Minik

16 0 0
                                    

Yurdun önüne her gün, büyük, beyaz bir köpek geliyor, herkes ondan korkuyor. Kimse yanına yaklaşmıyor, her gün yurdun önünde oturuyor. Bazen o var diye kızlar dışarı çıkamıyor. Bir akşam yemek saatinde yine geldi, kendi payımı bir poşete koydum ve yanına gitmeye karar verdim.

Tüm kızlar bana karşı çıkıyordu, gitme seni ısırır diyorlardı. Beni ısıracak bile olsa yaklaşmakta kararlıydım. Her gün geliyordu bir şekilde anlaşmalıydık. Yavaşça yanına gittim yemeği yere bıraktım. Bana bakıyordu- Hadi ye senin için getirdim. Sanki onay bekliyor gibiydi, yemeğini yemeğe başladı.

Aslında çok korkuyordum çünkü çok büyüktü ve ısırırsa ciddi bir yara açılabilirdi. Yemeği bittiğinde uzaktan bana bakmaya devam etti. Birkaç gün bu şekilde uzaktan uzağa anlaşmaya çalıştıktan sonra artık el sıkışma vaktimiz geldiğini düşündüm. Yanına gidip onu sevmeye başladım. Artık dost olmuştuk, onu sevmeme izin veriyordu.

Okuldan geldiğimde birlikte dondurma yiyoruz, beni okula bırakıyor, akşamları okuldan alıyordu. Yanına sadece beni yaklaştırıyor, sadece benim verdiğim yemekleri yiyor. Tehlikeli insanları hemen fark ediyor koşarak yanıma geliyor ve beni koruduğunu göstermek için havlamaya başlıyordu. Sorun olmadığını söyleyene kadar güç gösterisine devam ediyor. Aramızda güzel bir bağ oluştu. Herkesin şaşırdığı bir o kadar da kıskandığı bir arkadaşlığımız vardı, beni her gördüğünde zıplıyordu. -Bu koca köpeği sevgiden zıplayacak hale getirdin çok enteresan birisin diyorlardı.

Bir gün yavruları oldu, yağmurlu bir günde tek tek yavrularını bana getirdi. Odamdan havlu getirdim tüm yavruları kuruladım, görünüşüne rağmen, adını Minik koydum. Minik omzuma yaslanıp teşekkür eder gibi bana bakıyordu. Birbirimizin tek güvenli limanıyız, tek gerçek dostum Minik.

Bazen bilerek onu görmemiş gibi yapıyorum, bana havlayarak kızıyor. Sarılıp barışıyoruz.

En iyi dostum Minik...

Derine GelWhere stories live. Discover now