11. Bölüm

52 7 0
                                    

Zagreus kovuğuna geri döndüğünde üstünü çıkardı ve her zamanki kıyafetlerini giyindi.  Anneleri henüz evde değildi, meyve toplamaya gitmiş olmalılardı öğlen bu yüzden yakında dönerlerdi. Basil'in aldığı titan taşı, bir kaç büyü malzemesi ve bitkiler Basil'de duruyordu. Zagreus'ta kalan tek şey obsidyen kolyeydi. Onu takmadan önce tütsü ile arındırması gerekiyordu ve hemen mutfaktan aldığı kurumuş bir lavanta demetini kibrit ile yakıp kolyeyi arındırmaya başladı. Arındırma işi bitince tütsüyü söndürdü kolyeyi alıp odasına gitti. Samandan yatağının üstüne çıktı ve kolyeyi boynuna taktı. Gözlerini kapattı ve yatağa yattı. Uykusu yoktu, sadece bunu meditasyon için yapıyordu. Derken uyuya kaldı. Gözlerini açtığında kendini yemyeşil çayırlık bir dağda buldu. Ayak parmaklarının arasındaki çimenleri hissedebiliyordu. Boynundaki kolye hâlâ duruyordu. Etrafa bakındığında bir sürü keçi gördü, keçiler lezzetli çimenleri yiyip otlanıyordu. Zagreus gülümsedi, bunu çok sevmişti. Keçileri çok seviyordu. Keçilerin arasında koşuşturup dans etmeye başladı. Çılgınla sesler çıkarıyordu ve yerde taklalar atıyordu. Yavru bir keçi onu kovalıyordu, o da güle oynaya ondan kaçıyordu. Zagreus'un bu enerjisine karşı koyamayan keçilerde zıplayıp dans edip oynamaya başladı. Zagreus çok terlemesine rağmen asla durmadı, zıplamaya, dans etmeye, gülmeye ve çılgın sesler çıkarmaya devam etti. En sonunda kendini yere attı ve uzandı. Nefes nefeseydi. Yüzü gülücükler saçıyordu. O kadar mutlu hissediyordu ki kalbi göğsünden fırlayacaktı sanki. Gözlerini bir süre kapattı, geri açtığında etrafında bir sürü peri, satyr, ve elf gördü. Hepsi çılgınca giyinmiş, bazıları ise çırılçıplaktı ve dans ediyorlardı. Ve ellerinde tuttukları kadehlerde kırmızı bir sıvı içiyorlardı. Zagreus doğrulduğunda yanına onun yaşlarında bir satyr çocuk geldi. Ona kadehi uzattı ve içmesi gerektiğini söyledi. Zagreus ayağa kalktı ve kadehten bir yudum aldı. Ekşi ve mayalı bir tat. Birazda... üzüm. Ama bu Zagreus'un çok hoşuna gitmişti. Onun en sevdiği meyveydi üzüm. "Nedir bu?" diye sordu karşısındaki satyr oğlana. Satyr gülümsedi ve cevapladı "Bilmiyor musun? Bu şarap." Zagreus ilk kez şarap diye bir içecek duymuştu. "Nasıl yapılıyor?" diye sordu çocuğa Zagreus merakla. Tadını ve ekşiliğini çok sevmişti. Satyr oğlan tam ağzını açıp cevap verecekken birden ağzını kapattı. "Yapamam. Bu yasak. Bunu yapacak olan kişi sen değilsin. Bunu yapacak olan kişi "o"." dedi satyr çocuk. O mu? O da kim? Zagreus başını kaşıdı, buna anlam verememişti. "O kim?" diye sordu. Satyr çocuk kahkaha atarak kendini yere attı ve çılgınca gülmeye başladı. "Onuda mı bilmiyorsun!? Hahahaha!" Zagreus'un kafası çok karışmıştı. Neden bu çocuk onunla dalga geçiyordu ki? Eğilip onu dürtmeye başladı. "Hey! Hadi ama! Lütfen söyle bana. Kim o?" dedi Zagreus yalvaran bir ses tonuyla. Satyr çocuğum yüzü gülmekten kıpkırmızı olmuştu. En sonunda doğruldu. İşaret parmağını şarap denilen içeceğin içine batırdı ve daha sonra işaret parmağını Zagreus'un alnına dokundurdu. Sırıttı. Keskin keçimsi gözleri o sırıttığında ürpertici derecede kısılıyordu.

"Hey, neden cevap vermiyorsun?" diye sordu Zagreus. Diğer yaratıklar öyle çılgınca dans edip bağrışıyordu ki Zagreus ezilmekten korkup ayağa kalktı. Ancak satyr çocuk hâlâ yerde oturuyordu. Satyr çocuk etrafa baktı. "Onlara Baccha denilir." dedi. "Baccha mı? Bu çılgınca dans edip bağrışan kişilere mi denir?" diye sordu Zagreus. "Evet. Onları dinle. Bağırışları Bacha bacha! şeklinde." dedi satyr çocuk. Ve ayağa kalktı. Zagreus kalabalığı dinlemeye başladı. Gerçektende öyle bağırıyorlardı. Ama aradan farklı çığlıklarda yükseliyordu. İakha! İakha!
"İakha diye de bağrıyorlar." dedi Zagreus gülerek. "Hayvan gibiler." diye de ekledi. Satyr çocuk güldü. "Hepimiz hayvanız. Vahşiyiz. Zagreus." dedi satyr. Zagreus şaşırdı. "Adımı nerden biliyorsun?" diye sordu. "Onlar söyledi." dedi satyr çocuk ve yerdeki yılanları gösterdi. Yılanlar. Zagreus yere çömeldi ve yılanları sevmeye başladı. "Onları seviyor musun?" diye sordu satyr çocuk. "Evet! Yılanlar benim çok iyi dostlarımdır." diye yanıt verdi Zagreus. Gerçektende, yılanlar ile arasında başka bir bağ vardı.

Genç Tanrıların Doğuşu (BXB)Where stories live. Discover now