Countryhuman World War 3

0.5

Uyarı smut bdsm!!!

İngiltere viskini yudumlayıp herzamanki gibi kasvetli londrayı izliyordu düşünceli şekilde, hilal gerçekten ölücekmiydi? Şuanda herkes bir karar aşamasındaydı savaşta yaralanmayan ve iç sorunlardan yıkılmayan bir ülkeyi işgal etmek ne kadar etikti? Üstelik bunun sorumlusu dahi bulunamamıştı hoş kimse aramıyordu  zaten. Herkes askerlerini Türkiye'nin sınırlarına yığmıştı ve tek bir kıvılcım bekliyorlardı daha doğrusu ölümü.

Babasının hayallerini gerçekleştirmek sadece bir adım uzaktaydı, kardeşleri babalarından nefret etsede babaları hep ona iyi davranmışlardı. Kapının tıklanmasıyla gel diye seslendi içeri adımlayan topuklu ayakkabı sesiyle kimin geldiğini anlamıştı:

-Neden hala bekliyorsun sevgilim?

-Sence bu doğrumu neden bu hale geldiği bilinmiyen birini işgal etmek?

-Bu laflar hiç senlik değil ama madem sordun cevap vereyim Türkiye herzaman sorunlarla boğuştu asla düzgün olmadı eninde sonunda bu olucaktı zaten sadece birisi süreci hızlandırdı.

-İyide kim chole?

-Ne önemi var ki sonuçlara odaklanmak varken neyi sorguluyorsun?

Fransa ince uzun parmaklarını omuzuna koyup kollarını boynuna doladı başını İngilterinin sırtına yaslayıp küçük ama diri göğüslerine yapıştırdı:

-İlişkimiz ne kadar doğru ve etikse buda o kadar doğru darling.

İngiltere arkasını dönüp sevgilisinin suratını çenesinden tutup gözlerine baktı koyu yeşil gözler şehvetle ona bakıyordu:

-Kuzen olmamız bize engel olamadı dünyayı yeniden yönetmemizede olamıyacak.

Dolgun dudaklara kendi ince dudakları zevkle yapıştırdı. Kırmızı ruj dağılıp ikisinede bulaşırken ince belli sevgilisini tutup ahşap masaya oturttu dudakları boynuna yönelip hafif kavruk teni emip ısırmaya başladı:

-Ah darling.

Isırmasıyla Fransa zevkle inlerken İngiltere askılı siyah elbiseyi sıyırıp dikleşmiş göğüs ucunu ağzına aldı Fransa bacaklarını beline sarıp kendine yapıştırdı:

-Neyi istediğimi biliyorsun.

Nefes nefese erotik sesiyle Fransa konuşurken İngilterinin gömleğini tutup yırttı:

-Benim vahşi orospum.

İngiltere Fransa'nın boynunu tutup sıkmaya başladı, zevkle boynunu geriye atan Fransa gülümsedi işte onu terbiye edebilicek tek kişi yine üstündeydi. Gömleği yırtılmış sarı saçları terden anlına yapışmış, kaslı koluyla boğazını sıkıp buz mavisi gözleriyle ona üstten bakabilecek tek kişi yine ona haddini bildiriyordu bu görüntü zevkle kasılmasını sağlarken kapının tıklanması umurlarında değildi. İngiltere ince zarif kadını sertçe masaya vurup bacaklarını omuzlarına aldı:

-Nede terbiyesiz bir fahişe amın şimdiden sırılsıklam.

Vajinasına gelen sert tokatla inleyen Fransa kendinden geçmişti. İki kez kabarmış organa tokat atan İngiltere üstündeki parçayı kenara sıyırıp kendini konumlandırdı:

-Efendim çok acil bir durum var!

Ona seslenen nöbetçiyi duyup duruşunu bozmadı:

-Gel!

İngiltere işinin bölünmesine sinirlensede nöbetçi içeri girdiğinde bacakları omuzlarında yarı çıplak Fransayla görmesini yadırgamadı sonuçta herkesin onun efendi olduğunu bilmesinde bir sakınca yoktu. Askerin yüzü kızarıp bozarırken İngilterinin dev penisinin Fransaya girmesiyle zevkle çığlık atmıştı İngiltere hızla içinde gidip gelirken sert soğuk bakışlarını nöbetçiye dikti: