27

288 16 10
                                    

Ahmet Kaya - Şiire Gazele

Uzun bir aradan sonra tekrardan beraberiz bunun şerefine güzel bir bölümle geldim. Bu kitaba ne hikmetse final veremiyorum, kıyamıyorum herhalde. Kopmak da istemiyorum ama sakız gibi uzatılmasının da bir manası yok. Finale az kaldı fakat kaç bölüm sonra olur bilemem çünkü yazarken kendimi frenliyorum. Beni bu zamana kadar beklediğiniz için teşekkür ediyorum, keyifli okumalar diliyorum.

Bu arada tiktok hesabıma kitaplarımla alakalı çok güzel videolar atıyorum bir göz atın derim😉

tiktok: _sehrasah

Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin canlarım.❤️

🧭

Ayçin hafif belirginleşen karnını tutarken bir yandan da Feridun'un onun elinden yemeyi sevdiği krepleri çevirmekle meşguldü. Ailesine Mardin'de bir iş bulduğunu, bir müddet burada kalıp alışmaya çalıştığına dair yalanlar uydururken bebek meselesini nasıl açacağını kara kara düşünmekteydi her seferinde. Düşünceli haliyle krepleri çevirirken omzunda baskı hissetti. Feridun'un omzunu öpüp beline sarıldı.

"Sabah erkenden kalkıp benim için krep mi yaptın sen?" Mavi gözleri parlarken Ayçin onun bu sabah uykuyla karışık haline her ne kadar erise de yüz verip şımartmayacaktı. Beline sarılan kollardan kurtulup son pişen krepi de servis tabağına koyarak kahvaltı masasına yerleştirdi. Feridun da karşına oturmadan önce "Ocaktaki çayı getir." Diye emir verdi. Emir verilmesinden hoşlanmayan Feridun sabah sabah bunu görmezden geldi çünkü Ayçin onun için krep yapmıştı. Bir güzel de getirdiği çayı bardaklara doldurdu.

Hafifçe tebessüm eden adamın keyfini her ne kadar bozmak istemese de bu adamın burnundan getirmeye yeminliydi, az şeyler yaşatmamıştı ona. "O yüzündeki gülümsemeyi sil çünkü krepleri sen sevdiğin için değil canım istedi diye yaptım." İstediğini elde edip genç adamın yüzündeki gülümsemeyi silmeyi başarmıştı genç kadın.

Bozuntuya vermemeye çalışsa da Feridun homurdandı. "Umurumda değil sonuçta bu güzel krepler mideme inecek mi inecek, tek umurumda olan bu." Külliyen yalandı, kendisi için yaptığını söyleseydi özel hissederdi Feridun. Karşısındaki kadının eskisi gibi ona aşkla bakmasını düşünmesi aptallıktı belki de.

"Güzel," dedi Ayçin lokmasını yutarken. "Bu evde yaptığım şeyleri kendi lehine çevirmemeye bak çünkü ben bu saatten sonra sadece oğlum için yaşayacağım ve sadece önem verdiği tek kişi o olacak. Kimse umurumda değil, ne senin bana yapaydan yaklaşmaların ne de babanın beni istememesi hiçbir şey umurumda değil anladın mı Feridun?"

Keyifsizce çayından bir yudum aldı genç adam. "Çok güzel anladım Ayçin, günlük sinir dozunu üzerimde denediğine göre biraz sakinleşir misin?"

"Sakinim zaten ben!" Hâlbuki sesi tam tersini söylüyordu genç kadının.

Feridun'un da siniri bozulmuş olacak ki sesli güldü. "Sakin olduğun baya belli oluyor güzelim."

"Ben senin güzelin değilim deme şunu bana."

"Hayda." Diyerek son harfi uzattı genç adam. "Hitap şeklime de mi karışacaksın Ayçin?"

"Benimle muhatap olmaz mısın?"

"İyice saçmaladın sen, hormonların yüzünden diyerek es geçiyorum bu tavırlarını."

"Ne kadar da empati duygusu gelişmiş bir bey?" diyerek alaya aldı genç adamı Ayçin.

"Bu bey seni ham yapsın mı?"

MEZOPOTAMYA'NIN ÇÖKÜŞÜ (TÖRE)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin