30.Bölüm

2K 105 21
                                    

Multimedya bölümde Cansunun giydiği kıyafet.

Keyifli okumalar...



Heyecandan hızlanan nefes alışverişlerimin arasında hızlıca Mert'in önünde duran bedenimi uzaklaştırarak birkaç adım attım.
Arkamda duran Mert'e bakmaya utanıyordum. Öylece Mert'e sırtım dönük durdum.

Derin bir nefes alıp kalbimin atışlarının yavaşlamasını beklerken utanç dolu bir sesle Mert'e hala arkam dönük iken ağzımın içinde geveledim.

" Off çok utanıyorum Mert. Niye öyle şeyler söylüyorsun." dediğimde eşsiz bir gülüş sesini duymamla azıcık rahatladım.

" Ya bide gülüyorsun hala. Ben burada ateşten yanıyorum. Aşırı sıcak oldu. Kriz geçireceğim şimdi." dedim Mert'e sırtım dönük bir şekilde elimle kendime yelpaze yaparak.

"Cansu niye yüzüme bakmadan arkan bana dönük iken konuşuyorsun. Yüzünü görmek istiyorum." diye mızmızlanan Mert'e güzel bir tekme atardım ki dua etsin ki gergin anlar yaşıyorum.

" Ben ne diyorum sen ne söylüyorsun. Senin yüzünden oldu zaten hepsi."

" Ne olmuş benim yüzümden ? Ben ne yaptım ki." dedi alaylı bir sesle.

Cevap vereceğim sırada bana yaklaştığını hissettim ve hop karşımda buldum Mert'i. Utançla başımı aşağıya eğerek yüzümü sakladım.

" Yaaaa. Git buradan!"

Kahkaha atarak bana doğru eğilip bilerek yüzünü benim eğerek sakladığım yüzüme yaklaştırıp benim çok daha kızarmama sebep oluyordu.
Deli gibi hoşuna gidiyordu bu hallerim.

Geriye doğru adımlar atarak kaçmaya çalıştım. Peşimden de Mert beni takip etti.

" Benden kaçamazsın küçük hanım."

Ben öylece sarsak adımlarla başım aşağıda geri geri yürürken aniden duvara tosladığımda yüzümü kaldırmak zorunda kaldım ve saniyesiyle Mert karşımda belirip beni duvar ve kendi arasında sıkıştırdı.

Her iki kolunu duvara yaslayıp yüzüme eğildiğinde istemsiz gözlerimi kapattım.
Burnuma değen sıcak ten ile alevler sardı bedenimi.

" Bu utangaç hallerin çok hoşuma gidiyor. Fakat hep utanıp böyle kaçarsan benden olmaz ki."

Gözlerimi yavaşça açtım ve tam da tahmin ettiğim gibiydi.
Mert'in dudağı dudaklarıma değmesi benim sadece konuşmama bağlıydı.
Eğer ağzımı oynatırsam çok kötü şeyler olabilirdi.

Büyük yutkunuşum küçük bir ses çıkardı. Gözlerimi koyu yeşil gözlerde sabitledim. Ancak o gözler ise yüzümün her yerinde dolanıyordu.

" Aklıma ne geldi biliyor musun ? Senin küçük bir borcun vardı bana sanki. Ne yapsak ödesen mi acaba borcumu artık."

Mert öylece konuşurken ben sadece onu izliyordum.
" Bu sessizliğin evet mi demek oluyor? "

Hızlıca başımı olumsuz yönde salladım.
Güldü...

" Dilini mi yuttun küçük kız ? Az cevap ver bana."

"Ben açım." dediğimde Mert şaşkınlıkla bana baktı.

" E yuh ama bir erkek sana böyle şeyler diyor ve senin tek düşündüğün yemek mi ? Gerçekten çok farklısın Cansu."

Başımı gülümseyerek salladım.
" Diğer kızlara benzemem ben. Önce yemek sonra." diyip sustum.

Tek kaşı kalkan Mert çarpık gülüş attı.
" Evet sonra ne ? "

" Sonra, sonrası yok işte. Herşeyden önce yemek."

Müneccim Kız !! / TEXTİNG Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz