38.Bölüm

1.5K 101 33
                                    


Keyifli okumalar...

Şimdiden beğenelim aşkolar !

Çokça kalppp.

Gözlerimden dökülen son yaş yanaklarımdan tam akıyordu ki Mert'in yumuşak dokunuşuyla onun parmakları arasında kayboldu.

Neden bilmiyorum daha çok bi ağlama isteği gelmişti.

Gözlerimi yesillerden ayırmadan konuştum.

" Mert, sen niye buradasın ki ? Hem sen bana küs değil misin ?" diye çocukça sorumla gülümsedi.

Ve ben anlamadan tamamen istemsiz bir gülümseme yayıldı dudaklarıma.
Böyle oluyordu hep.

Onun küçük bir tebessümü benim gülümsememe sebepti...
Aşk böyle bir şeymiş.

Ben bu karşımda ki çocuğa şuanki ıslaklığımdan çok daha sırılsıklam aşıktım..

" Çok yaramazsın küçük kız. Gecenin bu saatinde bu yağmurda buradasın. Üstüne üstlük ağlıyorsun."

Burnumu çektim ve sesimi inceltip çocuk gibi konuştum.

" Beni ağlatan utansın. Buraya getirten o insan utansın. Bu gece burada deli gibi bağırmamın sebebi olan adam yani sen utan biraz. Adama bak. Bütün herşeyin sebebi sen gelip bana ne diyorsun ? Yaramaz çocuk sensin. Yaramazzz!"

Güldü elinde şemsiye olduğu halde bana doğru eğilince anında dondum.
Ve yanağıma küçük bir buse kondurdu.
O kadar küçük ki ben bile anlamadım.
E yani hiç öpmeseydin.

Beğenmemiş gibi dudaklarımı büzdüm.
Merak etmeyin alıcaz eniştenizden o öpücüğü..

                             😁

Tabi ki isteğimi gram anlamayan Mert yüzüme ne oldu dermiş gibi baktı.

Boşver dercesine elimi salladım.
Sonra elindeki şemsiyeyi alıp kapattım ve öne doğru adım atıp Mert'in karşısına geçtim.

" Sen de sırılsıklam ıslanacaksın. Öyle olmaz beyefendi bu ilişkide sırılsıklam olan ben sadece olamam. Hadi! " diyip elini tuttum.

Söylediklerimin altında yatan imayı anladı mı bilmiyorum ama elini aniden tuttuğumda şaşırdı.

Sonra elimi öyle sıktı ki tek bir el oldu elimiz.
E tabi hoşuma gitti de yani.

Başımı Mert'e doğru çevirip otuz iki diş gülümsedim.
İçimdeki sevinci dışarıya akıttım.
Sonra koşmaya başladık.
Aslında düşününce biraz komik gelmiş olabilirdi ama hiç öyle olmadı.
Yağmurda sevdiğin insanla koşmak ne demek biliyor musunuz ?

Yağmur hızlandıkça biz biraz daha hızlandık, ve sırılsıklam olduk.
İstediğim gibi tam da..

Bizi görenler hayret ve imrenen gözlerle bize bakıyorlardı.
Nefes nefese kaldığımız da durmak zorunda kaldık.

Kendimi sokak lambası ile aydınlanan ıssız sokağın ortasında yere attım.

Mert de yanıma oturdu başımızı yukarı kaldırıp yağmura doyamadık.

Ben kahkaha atmaya başladım ve bu sefer bir gülme tutmuştu bizi.
Durdurak bilmiyordu.

Aklıma gelen şarkıyı Mert'e bakarak söylemeye başladım bağıra bağıra.

"Engel mi mesafeler aşk yoluna meşk yoluna
Değer mi sebepsizken ayrılığa" diyerek alayla kaşımı kaldırdım.

Mert devamını söylediğinde kahkahamı durduramadım.
Umarım bizi sokaktan atmazlar.

Müneccim Kız !! / TEXTİNG Where stories live. Discover now