~Melek~

24 2 2
                                    

O sabah herkes Amon'un taht odasında toplanmış ve bu gece ki Urian'ı kurtarma planını baştan konuşuyorlardı.

"Aklıma bir şey geldi." dedi Andras sakalını okşayarak. "Nedir?" diye sordu Amon kaşlarını kaldırarak.

"Hera'yı kaçıran kişi Helios olmalı değil mi? Zeus öldüğüne göre Hera'nın üstündeki koruma büyüsü bozulmuş olmalı çünkü sonuçta Zeus Hera'yı senden korumak için o büyüyü kendisi yapmıştı. Büyüyü yapan kişi ölürse büyü bozulur. Yani demek istediğim eğer Hera o şatoda bir yerlerdeyse ondan intikam alabilirsin." dedi Andras.

Amon derin bir iç çekti. "Hera'dan nefret ediyorum ama ondan intikam almamı gerektirecek bir durum kalmadı. Sabnock'u kurtardık. Plana odaklanmalıyız-" Zagreus araya atladı.

"Ben Hera'dan Urian'ın intikamını alacağım. Eninde sonunda alacağım." dedi Zagreus öfkeli bir ses tonuyla.

"Zagreus! Plan!" diye sesini yükseltti Amon. Zagreus sustu ve gözlerini devirdi.

Sabnock hafifçe kıkırdadı. "Planı herkes anladı değil mi?" diye sordu Sabnock. Herkes onayladı.

Ares her zamanki gibi çatık kaşlar ile ortalığı süzüyordu. Bakışlarını Zagreus'a yöneltti. Zagreus ile göz göze geldiler. Zagreus ona 'Ne oldu?' dercesine kaş göz hareketi yaptı.

Ares bakışlarını kaçırdı. Zagreus'un yarı kardeşi olmadığını biliyordu artık ama onu nedense hâlâ kardeşi olarak görüyordu, öyle hissediyordu. Ona gerçekleri anlatmayı istiyordu ama Amon bunu öğrenirse çok kötü olurdu. Sessiz kalmalıydı.

Bir süre sonra herkes dağıldı. Zagreus ve Basil bahçeye çıktı. Oradan geçerken iki askerin konuşmasına tanıklık ettiler.

"Kral Asmodeus ve en büyük kızı bir kaç gün içinde şatoyu ziyarete geleceklermiş duydun mu?" diye sordu kapının önündeki askerlerden biri. "Haydi ya? Kendisini anlarım da kızı niye?" diye sordu öteki asker.

"Bilmiyor musun? O çok yetenekli bir savaşçı. Orduya katılacakmış ama sanırım, kulağıma öyle geldi yani." dedi asker.

"Kral Asmodeus'un kızı mı?" diye sordu Zagreus yanındaki Basil'e. "Asmodeus hakkında bir kaç bilgiyi bir yerlerde okumuştum ama yarım yamalak hatırlıyorum. Ancak hatırladığım kadarıyla on tane çocuğu falan varmış. Hepsi de farklı iblislerden." diye cevapladı Basil.

"Erkek orospusu mu bu be?" dedi Zagreus kıkırdayarak. Basil peşinden güldü. "Ah, şimdi hatırladım. Kendisi yedi büyük günahtan biri olan 'Şehvet'i temsil ediyor."

"Öyle bir babam olmadığı için memnunum..." dedi Zagreus kısık bir sesle. Olduğu yerde durdu ve yürümeyi bıraktı. Basil arkasına döndü. "İyi misin?" diye sordu.

"Basil... Konuşmamız lâzım."

"Tabi. Seni rahatsız eden bir şey mi var? Bak, biliyorum Urian için endişelisin. Bende çok endişeliyim. Ama korkma, onu sağ sağlim kurtaracağız." dedi Basil gülümseyerek.

"Konu o değil. Amon."

"Amon mu? O piç gene naptı?"

"Pfft. Bu anlatacaklarım seni şok edebilir, o yüzden sakin kalmaya çalış ve sakın kimseye bahsetme." dedi Zagreus ve dün gece yatakta duyduğu her şeyi Basil'e anlattı.

Basil şokla ağzı açık kaldı. Bir süre konuşmadı. "B-Bu... Normalde inanmazdım a-ama... Parçalar birbirine oturuyor. Vay anasını..." dedi Basil kısık bir sesle.

"Amon onu duyduğumu bilmiyor, hiç kimse bilmiyor. Bunu sadece sana anlattım ve Urian'ı kurtarınca ona da anlatacağım. Kafam çok karışık Basil..."

Genç Tanrıların Doğuşu (BXB)Where stories live. Discover now