13♡Şey

5.1K 397 62
                                    

Az bir şey 'şey' var söyliyim de asbsnsn

"Saçmalama." dedim kolunu çekip. Ileri doğru bi adım atmıştım ki belimde ve dizimin arkasında bi dokunuş hissettim. Ardından ayağımın yerle olan bağlantısı kesdidi. Baya sesli bi çığlık atıp kollarından kurtulmaya çalıştım ama odama doğru giderken pek de bi işe yaramadığını görebiliyordum. "Güzelce söylüyoken bırak Jongin!" dediğimde kapıdan girmiştik bile. Kapıyı ayağıyla kapattıktan sonra ilerleyip nazik bi hareketle yatağa yatırdı beni. Kaçmak için kalktığımda göğsümden itip tekrar yatakla buluşturdu sırtımı. Üstüme çıkarak bir daha kaçmama engel olmuştu. Kasıklarıma oturup dizlerini yatağa sabitlemişti. Tek eliyle kollarımı yukarıda tutarken diger eli ensemdeydi. Nane ve çiçek kokusu üstüme işlerken dudakları kulağıma değmişti. Rahip falan değilim tamam mı?! Biraz daha bu şekilde durursak Jongin tam da altında bir şişkinlik hissebilirdi. Kurtulmak için biraz daha kımıldadığımda kulağıma değen dudaklarından hırıltılı bi ses yükseldi.
"Biraz daha hareket edersen Kyungsoo..." diyip durakladı ve ereksiyonunu hissetmem için kasıklarıma bastırıp devam etti "Sana tecavüz etmek zorunda kalabilirim. Beni buna zorlama." kafamı deli gibi salladıktan sonra kımıldamayı tamamen kesti. "Aferin uslu çocuk." diyip kulağıma yaladığında alt taraflarımda olan çocuk uslu olmaktan vaz geçmeye başlamıştı bile. Kalçasını biraz geri çektiğinde birbirine değen şişkinliklerimiz yüzünden inlememek için kendimi zor tuttum. "Verdiğin örnek berbattı Kyungsoo." dedi dudaklarını boynuma bastırmadan önce. "Senin başka birine ait olma düşüncen beni delirtti." asansörde söylediğim şeyden bahsediyordu. "Seni başkasıyla paylaşmak mı? Sen kafayı mı yedin?" dedi dudaklarını boynuma sürterken. "Sen marketten aldığım çikolata değilsin Kyungsoo. Sen aldığım kıyafet değilsin. Seni paylaşmamı nasıl beklersin?" öyle dalmıştım ki bileğimde olan parmaklarının parmaklarıma kenetlendiğini fark edememiştim. Boynuma değen dudaklarının yerini dişleri alınca parmaklarımı sıkıp avuç içlerimizi birbirine mühürlerken ağzımdan kısık bi inleme kaçmasına mani olamadım. "Sen benimsin." ısırdığı yeri şefkatle öperken birkaç kez aynı şeyi tekrarladı. "Şimdi beni sevmiyor olabilirsin." dedi kafasını boynumdan kaldırıp dudaklarımla buluşturmadan önce. Ne diyeceğimi bilemediğim için durup anın tadını çıkardım. "Ama iğrenmiyorsun da." dedi boşta kalan elini ereksiyonuma bastırmadan önce. Ağzımdan kaçacak olan yüksek dozlu inleme ağzının içinde yankılandı boğuk bir şekilde. "Beni sevmeni oturduğum yerden beklemeyeceğim." dedi dudakları dudaklarıma değerken. "Beni sevmen için elimden geleni yapacağım." dudaklarını tekrar dudaklarıma sürüklemişti ama bu sefer farklı olaraktan dudaklarımı yalamıştı. Dilinin ağzımın içinde dolanmasını istemediğim için dudaklarımı birbirine kenetlemiştim ama eli tekrar şiskinliğimle buluşup avcunun içini penisime bastırınca dudaklarım inlemek için aralanmışken dili dilimle buluştu. Boğuk inlemem tekrar ağzında yankılanmıştı. Ellerinin penisimden ayrılışıyla tam seviniyordum ki bu sefer de t-shirtümün kenarında hareketlilik hissettim. Soğuk elleri tenime değdiğinde baştan sona ürperdim. T-hirtümün sıyrılmaya başlamasıyla tekrar rahatsızca kımıldadım.

"Jongin..." dedim mızmızlanır bi ses tonuyla. "Cinsel bir birlikteliğe şu an hazır değilim." bakir değildim belki ama yıllarca böyle şeyler yaşamadığım için korkuyordum.

"Korkma bebeğim." dedi eliyle karnıma okşarken. 'Bebeğim' derkenki ses tonu rahip/rahibeleri bile baştan çıkaracak cinstendi. "Fazla ileri gitmeyeceğim." fazla değil, biraz daha ileri gitse 'becer beni' diye yalvarmaya başlayabilirdim. Elleri tekrar tshirtümü kavradığında bu sefer boynumdan çıkmasına mani olamamıştım.

"Sana ne kadar mükemmel olduğunu söylediler mi hiç?" bedenimi süzerken söyledi. Biraz daha geri çıkıp pijamamın belindeki lastiği kavradı parmakları.

"Jongin lütfen." dedim ağlamaklı bi ses tonuyla. (Küfürlerinizi duyuyorum gençler sakin olun adhdbsj)

"Kyungsoo..." dedi o da ağlamak ister gibi. "Tecavüz ediyomuş gibi hissediyorum. Sen de etkileniyosun, neden karşı çıkıp duruyosun?" sıkıntıyla iç çekip kafamla onayladım.

"Pekala, sana istediğini vereceğim." dedim "Istediğini aldığın an beni terk edeceksin ama sana kızmayacağım." gözlerim dolarken cevapladım.

"Ne yaşadın Kyungsoo?" dedi az önce şehvetle çıkan sesinin yerini sinirli bi tanesine bırakarak. Belimde olan elini bırakıp gözümden süzülen yaşı sildi. "Sana kim ne yaptı?"

"Kimse bir şey yapmadı." yüzünü yüzüme yaklaştırıp gözlerime baktı. Üstelemesin diye gözlerimi kaçırmadan gözlerine baktım.

"Anlat Kyungsoo." dedi eliyle yüzümü okşarken. Elini sıkan elimi serbest bırakıp iki elimi de beline koyup yüzümü boynuna gömdüm.

"Anlatmak istemiyorum." aslında anlatmayı deli gibi istiyordum. Saçımı okşarken hıçkıra hıçkıra ağlayasım geldi.

"Anlatmadığın şey aramıza duvar olacak. Anlat."

"Uzun bi hikaye değil." dedim kafamı boynundan biraz çekip. "Eski sevgilim... O gecenin sabahında hiçbir şey demeden terketti beni."

"Şerefsiz herif!" dedi. Şu 2 kelimeyle çok şey anlatmıştı.

"O yüzden Jongin... Burda bırakalım olur mu? Bir daha hayal kırıklığı yaşamak istemiyorum."

"Eski sevgilin şerefsizin tekiyse benim suçum ne Kyungsoo?" geri çıkıp yatağa bağdaş kurdu. Haksız değildi, eski sevgilimin pezevenkliğini ona yüklüyordum. "O orospuluk yaptıysa neden herkesi bir tutuyorsun? Senin tek sorunun güven öyle değil mi?" sırtımı ona dönüp yüzümü yastığa gömdüm.

"Gider misin Jongin?" dedim sesim ağlamaktan ve yastıktan dolayı boğuk boğuk çıkarken.

"Hayır gidemem Kyungsoo." o da benim gibi yatıp sırtını bana döndü. Sırt sırta yatarak sessiz bir iki dakika geçirdik. "Benden biraz olsun hoşlandın mı?" sessiz kaldım. "Üstüne gelmek istemiyorum, hiç sevmesen ya da hiç hoşlanmasan da sorun değil. Ama bana güven Kyungsoo. Bilmen gereken tek şey sana zarar verecek hiçbir şey yapmam. Bugün senden uzak durmak benim için ölüm gibiydi. Sevgili olamasak da yanında olmak istiyorum en azından. Her ne kadar canımı yaksa da komşu çocuğunun birine gitmene göz yumabilirim."

"İçimi girebilmek için iyice drama bağladın." dedim öne dönüp. Şakaya vurmam en iyisiydi yoksa hüngüre hüngüre ağlardım.

"Amacım seni yatağa atmak falan değil sadece senden hoşlan-" yüzünü bana döndüğü gibi dudaklarına yapıştım.

"SEN NE?!" şaşkınlıkla bi nida yükseldiğinde üstüne çıkan ben oldum.

"Üstte olan ben olurum." dedim t-shirtüne uzanarak

"Ne hahaha hayır!" dedi üstünden yana itip üstüme çıkarken.

"Hayır üstte ben olacağım." dedim çırpınırken.

"Sebep söyle." dedi sırıtarak.

"Çünkü ben Do Kyungsoo'yum." yapmaya çalıştığım espriyle gülüşü yüzünde dondu. (Do: yapmak, adhdjdbd)

"Şu an senden resmen soğudum." dedi yüzünü ekşitip. Tek kaşımı kaldırdım. "Tabiki senden soğumam. Sonuçta ben Kim'im ki?" Allah'ım sana geliyorum. (Kim Jongin şeysi ashdjdj)

"Yıkıldım." dedim gözlerimi devirip.

"Niye, depreme dayanıklı değil miydin?" (Bunu bari açıklamayayım Allah aşkına ashfjsj)

"Tanrı'm al canımı. Al beni al. Ölmek istiyom al beni al!"

"Tamam bu kadar yeter. Artık ana yemeğe geçme vakti geldi.." dudakları tekrar yüzüme yaklaşırken gerdeğe girecek genç kızlar gibi hissediyordum.

Tam burda diğerleri geliyomuş düşünsenize azhdsjsh yaparım biliyosunuz adjdjsk neyse bu bölümü kuzenim (erkek) yanımdayken yazdım, bi sonraki bölüm için taktik alırsam şaşırmayın ashdjsj vovovo spoi verdim öleyim bencesi -.- günde 2 bölüm yazan yazar tatlılığı *-* ashsgsh

Bana ulaşmak gibi bir amacınız varsa (yok) instagramdan ve twitterdan bayanblinger nickiyle beni bulabilirsiniz. Facebook'taki ismim de Merve Şen, istekleri kabul ederim ashdjsj

(reklam yapıyo)
(şaka yapıyorum tabiki reklam değil ashdjsj)
(evet kesinlikle reklam yapıyo)

NEIGHBOR√Where stories live. Discover now