"Hayır aramızda bir şey olmadı, bunu sorup durmayın. Ayrıca aramızda 5 yaş var sizi küçük sübyancılar!" bakın, 27 yaşında biriydim. Bu yaşıma gelene kadar açılmamış gül goncası modunda kimseyle çıkmamış falan da değildim. Sadece son sevgilim biraz, tamam baya bi göt çıkmıştı. Ben de o zamandan sonra-ki bu zaman yaklaşık 1, 5 yıl falan- ilişkilerden uzak duruyordum. Kendini mesleğine adamış, evde kalmıştım. Uzun bi aradan sonra bizim ekip dışında biriyle muhattap olmuştum. Bu, ekip arkadaşlarımın 'küçük, seksi komşu çocuğu' fantezileri kurmaları için yeterli bir sebepti. Üstelik onlara Jongin'in görünüşünden hiç bahsetmemiştim. Eğer bunu yapmış olsaydım eminim 'JongSoo Porn Collection' adı altında çok daha fantezik kurgular yapabilirlerdi.
"Küçük diyip kendini sınırlandırma Soo-ah. Genç delikler daha iyidir!" Sehun 'genç penis' falan demek istedi sanırım. Belli ki ikimiz arasında üstte olan o olurdu. Hıağğ ne düşünüyorum ben böyle! Beni de kendilerine benzettiler.
"Şakanın dozunu kaçırmayın çocuklar." Suho'nun otoriter sesi katta yankılanınca minnet dolu yavru köpek bakışlarımı ona yönelttim.
"Sen iyice edepsiz biri oldun Sehun." Luhan'ın söylediği şeyle beraber Sehun yaramazlık yapan çocuk moduna geçmişti. Luhan Sehun'dan büyüktü, Sehun gevezelik yaparken bunu gözden kaçırmıştı anlaşılan.
"Sadece şaka yapıyordum, siz de yaptınız. Neden şimdi herkes benim üstüme geliyor?!" sinirle asansöre binmeden önce bağırmıştı. Luhansa kapanan asansör kapısının ardından dosyasına döndü.
"Genç delikler daha iyiymiş, hahh!" diye mırıldandığının farkında olmayacak kadar sinirlenmişti. Sehun'un az önce yaptığı gaf başına çok fena dert açacak gibi duruyordu.
"Jongdae-ah gel gel!" Luhan'ın mırıldanmasıyla şaşkına dönen herkes bu sefer neşeyle haykıran Xiumin'e dönmüştü. Şirkette Chen'e gerçek ismiyle hitap eden tek kişi Xiumin'di. Chen ise bunun özel bir şey olduğunu savunup duruyordu. O da Xiu'ya Minseok diyordu. Şirketten herhangi birine 'Minseok kim?' diye sorsak bi 10 saniye falan 'O kimdi lan?' diye düşünürdü. Chen'in Xiumin'in yanına oturması, Xiumin'in gösterdiği şeyi görmesi, Aman Tanrı'm nidası atması... Bunlar anlık şeylerdi.
Meraklı bi tip olmasam bile ben bile merak etmiştim. Kimi kandırıyorum ki, merakı başına bela olmuş bi tiptim ben.
"Dedektif departmanındaki taze çift olayını öğrenmişlerdir." bana bakarak umursamaz bi şekilde söyledi Chanyeol. Dedektif departmanında olan çifti öğrenen biz? Hangimiz dedektif belli değil anasını satayım.
"Sen biliyor muydun?" senkronize bi şekilde bağırdı XiuChen ikilisi. Dedikoduluk bi olay varsa bunu Xiumin'den önce öğrenmeniz imkansızdır. Hatta dedikoduya sebep olacak olay olmadan haberi olur. Chanyeol'ün ondan önce bilmesi alışıldık değildi.
"Kimmiş?" dedim merakıma yenik düşüp.
"JongHyun ve Key"
"E YOHHH AMINAKOYAYIM!" JongHyun? Key? Şu sarışın ikili? Şu 'biz en iyi arkadaşız' diye gezen ikili? Hasiktir!
"Sen bunu nerden biliyodun?" dedi Baekhyun kafasını Chanyeol'e yakınlaştırıp nefesini yüzüne vererek. Baekhyun'un gizemli bi hava katmak için yaptığı bu hareketle Chanyeol'ün bi an nefesini tuttuğuna şahit oldum.
"Ordan burdan tanıdıklar." dedi Chanyeol da aynı şekilde nefesini Baekhyun'un yüzüne vererek.
"Yeter bu kadar gevşeklik yaptığınız. Hadi herkes işinin başına!" ve hepimizin de bildiği gibi Suho uyarmasaydı bi saat daha böyle gevezelik yapardık.
●●●
"Şu asansörü tamir ettirmeyen yöneticiyi bi görsem şimdi, ah bi çıksa karşıma, böyle şu anahtarı götüne sokup 360 derece çevirmezsem ben de Kyungsoo değilim." söylenme ritüellerime hoş geldiniz sayın seyirciler.
