41. Bölüm

894 55 21
                                    


Multimedya bu bölümde Cansu ve Mert ateşleri....

İyi okumalar...





Çok berbat hissediyorum.
Kalbim acıyor hemde çok. Sanki koca bir okyanusun içinde ben kendimi yukarı çektikçe daha çok dibe batıyordum.
Nefes alışverişim hızlandı.
Son nefesimi alıyormuşçasına içime çektiğim havayla terden sırılsıklam olan yastığımdan başımı hızlıca kaldırdım.

Tam beş dakika öylece durdum.
Hiçbir şey yapmadım.
Şimdi yaşamıyorum hissi sarmıştı bedenimi. Sadece bir heykelden ibaret gibi.
Büyük yutkunmamla gözlerimi kırpıştırdım.

Az önce rüya mı görmüştüm ? Bilmiyorum..

Kabus muydu ?
Ama ben hiçbir şey hatırlamıyorum ki.

Sadece çok ama çok korktuğumu biliyorum.

Gözlerimi kapatıp düşünmeye başladım.
İki dakika sonra gördüğüm rüya film şeridi gibi gözümün önünden geçince yataktan fırladım ve masanın üzerinde duran telefonumu açıp WhatsAppa girdim.

Evet evet o yaşananlar hepsi rüyaydı.

Çünkü Mert'in en son attığı mesaj iki gün önce ki milyonuncu yıldızladığım mesajdan biriydi.

Hepsi koca bir kabus Cansu. Kendine gel!

Kuruyan dudaklarımı yalayıp karmakarışık olan saçlarımı daha da dağıtıp odamın kapısını açıp çıktım.

Hala tam da kendime gelmiş değildim.

Salona doğru yürürken mutfaktan sesleri duymamla yönümü değiştirdim.

Üzerimde üzgünlük hissiyatı vardı.
Durgun bir şekilde mutfağa girip direkt buzdolabını açıp içinden buz gibi sürahiyi alıp dolapdan aldığım bardağa suyu doldurdum.

Suyu bir dikişte içtim ikincisini doldurup tezgaha dönük bedenimi masada oturan sevgili aileme döndüm.

Annem abim ile göz göze geldim. Bir tane daha kafa vardı ama bana çevrilmediği için kim olduğunu anlayamadım.
Kare masada oturmuş üçüncü şahıs kimdi ?

Suyumu içerken aniden bana dönen başın sahibinin koyu yeşil gözleri gözlerime değdiğinde boğazımdan mideme gitmeye hazır suyun hepsini u dönüşü ile dışarıya püskürttüm.

Fal taşı gibi açıldı gözlerim.
Halis mi bu.
Hemen kendimi cimcikledim.
Ve gerçek!

Mert annem ve abim ile masada oturmuş bana hafifçe gülümsüyordu.

Kaşlarımı çatıp dikkatle baktım.

" Kızına sabah sabah yine görünmüşler herhalde Anne. Gerçi hiçbir zaman doğru davrandığı yoktu da."

Abimin sesiyle gözlerimi Mertten çekip ona yönelttim.

Göz devirdim.

"Sana da günaydın abicim. Aynen bu sabah ziyaretime geldiler. Çok üzülme ya bir dahakine sana da uğramalarını söylerim." dedim alayla.

Yapmacık gülümseme ile ağzını açtı abicim.

" Benim akıl sağlığım gayet yerinde güzelim. Seninkiler bildiğim kadar benim gibilere uğramıyorlar."

" Bak vallahi onlara ihtiyaç duymadan ben senin akıl sağlığını bozucam haa. Anne bana oğlun deli diyor. Niye bir şey demiyorsun ?"dedim sinirle.

" Fatih arkadaşın var diye seni dövmeyeceğimi sanıyorsan yanılıyorsun. Elimin tersindesin uğraşma kardeşinle."

Şeytan kahkahası attım.
Mert de kendini tutamayıp gülünce susup onun gülüşünü izledim.

Müneccim Kız !! / TEXTİNG Where stories live. Discover now