19. Bölüm : Not

27.9K 529 89
                                    

Annem önüne dönerek çileklerini kesmeye devam etti.

Aras biraz öne doğru eğildi ve bana baktı. "Baban mı geldi?"

Kafamı iki yama sallarken anneme bakarak konuştum. "Babam ben çok küçükken ölmüş. Annem bu aralar iyi değil."

Aras usulca kafasını sallarken ayağa kalkarak mutfaktan gitti.

"Ne tatlısı yapıyorsun bakalım." Annemin yanına giderek ona yarımdım etmeye başladım.

Akşam annemle baş başa yemek yemiş bir kaç sohbet etmiştik. Bazem yine saçmalıyor daha sonradan hiç bir şey olmamış gibi davranıyordu.

En son onu yatırıp odama girdiğimde Arası yatağımda otururken buldum.

"Sonunda geldin." diyerek ayağa kalktı.

"Noldu niye bekliyordun?" diye sordum yüzümde ki makyajı silerken.

"Özledim." küçük bir kahkaha atarak aynadan ona bakarak kafamı salladım.

"Çık odamdan."

Kaşları şaskınlıkla havalanırken arkama geçerek elini omzuma koyduğumda ayağa kalkarak elinin boşa düşmesini sağladım. "Dokunma."

"Ne oluyor?"

Birde soruyor muydu gerçekten.

Tamam ona yeterince zaman ve izin vermiştim babası öldüğü için ama yeterdi. Hem Feyzayla hem benimle nasıl ilgilenebilirdi. Bu gerçekten iğrençti.

"Ne mi oluyor?" kapıyı açarak ona baktım. "Sen Feyzaya dokunduğun o iğrenç ellerinle bir daha bana dokunmuyor ve odamdan çıkıyorsun."

"Düşündüğün gibi bir şey yok."

Bugün gördüğ görüntü ve Feyzanın Arasın telefonundan attığı fotoğraflar gayet açıktı.

"Yinede çıkar mısın uyumak istiyorum."

Kafasını salladı ağır ağır, eli ensesini bulurken bana baktı ve "Daha rahat uyu diye çıkıyorum küçük." diyerek çıkmış kendi odasına girmişti.

"Sensin küçük!" diye seslendim arkasından. Kapıyı kilitleyerek yatağa geçerek uyumaya çalıştım.

Sabah annemle kahvaltı yapmıştık. Akşam evde olan Aras sabah kalktığımda yoktu.

"Akşam eve gel olur mu?" annemin konuşmasıyla ona bakarak gülümsedim ve elinin üstünü öptüm. "Özlüyor değil mi beni?"

Annem kıkırdamayı bırakarak ban baktı ve saçlarımla oynamaya başladı.

"Başına bir şey gelecek diye korkuyorum."

"Merak etme bana ve sana hiç bir şey olmayacak. Hem yarın alışverişe gitmeye ne dersin?" annem biraz düşünür gibi yaptı ve sırıtarak bana baktı.

"Olur gidelim. Yemekte yeriz."

Onu yeriz diye onaylarken evden çıkarak direkt okula gittim.

Annemi yalnız bırakmak istemesemde annem gitmem için beni zorluyordu.

"Ne okuyorsun kız?" Polat bankta yanıma otururken kafamı sonunda kitaptan kaldırdım.

"Akif hoca kitap vermiş onu okuyorum." Polat tek kaşını kaldırırken bankta arkasına yaslanarak bana baktı.

"O kim be?" biraz düşünür gibi yaptı ve kafasını iki yana salladı. "Öyle bir hoca yok."

Kitabın arasına ayraç koyarak kapattım ve ona doğru döndüm. "Ne demek yok?"

Polat fakültede ki bütün hocaları bilirdi. Eğer yok diyorsa yoktur. Ama dün ki kız bana ne diye bu kitabı Akif hocanın verdiğini söyleyip gitmişti. Ayrıca kızı tanımıyordum bile.

"Kim verdi sana bunu?"

Bilmem dercesine omuz silkerek kitaba baktım.

"Ne demek bilmem? Ver bakalım kitabı bir."

Kitabı ona uzatırken sayfalara göz gezdirmeye başladı.

"Bunun altını sen mi çizdin?" gösterdiği yere daha bakmadan konuştum. "Satırların altını çizmem ben."

Kaşları daha da havaya kalkarken sayfayı bana doğru uzattı.

" Ben yoktum. Hatta ben yokum, olmadım diyemeyecek bir yerdeyim. Kelimeler bile yanyana gelerek beni tanımlamak istemezlerdi."

Kim çizmişti bunu kırmızı renkli kalemle.

Hiç bir şey anlamıyordum.

"Belkide sana veren kişi çizip çizdiğini unutmuştur." onu kafamla onaylarken daha fazla bu kitabı okumak istemediğimi farkettim ve Polat ile banktan kalkarken kitabı banka bırakarak şimdi ki ders için binanın içine girdik.

"Polat ve Sare bakabilir misiniz?" Gaye hocanın seslenmesiyle ikimizde onun yanına giderken elinde ki dosyayı bize uzatarak şu an ki dersimize girecek olan Kemal hocaya vermemizi istedi.

Kemal hoca daha gelmesede onun masasına giderek bıraktım ve her zaman oturduğum arkanın iki önüne geçtim.

Elimde ki kitao ve bir kaç dosyayı masanın altında ki bölüme koymak için eğildiğimde 'Korkuyu Beklemek" kitabıyla karşılaştım.

Bakışlarım etrafta gezinirken dün ki kız sınıfta yoktu.

Arkamda ki Sudeye dönerek kitabı bırakanı görüp görmediğini sordum ama malesef görmemişti.

Kitabı açıp tekrar sayfalarını kontrol ederken içinden bir kağıt parçası kucağıma düşmüştü.

Kağıt katlı olduğu için açmış içinde ki kırmızıyla yazılmış şeyi okudum.

Merhaba güzel kızım.

Okuduğum şey yutkunmama neden olurken eşyalarımı topladım ve gelen Kemal hocanın nereye gidiyorsun sorularına cevap vermeden sınıftan daha sonrada binadan çıktım.

Bahçe oldukça büyüktü ama sağ sola bakarak çıkışa yürümüş biraz ilerde ki taksi durağına giderek bir taksiye atlamıştım.

Annem kafayı yememişti.

Annem doğruları söylüyordu.

Babam yaşıyordu ve gelmişti.

70bin okunmayı geçtik 🎉🎉🎉

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

70bin okunmayı geçtik 🎉🎉🎉

yayyayayya bugun ki ucuncu bolum baska yok xjsoansbsmalp

ben dugune hazirlanmaya giderken size iyi okumalarrr😃

oy veriiiiinnn❣️

SARE +18 ✓Where stories live. Discover now