl olunur kimse bilemez, ancak bize geçmişten bırakılan bazı portallar vardır ve bu portallar aracılığıyla uzun mesafeleri aşabiliriz. Genellikle bu seyahatler krallıklar arası olur ve geçiş ücretleri baya pahalıdır."

Mana ile yapılan ışınlanma hala tam olarak uzun mesafeli değildi. En fazla on metre ilerisine ışınlanabilirsin ve bunu genellikle yapmak çok zordur, uzun bir konsantrasyon gerektiren bu iş savaş sırasında yapılamayacak kadar dikkat dağıtıcıydı.

Onun aksine ışınlanma kapıları hala nasıl yapıldığı çözülemedi, üzerindeki mor renkli yazıtlar ile çalışan bu kapılar sadece krallıklar arasında kullanılırdı.

"Diğer konumuz ise boyut rünleri, bildiğiniz gibi boyut rünleri eşya taşımanın en kolay yoludur. Sınırlı sayıda olduğu için onlarında fiyatları her zaman gibi pahalıdır."

Uzay büyüsü gerektiren her şey eser yardımı ile yapılırdı. Bu yüzden fiyatları her zaman uçuk seviyedeydi. 

Öğrencilerden biri elini kaldırdı. "Neden mana ile böyle şeyleri yapamıyoruz?" Diye sordu.

Profesör gülümsedi. "Mana bize temel şeyler için kullanılışlıdır. Element kontrolü, çeşitli silahlar ve tesisler konusunda yardım eder. Doğaya nüfus edebilecek her şeyi mana ile yapabilirsin ama uzay büyüleri bizim teknolojimiz ve büyümüzün çok üstünde bu yüzden eski insanlardan kalmış olan bu kalıntıları kullanıyoruz. Aradan yüzyıllar geçmesine rağmen hala doğru düzgün bir şekilde onların teknolojisine yetişemedik."

Rhaegal gözlerini kıstı, eski insanların teknolojisi hala gizemini koruyan bir şeydi. Nasıl olurda bu kadar ileri derecede bir teknolojiye sahiptiler anlamıyordu. Bunu bir gün İzaya'ya sormayı hedefliyordu, onu yeniden ne zaman göreceğini bilmiyordu tabi.

"Elemental büyüler bildiğiniz gibi dört ana element vardı. Hava, su, toprak ve ateş. Bunların arısında en tehlikeli olanı ateştir ve aynı zamanda bu elementlerin yan elementleri vardı. Yıldırım, buz, yer çekimi ve ses. İnsanlar genellikle bir elementle doğar ama bazen bu sayı ikiye çıkar.

Savaş üzerinde gelişmek isteyen insanlar çoğunlukla maceracı olmak isteyenler. Tek bir element üzerinden ilerler, bu elementi en güçlü haline getirip güçlerini arttırmaya çalışırlar. İnsanlar o yüzden her zaman tek element üzerinde ustalaşmayı tercih ederler, bunun yanı sıra elfler doğa ile uyum içerisindedir ve onlar genellikle iki veya üç elementide kontrol edebilirler. Elfler insanlar göre daha üstün bir mana duyarlılığı vardır."