0.4

266 13 8
                                    

Tekirdağ ve Şırnak aynı anda yumruklarını birbirine geçirdiğinde ikiside büyük bir patlamayla geriye savrulup iki uçta duvara gömüldüler . Küçük şehirler çığlık atarken sarayda ki büyük bir çatlama güney ve doğu Anadoluyu iç Anadoludan yararak deprem meydana getirmişti:

-HERKES DEPREM POZİSYONUNAAAA!

Ankara var gücüyle bağırıp İstanbulun kolundan tutup masanın yanına çekip üzerine siper oldu:

-NE YAPIYORSUN SEN AKLINIMI KAÇIRDIN!

-İstanbul şimdiden ayrılıkçı hareketler başladı önemli olan biz değil sensin, sen yaşadığın ve zarar görmediğin müddetçe annemizin daima bir kurtuluş şansı var ahh!

Ankara üzerine düşen beton parçasıyla acıyla bağırdı. Yer sarsılmaya devam ederken şehirler bir oraya bir buraya kaçıyordu duvarlardan kopan parçalar üstlerine düşüyordu çoğu yaralanmış ve yardım çığlıkları atıyordu:

-A-ankara özür dilerim.

Ankara ağzının kenarından akan kanla güven verircesine gülümsedi:

-Son nefesime kadar seni koruyacağım kardeşim.

Ankara anlını İstanbul'a dayadığında İstanbul ağlamaya başladı. Sonunda yer sarsılmayı bıraktığında sarayın doğu ve güneydoğunun bir kısmı tamamen kopmuştu:

-Y-yardım edin.

Şırnak kanlı elini Denizli'ye uzatmış zar zor yardım istemişti , Denizli buna sebep olduğu için ölmesini dilesede kafasını sağa sola sallayıp duvarın altında kalan kardeşinin üzerindeki büyük taşı zorla kaldırmaya başladı:

-Sikeyim çok ağır.

Denizli taşı zar zor kıpırtadabiliyordu fakat bacakları ezilmiş Şırnak kendini çekemiyordu:

-YARDIM EDİN!

Denizli biraz ileride olan boluya seslendi:

-Bırakta acı içinde gebersin köpek.

Şırnak kan kaybından bayılırken duyduğu son şey buydu ve ona herzaman ki gibi tiksintiyle bakan bir çift göz:

Bankta tek başına oturmuştu küçük şehir oyun oynayan diğer kardeşlerini izliyordu. Üstü başı eskiydi, hayvancılıkla uğraştığı için daima biraz kokardı ve konuşmasıyla daima dalga geçilirdi. Hiçbir zaman sevilmez oyunlara dahil edilmezdi, yani en azından o öyle sanıyordu. Acaba üstü başı yeni olsa, güzel koksa ipek gibi yumuşak sarı saçları olsa onuda severlermiydi?:

-Şırnak, Şırnak!

Ona seslenen Çankırı ile düşünceleri dağıldı ne var dercesine Çankırıya baktı:

-Yanındaki topu alda birlikte oynuyalım.

Şırnak şaşırmıştı fakat mutluluğu bedenini sarmıştı hoplaya zıplaya topla birlikte Çankırı, Eskişehir, İstanbulun ve Afyonun yanına gitmişti:

-Ne oynuyorik?

-Pfft nemi oynuyorik ahhahha.

Hepsi birden kahkaha atarken Şırnak utançla kızarmıştı:

-Se- seninle gerçekten oynayacağımızı düşündün ahhahahah.

İstanbul kahkahaları arasında zar zor konuşurken Şırnak ağlamamak için kendini zor tutuyordu tam koşacakken ona çelme takan Eskişehirle kendini yerde buldu:

-Nereye gittiğini sanıyorsun haşere daha seninle işimiz bitmedi.

Üstüne oturan Afyonla çırpınırken yardım çığlığı atmaya başladı:

Countryhuman World War 3Where stories live. Discover now