Dokuzuncu Bölüm / Balo-part 2-

611 37 93
                                    

"Çok güzel olmuşsunuz bayanlar." dedi Ahmet.
"Başka zaman olsa bayan değil kadın diye seni zorbalardım abi ama teşekkür ederiz." dedi Sıla gülümseyen sesiyle.

"Teşekkürler Ahmet." dedi Feride de. Yeni sıktığı parfüm kokusu çok güzeldi.

Salona doğru yürümeye başladılar. Dedikodu yuvasıydı içerisi..
----------------------------

İçeri girdikten sonra masalardan birine geçtik ve gelen geçen kişilere selam veriyorduk. Yanımda iki hanım efendi vardı ve ikisi de aşırı güzel. Masada etrafı kolaçan ederek içeriyi seyrediyordum.

Masamıza bırakılan alkole baktığımda Feride birini almış yudumlayarak çevresine bakıyordu. Ben de birini alıp içmeye başladım. Sıla içmiyordu.
"Ben kendime göre bir şeyler bulayım." dedi ve masadan içeceklerin servis edildiği kısma doğru ilerledi. Arkasından onu kontrol ediyordum. Feride'nin kıkırdamasını duydum. "Biraz kontrol manyağı mısın acaba sen?" dedi gülerek. "Ne alaka ya, kardeşime göz kulak da mı olmayayım baksana çok güzel bir kardeşe sahibim." dedim onun gibi dirseklerimi masaya yaslayarak ve eğilerek.

"Evet kankam diye demiyorum taş gibi kız. Kocası çok şanslı."dedi imalı imalı gülerek. "Benim gibi bir abisi var o kocası fazla ümitlenmesin. Benim kardeşimi almak o kadar kolay değil." dedim istemsiz kaşlarım çatılmıştı. Bu durum Feride'yi daha da güldürürken ben de ona gülmüştüm.

Gülerken göz göze gelmiştik. İkimizin de gülmesi kesilmiş sırıtarak birbirimize bakıyorduk. Gözlerini kaçırıp arkama baktığında gözleri pörtlemişti. "Oha!" dedi yüksek sesle. Refleksle arkama döndüğümde kapıdan giren Mert ve Elvin ve arkalarından giren Enes ve yanında koluna girmiş Başak'ı gördüğümde benim de ağzımdan "Yok devenin bale pabucu," çıkmıştı.

"Barışmışlar mı yoksa?" dedi Feride ona dönüp omuzlarımı kaldırdım. "Bilmem olabilir. Bana o kayıtları boşuna sildirmedi bence." dedim düşünceli bir sesle.

"Ay çatlarım ben, Sıla nerede hemen öğrenmemiz lazım!" dedi kıpır kıpır ve yerinde duramaz halde. "Kızım size ne?" dedim ben onun tam tersiydim. "Ne demek sana ne?" dedi tek kaşını kaldırarak. "Tamam kızma." dedim ellerimi havaya kaldırarak.

Sıla hızlı adımlarla yanımıza geldi, "Enes'le Başak'ı gördünüz mü?" dedi onun da gözleri yerinden çıkacak gibiydi.Ortamdaki herkes zaten ikisine odaklanmıştı. "Ay balodan hemen sonra kız gecesi ayarlıyorum. Benim odamda dedikodunun dibine vuracağız!" dedi Sıla, "Aşırı iyi fikir hemen bizim gruba yaz kızların da haberi olsun." dedi Feride. Yavaş yavaş alkışladım ve dudağımı büktüm.Kaşlarımı havalandırıp "Vallahi tebrikler şu dayanışma FBI'da yok." dedim ikisi de güldü ve Sıla mesaj attı. Başak hızlıca yanımıza geldi, "Ay aslında size bugün anlatacaktım ama siz de herkesle öğrenin istedim." dedi gülerek.
"Barıştınız yani?" dedi Sıla kocaman gülümsüyordu. Başak başını salladı. "Tüm detayları gece anlatırım." dedi.

"Ay çok sevindim!" ikisi birde sarıldılar Başak'a. "Teşekkürler canım." dedi Başak ve ben de söze girip, "Biz detayları Enes'ten mi alıyoruz?" dedim.

Üçü de gülüp bana baktılar. "Evet Enes de size anlatır." dedi Başak. Başımı sallayıp, "Sizin adınıza sevindim." dedim. "Teşekkürler." dedi ve kızlara el sallayıp masasına geçti.

"Dur bakalım daha ne şoklar yaşayacağız." dedi Sıla ve elindeki meyve suyu gibi duran kokteylden içti.
"Alkolsüz değil mi o?" dedim. "Evet." dedi.

O sırada sahneye yöneticilerden biri çıktı ve kısa bir konuşma yaptı ve eğlence başladı.

İlk çalan şarkı dans şarkısıydı. Önce Başak ve Enes dansa kalktı. Herkes alkışlamıştı. Çoğu kişinin yüzü gülüyordu. Sonra Mert ve Elvin dansa kalkmıştı. Bu sefer ben alkışlayıp ıslık öttürdüm ve diğerleri de bana katıldı.

Ateş Hattı-AhFer-Where stories live. Discover now