Countryhuman World War 3

0.3

Dıt dıt sesi acil serviste yankılanırken doktorlar bir o yana bir bu yana koşturuyordu sonunda Türkiye'nin kalbi yeniden çalışmış kalkanlar güçlü olmasada tekrar yerine gelmişti.
Dışarıda  olan Azerbaycan İstanbul ve Ankara'nın omuzlarına kollarını atmış oturuyorlardı. Rusya yere çömelmiş başını eğmişti, uşankası dolu açık mavi gözlerini kapatıyordu,Çin ise sürekli onu arayan birlikleri ve ülkeleri durum hakkında bilgilendiriyordu:

-Rusya.

Rusya kızarmış gözlerini ayakta duran çine dikip ne var dercesine baktı:

-İstanbul ve Ankara burada kalamaz evlerine dönmeleri lazım, özellikle İstanbul.

Rusya gözlerini Azerbaycan'ın kollarında derin derin düşünen iki gence dikti gözleri bir kaç saniye İstanbul'da takılı kalırken Çin'in yardımıyla ayağa kalktı üstünü başını şöyle bir silkeleyip iki şehre yöneldi:

-Gitmiyceğim ne dersen de.

İstanbul kızarmış gözlerini ve dağılmış suratını Rusyanın soğuk suratına dikti:

-İstanbul karşında ne olursa olsun bir ülke var, acını anlıyorum lakin şuanda asi olmanın zamanı değil sakin ve planlı olma zamanı güvende değilsiniz kalkanlar zayıf ve düşmek üzere.

Rusya acı gerçeği söylerken ağzına acı bir tat yayılmıştı fakat yüzündeki soğuk ifadeyi korudu:

-Hi-

-İstanbul ne kadar kabul etmek istemesekte bu doğru o yüzden hemen eve dönüp savunma için hazırlık yapmalıyız, eğer annemiz daha fazla zayıf düşsün istemiyorsan tabi.

İstanbul ağzını açmak yerine sustu:

-Azerbaycan ve Çin size eşlik edicek yolda, bende burada kalıp eğer bir gelişme olursa hemen size haber vereceğim.

İki şehir hafifçe kafa sallayıp onayladılar üç ülkeyede selam verip Azerbaycanla uzaklaşmaya başladılar:

-Kendini fazla yıpratma Alexander Hilal iyi olucak.

-Umarım Chen.

Çin hafifçe Rusya'nın omzunu sıvazlayıp uzaklaşmaya başladı önemli bir ortağı olan Türkiye'yi ve ona aşık Rusya'yı kesinlikle kaybetmek istemiyordu:

-Ne oldu size!

Bursa dehşetle bağırırken tüm şehirler kardeşlerinin etrafında toplanmıştı:

-Bize ne olduğunun önemi yok herkes toplantı salonuna hemen!

Ankara 81 odalı sarayda ortak toplantı odasına hızlı bir şekilde koşturmaya başladı:

-Bu durumda olduklarına göre gerçekten ölüyor.

Diyarbakır arkasından konuşan Hakkariyle ona döndü:

-Ne hissediyorsun?

-Bilmiyorum duygularım karman çorman.

-Sence zamanı geldimi?

-Önce gidip durumu öğrenelim.

Diyarbakır Hakkariyi onaylayıp toplantı salonuna koşturan kardeşlerine katıldılar, salona en son giren ikisine kısık ve şüpheci gözlerle baktı Çanakkale:

-Kardeşlerimiz bize ihanet etmez dimi?

Yalova endişeyle sordu anlaşılan  durumu fark eden sadece Çanakkale değildi:

-Merak etme sen hiçbir şey olmuycak annemiz sağ salim gelicek.

Minik kızın sarı saçlarını okşayıp öpücük kondurdu minik kız abisine daha çok sokuldu odadaki ağır havayı bir nebze olsun bu görüntü rahatlatmıştı:

-Annemiz gerçekten ölücekmi?

Eskişehir sesi titriyerek herkesin aklındaki o soruyu sormuştu , Ankara bir süre sessiz kalsada boğazını temizledi:

-Hayır böyle birşey söz konusu dahi değil.

Kendinden emin bir şekilde konuşsada içi içini kemiriyordu:

-O yüzden mi kalkanlar düştü, çekirdekte çatlaklar oluştu!

Mardin hiddetle bağırırken Ankara elini masaya vurdu:

-KENDİNE GEL BAŞKENT VAR KARŞINDA!

-BİZİ HEP ÖTEKİLEŞTİRİP EZDİNİZ BÖYLE BİR DURUMDA BİLE HALA MERTEBEYLE EZMEYE ÇALIŞIYORSUNUZ İŞTE BU YÜZDEN KAYBEDİCEKSİNİZ!

Şanlıurfa'nın çıkışıyla herkes şaşırırken gerilim tavan yapmıştı:

-BU NE DEMEK OLUYOR ŞANLIURFA KENDİNE GEL!

Kahramanmaraş öfkeyle ayağa kalkıp bağırdı göğsündeki madalyalar birbirine vurarak tiz bir ses çıkardı:

-Ben ne demek oluyor söyliyim HAİNLİK PEŞİNDELER!

Trabzon elini masaya vurup tükürürcesine konuştu:

-SAKİN OLUN GÜN BİRLİK GÜNÜ KAVGA DEĞİL!

-HERKES HADDİNİ BİLSİN DÜŞMAN KARDEŞLERİMİZ DEĞİL HER AN SINIRLARIMIZA DAYANCAK DÜŞMANLARDIR!

İstanbul Ankara'ya arka çıkarken Diyarbakır göğüsündeki madalyayı kopartıp havaya kaldırdı:

-BEN BU MADALYAYI KURTULUŞ SAVAŞINDA TEK GÖZÜMÜ KAYBEDEREK KAZANDIM BİZE KARDEŞLİK VE BARIŞ VAAT ETTİNİZ LAKİN BUNLAR HİÇBİR ZAMAN GERÇEK OLMADI , ÜSTELİK SADECE BİZE KARŞI DEĞİL KENDİ ÖZ KARDEŞLERİNİZ TOKAT VE SİVASADA YAPTINIZ KONUŞSANIZA!

Tokat ve Sivas hınçla ayağa kalktı:

-BİZ Kİ BU VATAN UĞRUNA BİNLERCE ŞEY FEDA ETTİK VARSIN OLSUN ÖTEKİLEŞME BUNLAR ZAMANLA ÇÖZÜLMEYECEK ŞEYLERDE DEĞİLDİR!
Sivas bağırırken yüzü kıpkırmızı kesilmişti:

- MADEM Kİ ANNEMİZ ÖLÜM DÖŞEĞİNDE ŞERFİMİZLE ONUN YOLUNA ÖLELİM YETERKİ DIŞARDAKİ KÖPEKLERE KÖLE OLMUYALIM!

Tokat Sivası tamamlayıp kafasındaki kırmızı bereyi tutup masaya vurdu:

-ANNEMİZ ÖLÜM DÖŞEĞİNDEYKEN NASIL OLURDA BÖYLE KONUŞURSUNUZ!

Terkirdağda tartışmaya katılırken şırnak alaylı bir şekilde güldü:

-Sen önce kafanı rakıdan kaldır oynak seni.

-NE DİYORSUN LAN SEN!

Tekirdağ büyük masaya çıkıp Şırnaka yönelirken Şırnakta masaya çıkıp ona atıldı:

-HAYIR SAKIN BİRBİRİNİZE VURMAYIN YOKS-

Not:Kalkanlar ülkelerin sınırlarını ve evlerini korur kalkanın dayanıklılığı ülkenin sağlığına, ekonomisine ,asgeri gücüne bağlıdır. Çekirdek ülkenin kalbidir ülkenin insan kalbine zarar gelirse direk olarak çekirdeğe gelir.

Not 2: Çatlamalar bardakta oluşan çatlamalar gibidir beyaz ülkelerde siyah renklidir, siyah ülkelerde beyaz renklidir. Ülkedi sorunlar bedeninde çatlamalara sebep olur aynı şekilde sarayınada ve ülkenin insan bedenindeki sorunda saraya ,şehirlere yansır.