MEZOPOTAMYA'NIN ÇÖKÜŞÜ (TÖRE)

23

Ciwan Haco - Xeribi

Nurettin Rençber - Yürürüm

Üst üste bölüm attım, yorumun gelmediği gibi oy sayısı da çok az okunma verilerine göre. Çok sevdiğim kurguya bu kadar az değer verilmesi zoruma gidiyor açıkçası. Yine de oy ve yorumlarınızı bekliyorum canlarım, keyifli okumalar ❤️

🧭

Fırat daha fazla oyalanmadan yeğeniyle birlikte konağa gittikten sonra üzerinin değiştirip Serhat'tan Çanakkale'ye gitmek için uçak bileti ayırtmasını istedi. Elini kolunu sallayarak gitmeyecekti Dicle'nin yanına, öncelikle ninesinin yanına uğraması gerekti. O yaşlı kadının yardımına ihtiyacı vardı.

Hazırlanıp odasından çıktıktan sonra bavul hazırlamadan konağın merdivenlerden aşağı inerken yengesi elinde kahve fincanlarının olduğu tepsiyi tutarak karşısına geçti.

"Fırat geldiğini gördüm ikimizi kahve yaptım sohbet ederiz diye, sanırım çıkacaksın şimdi."

"Başka zaman sana sözüm olsun yenge acele işim var da."

Başını sallamakla yetindi Delal. "Ben seni işinden alıkoymayayım kahvenin tekini çalışanlardan birine veririm."

Fırat aslında Dicle'nin yanına gideceğinden yengesini haberdar etmek istiyordu. Ağzı epey sıkıydı o istemediği sürece de kimseye bir şey anlatmazdı kocasına bile. Eğer Dicle'nin ailesinin Fırat'ı istemediğini şimdi kendi ailesi duysa işleri çıkmaza sürükleyebilirdi. İsmail Özeroğlu sorgusuz sualsiz oğluna neden kızlarını vermediklerinin peşine düşerdi.

"Aslında yenge sana söylemem gereken bir şey var."

Meraklandı genç kadın, elindeki yuvarlak tepsiyi konağın taş tırabzanlarının üzerine koydu. "Söyle Fırat, dinliyorum."

"Dicle'nin ailesi evliliğimize karşı çıkmış ben de onları ikna etmek için bugün Çanakkale'ye gideceğim. Sadece sana söylüyorum bunu, bizimkiler yokluğumdan şüphelenirlerse beni ancak sen idare edebilirsin."

Delal, Dicle'nin ailesinin evliliklerine karşı çıkmasına oldukça şaşırmıştı. İki kişi birbirini sevdikten sonra tüm engellerin üstesinden geleceğini kendi evliliğinde görmüştü. "Çok şaşkınım şu anda, Dicle iyi bir kız öyle geri kafalı da değil ailesinin de keza öyle olduğunu düşünüyorum. Tanımadan etmeden neden hemen karşı çıktıklarını anlayamadım."

"Ah ben de bir bilsem yenge, bu işin peşini bırakmayacağım. Mardin halkının aleyhimize karşı hiçbir söz etmemelerine rağmen ailesinin neden reddettiğini öğrenmeden adımımı atmayacağım bu topraklara."

"En doğrusunu yapıyorsun Fırat, arkandayım." Ağabeyinin değerlisi yengesinin arkasında durmasına sevinen genç adam Delal'in yanaklarını sıktı.

"Sen bir tanesin yengem," dedikten sonra soğumuş kahveyi tepsiden alıp bir dikişte içti. Dudaklarına yapışan telveyi diliyle temizledi. "Eline sağlık kahve de pek güzel olmuş. Benim gitmem gerekiyor şimdi görüşmem gereken biri var. Sabaha karşı dönerim yenge, konuştuğumuz gibi beni idare edersin."

"İyice yalana alıştıracaksınız beni. Ağabeyin hiç hoşlanmaz yalandan kaldı ki annemle babam öğrense bana çok kızarlar."

Yengesinin sıkıntısını anlayışla karşıladı Fırat. "Tüm sorumluluk bana ait sen sadece neden konağa gelmediğini bana söyledi işi uzamış falan diyeceksin bu kadar gerisi ben de."