28.Bölüm

2K 129 68
                                    

Keyifli okumalar..

Gözlerim Mert ve Emir arasında dolaşırken etrafta abimin varlığını aradım. Allah kahretsin yoktu.
Ağzımı açacağım sırada Mert Emir' i yakasından tutup sertçe duvara fırlattığında fal taşı gibi açıldı gözlerim.
Ellerim ile şaşkınlıktan açılan ağzımı kapattım.

" Sen ne diyorsun lan şerefsiz ! O kelimelerini sana çok pis yedirmemi istemiyorsan hemen özür dile! Sonra da it gibi çalışmaya devam et! Hadiiiii !"

Mert'in son gücüyle bağırdığı tok sesi ile insanlar standın içine merakla bakmaya başlamışlardı. Burnundan nefes alan Mert'in yanına hızlıca gidip Emir ile arasına girdim. Gözlerimi yeşil gözlerine sabitledim. Sinirli olduğu için yeşilleri çok daha koyu bir hal almıştı.
" Ya sen ne yapıyorsun Mert! Bana söylendi o laflar. Sana ne oluyor ? Sinirlerine hakim ol ve herşeye burnunu sokma! Ben gerekli cevabı verebilirim. İnsanları etrafımıza daha çok toplamadan bitirin artık. İşimize bakalım." Bir çırpıda sinirle söylediğim için nefessiz kalmıştım.

Mert Emirin üzerindeki bakışlarını bana çektiğinde dudaklarını sıkıca kapatıp derin bir nefes aldı sakinleşmek adına.

Emir hala arkamda iken Mert yüzünü yüzüme yaklaştırarak gözlerimin ta içine bakınca nefesimi tutup onun aniden yumuşayan sesini dinlendim.

" Senin canını sıkanın canını sıkarım Cansu. " dedi dişlerini sıkarak.
"Bana" diyip gülümsedi. " Bu oluyor işte." diyince Mert'in eşsiz gülümsemesinin yanında kalbim ağzımda atarken gülümsemeden edemedim.

Mert geri çekildiğinde arkamda duran Emire iğrenç bir şeye bakar gibi baktım.
" Az önceki söylediklerin senin ne kadar şerefsiz olduğunu gösterdi. Söylenecek bir laf bulamıyorum. Özür felan da beklemiyorum. Adam gibi işini yap yeter." diyerek Emirin yanından uzaklaştım.

Az önce ki mutluluğum bir anda yok olmuş yüzüm asılmıştı. Abim  toplulukların arasına girmiş broşür dağıttığı için bunlardan haberi yoktu.
İyi ki bu olanları duymamış ve görmemişti. Çok daha kötü şeyler olabilirdi.

Nefesimi off dercesine verirken kahvelerin başına dönmüş Mert ile göz göze geldim. Ben daha ona bakarken ilk defa gözlerini benden o çekmişti.

Çok mu abartmıştım acaba ? Sonuçta o lafların bir kıza söylenmesine karşılık Mert'in tepkisi çok normaldi.
Ne yani kalbini mi kırdım senin Mert ?
Mert Aksi bana mı kırılmıştı ?

' Senin canını sıkanın canını sıkarım ' az önce söylediğini tekrar hatırladığım da dudaklarımı ısırdım. Mert olması gerektiği gibi davranmıştı.
Ben ise sanki suçlu olan oymuş gibi ona bağırmıştım.
Sanırım bu çocuğun gönlünü almam gerekecekti.
Mert ve ben standa gelen insanlarla ilgilenirken Emiri abimin yanına göndermiştim. Böylelikle gönül alma planımı gerçekleştirebilirdim.

Elimde ki kahveyi hazırlarken önümde duran genç topluluğu ile konuşuyordum.
Yani daha çok tanıtım yapıyordum.
" Evet tamamen doğal ürünlerimiz içinde var. Katkı maddesi sıfır. Zaten tadına baktığınız zaman sizde anlayacaksınız."

Hazırladığım bardakları ellerine verip yorulmuş bir şekilde nefes verdim.
Göz ucuyla Mert'e baktım.

Ayakta arkası bana dönük bir halde işini yapıyordu. Öylece onu izlerken aniden arkasını dönünce göz göze geldik.
Hızlıca tezgâh da duran iki kahve bardağını elime alıp yukarıya doğru kaldırarak gülümsedim.

" Kahve içecek arkadaşım yok da. Bana eşlik etmek ister misin ?" diye sorduğumda başını eğerek gülümsemesini gördüğümde eski enerjim sanki geri yüklenmiş gibiydi.
" Kahve arkadaşı öyle mi ?" dedi beğenmemiş bir sesle. Başımı salladım.

Müneccim Kız !! / TEXTİNG Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin