27.Bölüm

2.1K 113 47
                                    

Keyifli okumalar...

Sabah güneşin ilk ışıkları odama vurması ile gece kurduğum alarm çalmadan uyanmış kısa bir duş almış ve bütün valizi boşaltmış olmama rağmen giyecek hiçbir şey bulamıyordum. Belki de çok seçici davranıyordum. Son kez elime aldığım kıyafetleri hızlıca giyinip önceden yaptığım saçlarımı elimle düzelterek boy aynasından kendime baktım.

 Son kez elime aldığım kıyafetleri hızlıca giyinip önceden yaptığım saçlarımı elimle düzelterek boy aynasından kendime baktım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

CANSU LARA..
Kızımız çok güzel bee.

Bu sefer erkenden hazır olup kahvaltıya ilk ben gelmiştim. Dört kişilik serpme kahvaltı siparişini verip muhteşem havayı izledim. Hava çok güneşli ve sımsıcakdı.
Yüzüme yansıyan güneş gülümsememe sebep olurken elimi ileriye doğru uzattım. Güneş ve deniz bana iyi gelen şeylerdendi. Masaya birinin oturmasıyla güneşten yüzümü gelen kişiye çevirdiğimde Emiri gördüm.

Sonra abim en son ise Mert gelmişti. Dünden sonra Mert'e bakmaya utanıyordum o ise hiç çekinmeden gözlerini benden ayırmıyordu. Kahvaltımızı yaparken bugün neler olacağı hakkında konuştuk.
Doyduktan sonra sohbete katılan ben sırtımı arkamdaki sandalyeye yaslarken bütün yapboz parçalarını birleştirdim.

"Yani kısaca bugün ilk önce festivalin olduğu bölgeye gideceğiz. Standımızı kuracağız. Kahvelerimizi tanıtacağız. İnsanları davet edeceğiz. Akşam ise konserde soğuk içecekler servis edilecek." dediğimde yüzüm asıldı.
" Eee hani eğlenecektik. Yine eşşek gibi çalışacağız. Daha çok yorulacağız hatta." diye isyan ettim.

Emir kahkaha atarken abim ters bir bakış atmakla yetindi.

Mert.
Ona bakamadığım için nasıl bir tepki verdi bilmiyorum.

" Aşk olsun Cansu. Ben varım ya. Beraber eğlenecek bir şeyler buluruz." diyen Emire göz ucuyla baktım.

" Vazgeçtim ben, eşşek gibi çalışmak daha mantıklı geldi şuan." dediğimde Emirin yüzü düşerken Mert küçük bir gülüş attı.
Gülüşüne kurban.

Kahvaltımız bitince şirketin verdiği gerekli malzemeleri içinde olan karavanla festival bölgesine geldik.
Erken saatler olduğu için etraf bomboştu. Kafama geçirdiğim beyaz kep şapkayı gören Emir yakındı.

" Şapka getirmeyi nasıl akıl edemedim ben. Güneşin altında yanacağım."
Bir şey demeyip standı kurmaya devam ettim ama Mert kayıtsız kalmadı tabii.
Ağzının içinde geveledi yine.

" Senin aklın var mıydı ki ? "
Emir muhtemelen duymuştu fakat Mert'e sadece ters bir bakış atmakla yetindi.

" Abi bu eşyaları nereye koyacağım ? " diye sorarak elimde tuttuklarımı gösterdim.
Abim'den önce Mert eliyle beni kurduğumuz standın içine çağırdığında küçük adımlarla gittim.
Dünden meraklısın sende Cansu.

Müneccim Kız !! / TEXTİNG Where stories live. Discover now