13:Zırh

47 1 0
                                    

Her şeyin altında bir anlam arıyor, tüm bu hakaretlerinden çok yoruldum

Evin yakınındaki hastanede bir doktora gidip benim psikolojimin bozuk olduğunu söylemiş. Bunu duyunca çok şaşırdım. Bana ne yaptığını görmüyor. Tüm suç ve kabahat yine benim

Doktor benimle tanışmak istiyormuş, peki dedim, gidelim tanışalım.

Tüm ön yargımı bir zırh gibi kuşandım ve hastaneye doğru yürümeye başladım. Doktor Birol'u yıldırıp hayatımdan uzaklaştırmak için planlar kurdum. Çekilmez biri olacağım, beni bir daha görmek bile istemeyecek. Ben onun iyileştirebileceği bir hasta değilim. 

Hastaneye geldim kapılardaki isimleri tek tek kontrol ederek Doktorun odasını buldum ve içeri girdim. Zırhım çok güçlüydü bugün bu işi çözeceğime gerçekten emindim.

-Doktor Birol siz misiniz?

+Sen Ali amcanın torunu...

Daha cümlesini bile bitiremeden;

-Evet adım Bahar

-Çay içmek ister misin?

-Hayır, çay sevmiyorum

Bana birçok soru sormaya başladı, sanki hayatım çok umurumdaymış gibi davranıyor. Yeterince sahte yüzler görüyordum, bir sen eksiktin diye içimden söylenmeye başladım. 

-Dedemin anlattıklarından farkı olacağını düşünmüyorum.

+olsun, ben seni de dinlemek istiyorum

Baştan sona her şeyi anlattım. Ben konuşurken yüz ifadesi dikkatimi dağıtıyordu. Tüm sertliğimle konuşmaya devam ettim. Muhtemelen dedem bana olan davranışını itiraf etmemişti. 

+unutmadan şunu belirtmeliyim ki ilaç istemiyorum, beynimi uyuşturacak o ilaçlar biliyorum. Uyuşması gereken benim beynim değil. Versen de içmeyeceğim.

-bunlar senin psikolojinin düzelmesi için, bence baştan duvar örme.

+iyi, sen istediğin ilacı yaz, nasılsa kullanmayacağım.

Gerçek hikayem doktorun gözlerini doldurdu, odaya ilk girdiğim an, tatlı bir gülümsemeyle bakan adam artık kızarmış yanakları ve ıslak gözleriyle bana bakıyordu. Ağlamamak için kendini çok fazla sıkıyordu. Bir insan ilk kez benim acıma üzülüyordu içimdeki tüm önyargılar parça parça kopup gidiyordu ama Doktora karşı hala kalkanlarımı indirmemiştim. Yaramı görebilen ilk insandı ve artık benim için çok özeldi. Bunu her ne kadar ona gösteremesem de beni etkilemişti.

Doktor Birol en iyi arkadaşım olmak için doğru kişiydi. Bana bunu zamanla kanıtlamıştı.

Her geçen gün aramızdaki bağ güçleniyordu. Kan bağı olmadan birini önemsemek bir mecburiyet değil tercihti, bana bunu öğretti. Ben onun minik arkadaşıyım. Doktor Birol bir pusula gibiydi. Yönümü bulmamı sağlıyordu. Eve daha geç gidebilmek için iyi bir bahane  bulduğumdan ne söylerse severek yapıyordum. Azarlanmaktan hakaretlerden ve küfürlerden kurtuldum.

+Birol amca sen çok iyisin

-amca mı? Ben o kadar yaşlı mıyım abi deseydin keşke...

+tamam! Birol amca abi

-bak ya çok gıcıksın

Yaşlandığını asla kabul etmeyecek biliyorum. Onun dediği gibi olsun o bir abi, amca değil...

Okulum hastanenin tam karşısında. Her okul çıkışı Birol abimin yanına gidiyorum. Ona yardım edeceğim küçük basit görevler veriyor. Yasal olmadığı halde beni yanında tutarak büyük bir sorumluluk aldığının farkındaydım. 

-Birol abi senin çocuğun var mı?

-Var, iki oğlum var daha doğrusu iki canavar besliyorum.

-Çok mu yaramazlar?

-Hem de çok, hep senin gibi tatlı bir kızım olsun istemiştim.

-Ben hep senin yanında olacağım merak etme

-Tabi ki de, hem seni benden isteyecekler, kolay vermeyeceğim kızımı

-Eyvah, sen beni evlendirmeyeceksin anlaşıldı

-Kızımı hak edene vereceğim, önce kendini kanıtlayacak gelecek olan aday


Derine GelWo Geschichten leben. Entdecke jetzt