20

197 14 18
                                    

Tik tak, tik tak, bir yudum sesi, tik tak tik tak, neredeydi? Kan kokusu, göz yaşları teselli ve siren sesleri tüm bunlar nasıl olmuştu böyle:

-Sakın bir daha ona yaklaşmaya cüret etme.

Almanyanın kucağında kan revan içinde baygın bir şekilde Türkiye yatıyordu bunu ona kim yapmıştı? Neden bir tepki veremiyordu? Neden herkes ona bakıyordu tanrı aşkına neler oluyor du böyle?

Kemikli el kapıyı tıklattı nazikçe içeriden gelen çiçek ve tarçın kokusu içini kıpır kıpır ediyordu şimdiden. Hasret kalmıştı minik sevgilisine:

-Gel.

İpek gibi ses içeriden komut verince kemikli el kapıyı açıp içeri girdi burnuna buram buram dolan kokuyu ciğerlerine çekti:

-Hoşgeldin.

Saçları öylesine toplanmıştı gözünde okuma gözlükleri vardı önünde ise bir yığın belge. Yorgun görünüyordu ama buna rağmen fevkalade gözüküyordu. Kalbi tekledi ama heyecanını bir gram bile hissettirmedi kapıyı kapatıp sakince adımladı:

-Akşam yemeğinde göremedim seni.

-Gördüğün gibi meşgulüm.

Türkiye kafasını belgelerden kaldırmıyor ısrarla suratını göstermiyordu:

-Öğle yemeğindede yoktun ondan önceki yemeklerdede yoktun.

-Dediğim gibi fazlasıyla meşgulüm bir sorun yok eğer gerçekten merak ettiysen tabi.

Dikinli dili hemen batmıştı bedenine sinirle gerildi ne sanıyordu kendisini?

-Ben BM nin uşaklarından biri değilim buraya geldiysem seni merak ettiğim için.

Türkiye sonunda yüzünü kaldırdı haftalarca aradan sonra ilk kez aşkını bu kadar yakın görüyordu:

-Öylemi o zaman üç haftadır neredesin Alex?

Derince yutkundu ne zaman ne zaman sevgilisi böyle biri olmuştu? Yoksa hep böyleydide omu yeni fark ediyordu?

-İşlerim vardı.

-Sen ve senin bitmek bilmeyen işlerin wow bu sefer hangi dünyayı kurtardın acaba?

-Buraya hiç gelmemeliydim.

-Kaç tabi her zaman yaptığın gibi.

-Kendine gel laflarına dikkat et.

-Yalanmı o gece ne oldu Alex anlatmıyorsun hiçbir söylemiyorsun birde bana karşı cephe alıyorsun ne yapmamı bekliyorsun ha!

Rusya hızla Türkiyeye yürüdü

-Belkide çok önemli birşeydi belkide değil belkide senin hatandı belkide değil hastanede bir kez yanıma geldin sonrası yok asıl sen söyle o gece ne oldu?

-Sen aklını kaçırmışsın Alex o gece aniden bayıldın aklım çıktı sana bir şey oldu diye sense sanki sana bir zarar vermişim gibi beni suçluyorsun ne yaptım ben Alex suçumu söyle bana.

Türkiyenin sonlarda kısılan sesi ağlamaklıydı sanki biraz daha üstüne gitse paramparça olucak tı onu seviyordu, güveniyordu ama aşkından öte bir halkı vardı :

-İlk kez duygularımı sana açtığım günü hatırlıyormusun kimsenin beni sevmiyceğine emin olduğum seni sürekli kenara ittiğim ama sürekli senin geri döndüğün o günler sana dediklerimi hatırlıyormusun?
Korkunç şeyler yaptım ve yapacağım bu dünyadaki hiçkimse beni olduğum gibi sevmiyicek buna sende dahilsin.

-Peki ya benim dediklerim korkunç şeyler yapan sadece sen değilsin şayet sana gerçek kendimi gösterseydim benden bin mil uzağa kaçardın.

Kemikli el ince boynu kavradı yüzleri dip dibeydi:

-Söyle o zaman bana sevgilim şimdiki sen kimsin?

Kırmızıya dönen gözler hetorokrami gözlerin en içine bakıyordu sanki oradan gerçeği alabilicekmiş gibi. Aralarındaki elektrik öyle fazlaydıki odanın yoğun kokusu baş döndürücüydü. Milim milim yaklaşıyorlardı birbirlerine tek bir kıvılcım bekliyorlardı:

-Almanya.

Beyninde yankılanan sesle elektrik çarpmış gibi uzaklaştı Rusya dan kendisine şaşkınlıkla bakan Rusyanın başından aşağı kaynar sular dökülmüştü buda neydi böyle?

-OYUNMU OYNUYORSUN BENİMLE!

İnce boynu tutup sıkmaya başladı delirmişti az önce mükemmel bir andayken bir anda kopmuştu kendisinden:

-N-nefes ala-hıghh alamıyorum.

Rusya öyle sıkı tutuyordu ki hiçbir şekilde elinden kurtulamıyordu. Adım sesleri yaklaşıyordu yüzüne istemsiz bir sırıtma yayıldı gözleri tuhaf sarımsı bir renge büründü:

-ሁላችሁንም እገድላችኋለሁ.
(Hepinizi öldüreceğim)

Korku. İliklerine kadar korkuyu hissediyordu. Anlamadığı dildeki bu kelimeler beynini delip geçmişti adeta. Kanı bedeninden akmıştı sanki vücudu buz gibiydi tir tir titriyordu:

-Türkiye is-

Almanya karşısındaki manzarayla dili tutulmuştu Rusya Türkiyenin boğazını sıkıyordu. Türkiye baygınlık geçirmek üzereydi gözleri kaymıştı:

-ፊትህን ወደ እሱ አዙረህ ይህን አስጸያፊ አካል ጣል.
(Yüzünü ona dön ve fırlat bu iğrenç bedeni.)

Rusyanın simsiyah olan gözleri öyle boş öyle ruhsuz bakıyordu ki içi titredi Almanyanın. Hızla Türkiyeyi yere vurdu eli ateşe değmiş gibi. Kendi odasından mısırın tavanını delerek geçti. Şok ve korkuyla yerinden fırlayan mısır ne olduğunu anlayamadan Türkiyenin bedeni tavanları delip geçmeye devam ediyordu. Ağzı beş karış açıkta kalmıştı ne olmuştu az öyle?

-NE OLDU AZ ÖNCE!

Amerika odaya hızla dalmıştı arkasında bir kaç AB ülkeside gelmişti patlama sesiyle. İlk şoku atlattı Amerikanın sesiyle:

-SENİ ÖLDÜRECEĞİM!

Almanya Rusyanın üstüne atladı ardı ardına inen yumruklar sarışın yakışıklı suratı paramparça ediyordu:

-NASIL YAPARSIN BUNU HAİN!

Her yumrukta biraz daha bilinci kapanıyordu her yumrukta biraz daha karanlığa itiliyordu etrafında boğucu siyah bir duman kapanıyordu:

-N-nefes ala-hıghh alamıyorum.

Durdurak bilmeden yumruklar suratına iniyordu kimse dumanı görmüyormuydu? Kimse sesini duymuyormuydu? Üstünde delice kendisini yumruklayan Almanya ne olduğunu düşünüyordu? Bunların hepsi Türkiyenin suçuydu sahi o neredeydi yine? Şuan ne oluyordu?

Naber lan tırreklerrrr.

Countryhuman World War 3Where stories live. Discover now