19.Bölüm

2.3K 148 67
                                    

Keyifli okumalar...

Gördüğüm şey kaşlarımı çatılmasına sebep olurken gözlerimi açıp kapama denemesi yaptım ama emindim.
Mert' in telefon duvar kağıdında çok değişik şeyler vardı.

Biraz daha bakmak için eğildiğimde Mert'in aniden uyanıp gözünü açmasıyla neye uğradığımı şaşırdım.
Başını kaldırmasıyla yüzüm ile yüzü, mesafe denilen kavramı hiçe saymıştı.

" Sen ne yapıyorsun?" diye sordu yeni uyanmış bir sesle.
Çok daha etkileyici bir hâl almıştı.
Neden bilmiyorum ama ağzımı bile açamadım.

Yutkunduğumu görünce yüzü değişti.
Ben Mert' e yavru kedi gibi bakarken o aniden dişlerini göstererek gülümseyince kaşlarım bu sefer inanmayarak kalktı.
Çünkü şerefsiz çok çok güzel gülüyordu.

" Niye öyle bakıyorsun bana?"

" Nasıl bakıyorum ?"

Sıfır mesafe ile duruyorduk hâlâ.
İçeriye biri girse ve bu abim olursa beni buraya gömer üstüne üstlük yanıma da Mert'i gömerek mezarımda bile ondan kurtulamamış olurdum.
İyhhk şakası bile korkunç.

" Benden etkilenmiş gibi."

" En son kişi bile değilsin." dedim fısıltıyla.

İkimizde sanki gizli bir şey konuşuyormuş gibi fısır fısır konuşuyor ve bu sahneyi çok daha etkileyici kılıyordu.

" Hadi be bakışların öyle demiyor ama."

" Sen yanlış görüyorsundur."

" Bakışlarını anlayamıyorum diyelim ,ama ben uyurken beni izlediğin güneş kadar aşikar, inkar edemezsin bunu."

" Ediyorum."

" Bu vaziyette iken mi ?"

Sorusuyla çömeldiğim yerden hemen kalkıp toparlandım.

" O vaziyeti şeyi görünce öyle şey ettim."

Mert eliyle gözlerini ovalarken hala beni uyuduğu pozisyonda izliyordu.
Ama beni değil de çok sevdiği bir filmi izliyormuş gibiydi.
Yani ben sevdiğim dizileri öyle izlerdim.
Of iyice saçmaladım.
Niye böyle oldu?

Saçma cevabım ile Mert' in gülümsemesi yayılırken sadece gözlerine odaklanmak için kendimi zorladım.
Hayır gülüşünü izlemiyordum tabii ki.
" Hem sen onu bırak da duvar kağıdını bana göstersene." dediğimde kaşları çatıldı ve oturur vaziyeti alıp yanındaki tekefonu eline aldı ve sakladı.
İşte!

" Sebep?"

Elimi ona doğru uzatıp " Sen ver bi göstereceğim sebebini."

Başını olumsuz manada salladı.
" Telefonum benim, özelim. Vermem sana."

" Duvar kağıdında kendi fotomu ve benden habersiz çekilmiş olanları gördüm." dediğimde ilk başta yutkundu ne diyeceğini bilemedi.
Sonra ise kahkahaya sığındı.

" Ahahahaga. Eee başka ne gördünüz doktor hanım. Size hastayım dedim ama böyle paranoyak olacağınız aklıma gelmedi."

Söyledikleri beni sinirlendirmişti..
" Madem paranoyağım kanıtlar mısın ?"

Ayağa kalktı ve yanıma geldi. Yüzüme yok gözlerimin ta içine baktı.

" Dedim ya özelim, hem doğru gördüğünü kabul ediyorum ama o kız sen değilsin. Başka biri. "

İnanmadım. Böyle on kareye bölünmüş ve farklı farklı fotolar vardı ama hepsi bana aitti.

Bir karede benim watsaap pp' m vardı.
Bir karede siyah yarım boy ipli botlarımın fotosu.güneş gözlüklerim. gülüşüm. Boydan çekilmiş gölgemin fotosu. Çikolatalı sütümü içerken sadece yüzümün fotosu. Ve göremediğim birkaç foto daha var. Eminim onlar benim fotomdu.  Siyah beyaz görünümlü
bir tarz hâlinde toplanmış küçük fotolardı.

Ağzımı açacağım sırada eliyle saçlarımı hafif dokunuşlarla kulağımın arasına koydu ve dudaklarını yavaşça kulağıma götürerek fısıldadı.

" Ama sen illa benim diyorsan senin fotoların ile değiştirebilirim.
Senin fotoların daha çok yakışacağından eminim."

🤤🤤🤤🤤🤤🤤🤤

Ağağağağağağağa..
Ben düştüm, kaldırmayın.

Sizde durumlar nasıl?

Yorumlarınızı alayım.

Kendinize iyi bakın.
Seviliyorsunuz 💕













Müneccim Kız !! / TEXTİNG Where stories live. Discover now