21♥Beni Seviyordu

3.8K 356 30
                                    

Klavye için uygulama indirdim ve nihayet 'ığşüç' gibi harfler yüzünden yaşadığım eziyetten kurtuldum asjfkdk Tabi hala alışamadım ve o bölüm şeysinde kullandığım kalpciği bulamadım ama napalım zamanla alışcaz artık ^^

*Baekhyun Şeysi* (evet yine Baekhyun adjfkdk)

Evime gelince soğuk bi duş aldım ilk olarak. Ardından bizimkilere toplu olarak "Endişelenmeyin, ailem ile ilgili acil bi işim çıktı. Biriniz bavullarımı alıp eve dönerken bana bırakırsa sevinirim ^^" mesajı attıktan sonra telefonumu kapatarak üstüme bir şeyler geçirip yakın bir markete gittim. Depresyon setimi tamamladıktan sonra mutlu mesut(!) bi şekilde evime kapanıp depresyon setimi hazırladım. Kolalar, cipsler, köşeye konan biralar, internetten bulunan herhangi bir romantik komedi, bi top peçete, çikolata zulası...

Herşey hazır olduktan sonra laptopu sandalyenin ortasına sabitleyip perdelerin hepsini kapattım. Yerime kurulup filmi başlattım. Filmdeki karakterler kahkaha atarken hömkürmek falan güzel şeydi de romantik komedilerin vaz geçilmezi olan öpüşme sahnesinden sonra peçeteler de yetmez olmuştu.

En son belki burda uyurum diye yanıma aldığım battaniyeye sümkürürken biri kapıya öküz gibi vurmaya başlamıştı.

Ailem gelecek değildi, kesinlikle bizimkilerden biriydi. Fazla takmayıp battaniyeyle olan romantik anıma geri döndüm.

"BAEKHYUN AÇ ŞU SİKİK KAPIYI!" Sehun'un gür sesi duyulduğunda gözlerimi devirdim.

"Baekhyun?" diyen Minki'nin sesi duyulduğunda 'bunlar neyin peşinde ulan' modunda ayağa kalktım. Kapıya doğru ilerlerken ayağıma yapışan sümüklü peçeteyi parmaklarımın ucuyla alıp attıktan sonra mayın tarlasında ilerler gibi bir edayla kapıya doğru gittim. Kapıyı açtığımda Sehun, Luhan ve Minki şok olmuş bir şekilde bana bakıyordu.

"Baek sana ne oldu böyle?" Luhan'ın dudaklarından hayret dolu bir nida koptu.

"Ne işiniz var burda?" Minki denen herife bakarak söylerken aslında vermek istediğim mesaj 'bu otoban orospusunu kapıma getirmekteki amacınız neydi?' idi

"Minki hyungun seninle konuşmak istediği bir şey varmış." dedi Sehun.

"Evim misafir kabul etmek için pek müsait değil. Ne söyleyecekseniz burda söyleyin." o adamla yüz yüze konuşmaya cesaretim olmadığı için herkese hitaben konuştum. Ama diğerleri bu söylediğimi duyar duymaz arabalarına gidip bizi yalnız bırakmıştı.

"Bizi gördüğünü biliyorum Baekhyun." aferin orospu

"Bunun için mi geldin?" gözlerimi devirerek sordum. Nispet mi yapacaktı yani?

"Chanyeol'ü seviyorsun, biliyorum." tekrar inkar edecektim ki sustum. Zaten başıma ne geldiyse sırf bu kabullenememem yüzünden gelmemiş miydi? "O da seni seviyor."

"Seviyordu." diye düzelttim.

"Hayır hala seviyor. Dün gece sen gittikten sonra onu görmeliydin Baekhyun. Boynuma sarılıp çocuk gibi ağladı. Senden vaz geçmek istemediğini söyledi. Ama onu sürekli peşinde dolaşıp rahatsız edemem dedi. Benimle olmayı denemek istiyormuş, bunu isteyen tarafı beyniymiş. Ama kalbinin sesi beyninin sesini bastırıyor Baekhyun. O seni seviyor. Her ne kadar vaz geçmeyi denese de seni sevmeye devam edecek. Dün seni odana geri dönerken gördüm. Bizi gördüğünü anladım, peşinden gelip anlatmak istedim ama Chanyeol öyle çaresiz bi ruh halindeydi ki onu yalnız bırakamadım." kafam karışmış bi şekilde olanları dinlerken sözlerinin tek kelimesini bile kaçırmamaya çalışıyordum. "Sabah seni odanda bulamayınca hala yüzüyorsun sanıp sahile seni aramaya gitti. Sonra senin mesajın gelince Luhan ve Sehun sana bakmaya geleceklerini söyledi. Ben de Chanyeol'ün dönmesini beklemeden onlarla beraber geldim. O gelmeden sana bunları anlatmak istedim çünkü o gelince ona kötü davranmanı istemiyorum. O senin ondan nefret ettiğini düşünüyor. Birazdan gelince ona kötü davranırsan bu sefer tamamen vaz geçer. Şimdi o gelmeden gitmeliyim. Kendine iyi bak." bütün her şeyi söyleyip arabaya binmeden önce el salladı. Ruh gibi bi şekilde içeri girip kapıyı kapatmama rağmen kapıdan ayrılamadım. Dakikalarca orada durup Minki'nin dediklerini hazmetmeye çalıştım. Yani o beni bırakmayacak mıydı? Birazdan gelince ne yapmalıydım? Birazdan gelecek miydi peki? Gelmeyeceğine neredeyse emindim. Çünkü o benden vaz geçmişti öyle değil mi?

Dış kapının açılma sesi duyulur duyulmaz kapıyı açtım. Gözlerimiz buluştuğu zaman içimde tarifsiz bi mutluluk oluştu. 'geldi'dedim içimden 'gitmedi'

"Baekhyun?" dedi adım atmayarak

"Evet Chanyeol benim." dedim gülümseyerek.

"Sen iyi misin?"

"Değilim." dedim gözlerim tekrar dolmaya başlarken.

"Hasta mısın?" hemen yanıma koşmuştu. Elini alnıma koyduğu zaman kaşları endişeyle çatıldı. "Ateşin var." yüksek dozlu ağlama seansı sonrası bilirsiniz ki ateşiniz çıkar. Elimi yanağına koydum ben de.

"Senin de ateşin var." dedim. Sarılmamak için kendimi zor tutarak gözlerimi gözlerine kenetledim. Merdivenler olmasaydı bana tepeden bakıyor olurdu ama merdivenler sayesinde yukarı doğru bakarken boynumu fıtık etme sorunundan kurtulmuştum.

"Chanyeol sana bir şey söylemek istiyorum." dedim. Yüzü garip bi şekil alırken kafasını salladı.

"Gitmemi mi isteyeceksin? Pekala giderim. Sadece nasıl olduğunu görmek istemiştim." geri çıkacakken merdivenlerden bi iki tanesini inip bileğini tuttum. Bu sefer de kafamı kaldırmak zorunda kalmıştım.

"Seni seviyorum." sevdiğimi kendime bile itiraf edemezken bunu Chanyeol'e söylediğim anın hayalini kurmuştum hep. Rahatlatıcı bi his sağlayacağını hiç tahmin edememiştim.

"Arkadaş olalım falan mı diyeceksin devamında? Hani seni arkadaş olarak seviyorum, bu yüzden böyle düşman gibi olmamız canımı sıkıyor falan filan?" sağ avcunun içini avcuma yaslayıp parmaklarımızı birbirine kenetledim.

"Şu geçen sefer seni reddettiğim güne dönebilir miyiz?" diye sordum "O gün hayatımın hatasını yaptım. Pişmanım tamam mı? Birlikte çok güzel olabiliriz." yüzü şaşkın bi ifadeye bürünürken boşta kalan elini kafama koyup kafamın her yerini incelemeye başladı.

"Kafana darbe falan mı aldın sen?" bu adamdan da böyle bir tepki beklenirdi zaten. Koparmadan önce kafamı elinden zorla kurtardım.

"Sevgilim ol Chanyeol." dediğimde büyük bi kahkaha attı.

"Güzel şakaydı Baekhyun." gözlerimi devirdim

"Yeminle tecavüz etcem şimdi." dedim dişlerimin arasından.

"Sen ciddi misin?"

"EVET GERİ ZEKALI CİDDİ-mmphh" belimden destek alıp hafifçe kalkmamı sağladıktan sonra saniyeler içinde dudaklarını dudaklarıma kenetlemişti. Hafifçe karşılık vermeye başlamıştım ki ayrılıp bahçemin içinde sevinç çığlıkları atarak tepinmeye başladı. Sonra durup bana baktı.

"Beni itmediğine göre yani sen ciddisin?" kafamı salladım. Gözümü devirecek oldum ki sonradan vaz geçip onum gibi aptal aptal sırıttım.

Uzun bacaklarıyla yanımda bittikten sonra omzunu karnıma yaslayıp ayaklarımı yerden kesti. Gelin tarzı da taşıyabilirdin göt herif! Neden her seferinde kusmamı tetikliyorsun?

"Ne yapıyorsun Chanyeol?!" diye cırladım içeri giderken.

"Cevabımı yatak odanda vermek istiyorum."

"Yahhh!"

"Kavuşmamıza bütün komşularının şahit olmasını istemiyorsan debelenmezsin Baekkiee~"

"Seni adi pis sapık!"

Vallah Baekhyun sen bunu hak ettin gülüm asjfkdnxn

Bu arada yeni ficin türünü belirledim. Whatsapp konuşması şeklinde olacak asjfkdn Bu şekilde çok fic yazıldı bi ben yazmadım içimde kaldı adhjsadkf

NEIGHBOR√Där berättelser lever. Upptäck nu