32. Bölüm : Zambak

18.4K 378 166
                                    

Kliniğin arkasında ki çicek bahçesine gelmiştik. Buğra bana tek tek hepsi hakkında bilgi vermişti. Hepsini aklında tutmasına şaşırmıştım doğrusu.

Elinde ki karton bardağı bana uzatırken bankta yanıma oturdu.

"Seni ilk görüşüm mezarlık olsada asıl gördüğüm, aşık olduğum yer deniz kıyısıydı. İki sene önce."

Karton bardağın içinde ki çaydan bir yudum alırken ona doğru döndüm. O ise anlatmaya devam etti.

"Bankta ağlıyordun. Yanına gelmek istedim ancak reşit olmadığını biliyordum yanına gelmedim yanlış anlama diye."

Saclarını düzeltirken gülümseyerek kolunda ki saate baktı.

"Kaç yaşındasın?"

Gülümseyerek gözlerime baktı. Gamzesi vardı, hemde iki yanağında.

"25" biraz durdu ve devam etti. "Aslına bakarsan reşit olmanı bekledim. Bir kaç sebepten dolayı açılamadım bir sene. Fırsat yakalamışken yaklaşmak istedim sana, seni rahatsız etmeden."

Çok ince bir düşünceydi. Sıkıntısını sormak istesemde erteleledim ve sustum.

"Sen bana beni istemediğini söyleyene kadar yanında olacağıma söz verdim."

Bu dediğine gülümsemek istedim ama gülmek o kadar zordu ki. Kendimi çok yorgun hissediyordum.

"Bana ne zaman anlatmak istersen o zaman anlat. Ama tek başına sırtlanma bu acılara. Sana yardım edebilirim."

Bu cümleleri o kadar iyi hissettiriyordu ki gülümseyerek ona baktım.

Beni zorlamıyordu aksine beni bekleyeceğini söylüyordu.

"Annem" gerçekten ona anlatmak istiyordum. Bu yük içimde o kadar büyüyordu ki yutkunamadım. Gözlerimin dolduğunu hissettim. Elimin üstünde ellerini hissettiğimde göz yaşı yanaklarımdan süzüldü.

" Şu an anlatmak zorunda değilsin. Lütfen kendini zorlama."

Kafamı iki yana sallayarak kendime gelmeye çalıştım. Göz yaşlarımı silmiş derin bir nefes alarak oturduğum yerde dikleşmiştim.

"Anneme şizofreni tanısı koydu Levent Bey. Hareketleri çok değişikti zaten. Bugün ise ilk önce babamı kalbinden vurdu." eli elimi destek verircesine sıkıyor bir yandanda okşuyordu. "Annemin elinde ki tabancayı almak için yeltendiğimde kendi kafasına sıktı."

Bir şey demedi sadece elimi tutup okşamaya devam etti. Bir şey derse kendimi tutamaz ağlardım biliyordum.

Konuşmamasına sevinirken bir süre sonra oturduğum yerden kalkarak az önce gösterdiği çiceklerden bir tanesinin yanına gittim.

"Zambak güzel bir seçim. Saflığı ve aşkı temsil eder." elinde ki su bidonunu bana uzatırken aldım ve sulamaya başladım. "Aynı sen gibi."

Sulamayı bitirip Buğraya doğru döndüm. Seçtiği kelimeler, konuşma tarzı ve ses tonu beni iyi hissettiriyordu.

"Sareyi görmek isteyen bir ziyaretçi var."

Yanımıza gelen kızla bakışlarım onu bulurken kaşlarım çatıldı.

"Kimmiş?"

"Aras diye bir beyefendi."
Elimde ki bidonu yere koyarken Buğraya döndüm. "Görüşmek istemiyorum."

Onu görmek, onun olduğu yerde durmak istemiyordum. Benden uzak her yere yakın olabilirdi.

"Söyle gitsin Helin. İstemiyormuş."

Helin kafasını sallayıp gitmiş cok geçmeden yeniden gelmiş mahcupca bana bakmaya başlamıştı.

"Görüşmek istemediğinizi söyledim ama çok ısrar ediyor. Görmeden gitmeyeceğini söyledi."

Yüzsüz.

"Görmek zorunda değilsin. Kim o?"

Oturduğum banktan kalkarken sorun olmadığını söylemiştim.

Girişe yaklaştığımda Arası volta atarken gördüm ve durdum. Beni fark etmesi çok sürmemişti. Kollarını sarılmak için yanıma yaklaşırken bir adım geriledim ve elimi kaldırdım.

"Gereksiz yakınlaşmaya gerek yok Aras."

"Seni merak ettim iyi misin?" dalga geçer gibi gülerek ona bakmaya devam ettim.

"Çok iyiyim." eli ensesine gidip bana bakarken konuşmak için ağzını açmıştı ki ben ondan önce konuştum. "Git burdan. Yüzünü görmek seninle aynı havayı solumak bile istemiyorum. Aramızda bir şey de kalmadı zaten Necdet amca öldüğünde bitmişti her şey. Uzaklaştırma kararı almaya zorlama beni."

Kaşları her cümlemle havaya kalkarken sonunda konuşmayı akıl edebilmişti.

"Biz gayet iyiydik Sare ama olmayacağını ikimizde biliyorduk. Özür dilerim."

Kafamı salladım sadece ve elimle kapıyı gösterdim. "Bir daha görüşmemek üzere diyorum o zaman."

"Bir şeye ihtiyancın olur-" elimle onu sustururken konuştum. "Seni hayatımdan komple çıkartıyorum Aras. Bir daha yakınıma bile yaklaşma. Git artık."

Arkamı döndüğümde bize uzaktam bakan Buğrayı farkettim. Yanına giderek ona bakarak konuştum.

"Dinlenmek istiyorum."

Beni onaylarken gülümsemiş ve beni çıktığımız odaya getirmişti. "Bir kaç gün burada kalsan iyi olabilir. Daha sonra evine gidebilirsin." eliyle bir düğmeyi gösterdi. Mavi renkteydi. "Bir şeye ihtiyacın olursa buna bas olur mu hemen yardıma geliriz."

Ona kafamı sallarken gülümseyerek yaklaştı ve üstümde ki ince pikeyi düzeltti. "Sen güçlü bir kızsın Sare ve ben bu güçlü kızın arkasında değil yanında olmak istiyorum."

Odadan çıkarken sadece sessizce arkasından baktım.

Daha önce niye karşıma çıkmamıştı.

Belkide şu an çıkması daha iyiydi, gerçekten en zor zamanımda yanımda oluyordu. Bebek gibi ilgileniyor, çok naif konuşuyordu.

Gözlerimi kapatırken yorgunluğum ortaya çıkmıştı. Anında uyuya kalmıştım.

 Anında uyuya kalmıştım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

oncelikle selam

KİTAP İSMİ DEGİSMİSTİR. ASAGİDA Kİ KONUSULANLARI ATLAYABİLİRİSİNİZ❣️

kitabi bir sure daha uzatmaya karar verdim final en azindan su anlik icin dusunmuyorum

Arasla olmayacagi kesinlestigine icin Kitabin ismi degisebilir diye bir yorum aldim siz ne dusunuyorsunuz

ya da isim degisirse ne olsun gercekten fikirlerinize bu konuda ihtiyacim var

destek ve yorumlariniz icin hepinizi yicem cok iyisin

bir iki gun yeni bolum atmayacagim.

dusunup kafamda nasil mantikli bir sekilde finale gidebilirim onu dusunecegim. fikriniz varsa sizlerden de istiyorum.
tesekkurler

SARE +18 ✓Where stories live. Discover now