ÖZEL BÖLÜM

12.8K 367 84
                                    

1 milyon olmamızın şerefine sizlere özel bölüm hediye etmek istedim.

Bu bölüm hepimiz biraz büyüyoruz.

💕

"Ya Bartu salak mısın sen?"

Yağız Alpin Bartuya bağırmasıyla oturduğum yerden ufak öksürürükler ile kendimi belli ettim.

Bazen benim burada olduğumu unutuyorlardı.

"Ya anne görmüyor musun? Sence Nidaya getirdiği etek üstüne uyuyor mu?"

Bartu elinde ki eteği havaya kaldırırken bir bana bir Nidaya bakarak kafasını salladı. "Bence siyah etek herşeye uyar anne. Çekil sende Yağız."

Sol eliyle Nidanın yanında ki Yağızı iterken bu hareketlerine gülerek izliyordum bense.

"Abi, abi diyeceksin. Bir öğrenemedin ya."

Bartu Yağızı dinlemezken çoktan Nidanın eteğini değiştirmişti bile.

Az önce bartu Nidaya meyveli yoğurt yedirmeye çalışırken üstüne dökmüştü.

"Ne oluyor burada?"

Buğranın sesini duymamla gülümsemem büyürken Buğra bana göz kırpmış daha sonra çimenlerin üstüne serdiğimiz örtüde uzanan Nidayı kucağına alarak havaya kaldırmıştı. "Ne yapıyor bu eşşek sıpaları kızım sana?"

Pabucum biraz olsun dama atılmıştı.

"Her zaman ki şeyler baba. Yağız zevksizliğini konuşturuyor."

Bartunun bunu demesiyle Yağız koca bir of çekerek Bartuyu kovalamaya başlamıştı. Ayağa kalktım ve Buğranın yanına giderek beline sarıldım.

"Hoşgeldin." Nidayı Sağ koluyla tutarken sol koluyla bana sarılarak alnıma bir öpücük kondurdu.
"Hoşbuldum hayatım."

"Anne." Bakışlarım Nidayı bulurken gülümseyerek kucağıma aldım ve koyu yeşil gözlerine baktım. Tamam gözleri bana değil Buğraya çekmişti ama yanakları, kaşları, ve dudakları aynı bendi.

Nida iki yaşında ailemizin ufak ve biricik üyemiz. Prensesimizdi.

"Efendim annecim?" onu kucağıma almamla gülerken konuşabildiği kadar peltekçe konuştu.
"Baba benim." Ben bu dediğine kafamı sallarken Buğraya yan bir bakış attım.

Fazla babacıydı. Ben sare junior yapmak isterken Buğra hastası olan bir çocuk yapmıştım.

"Ben hepinize yeterim prensesim."

Eğilip saçlarına buse kondururken Nidanın kollarını Buğraya uzatmasıyla Buğra gülerek benden geri aldı. Bağrışmalar yüzünden bakışlarımız Yağız ve Bartuyu bulurken bu alışık olduğum hâllere sadece gülümseyerek bakıyordum.

"Ya anne şu Bartuya söyler misin benim 14 onun ise 13 yaşında olduğunu ve bana abi demesi gerektiğini."

Bartu, Yağıza çok nadir abi diyordu ki neden abi dediğini tahmin etmek çokta zor değildi. Aralarında on ay olduğu için Bartu abi dememeye yemin etmiş gibiydi.

Bartu hızla kafasını iki yana sallayıp yanıma gelmiş bana o uzun boyuyla sarılırken konuşmuştu.

Şimdi ki çocuklar ne diye bu kadar hızlı büyüyorlardı ki.

Benim zamanımda böyle değildi.

Neredeyse benim boyuma yetişmiş gibilerdi.

"Yağız hiç bir sey bilmiyor cidden anne. Ne diye abi diyecekmişim ki. Ayrıca kocaman oldum ben." Ellerim Bartunun sırtını bulurken kafasına bir öpücük kondurdum.

SARE +18 ✓Where stories live. Discover now