Yaş farkı vardır!
"Ne o cezamı vermeye mi geldin yoksa?" elinde ki kravatıyla oynarken yanıma gelmiş sırıtmaya başlamıştı.
"Hayır. Seninle oyun oynamaya geldim."
Arasın kolunu sert bir şekilde dürterken söylenmeyi unutmamıştım. Bugün pazardı ve annem güzel bir kahvaltı hazırlamış beni de yukarı sözde üvey abim olan Arası uyandırmamı tembihlemişti.
"Seni bekliyoruz uyan artık." Kafasını yavaşca kaldırmış bana bakmıştı. Bakması uzun sürünce bende üstüme bakmıştım.
Kısa bir şort ve yarım sporcu atleti. Gayet rahat ve güzeldi.
"Tamam çık." bu dediğine göz devirmiş yatağa biraz daha yaklaşmıştım. Hava sıcak olduğu için örtünebileceği bir şey yoktu. Bu yüzden gri eşofmanı ve çıplak üst bedeni gözler önündeydi.
Parmak ucumu göğsünden aşağıya doğru sürterken mırıldandım.
"Eski seni özledim." parmaklarım eşofmanın ipini bulunca ona baktım. "Beni isteyen koca adamı istiyorum."
Ellerimi geri çekmiş yatakta yanına oturmuştum. Baş parmağım dudaklarını bulmuş sürtüyordu.
"Beni deli gibi öpmek isteyen adam nerde?" bu sefer kulak memesiyle oynamaya başlamıştım. "O büyük günü bekliyorum koca oğlan. Kahvaltı hazır aşağıya gel."
Odasından çıkmış odama girerek üstüme tişört geçirmiş sofraya oturmuştum.
Aras sonunda masada yerini aldığında herkes yemeğe başlamıştı. Bakışlarım sofrada gezinmiş annemin yaptığı pankekte durmuştu. Tabağıma bir tane alırken Arasa bakmış ve göz göze gelmiştim. O zaten bana bakıyordu.
Tek kaşımı kaldırıp ona baktığım sırıttı ve yemeğine geri döndü.
Çıplak ayaklarım onun bacağına değdiğinde bakışları hızla gözlerimle buluştu. Gülümsedim ve dudaklarımı ısırdım.
Kahvaltı öyle böyle onunla uğraşmamla bitmişti. "Aras abi çarşıya gidiyorsan benide bekler misin?"
Evet abi.
O sorduğum soruyla bana bakarken onun adına Necdet amca cevap vermişti bile.
"Bırakır tabii kızım. Sen git hazırlan bekler o şimdi seni."
Kafamı hızla sallamış odama koşarak dolabı açıp giyebilecek eşyalara baktım. Hava gayet iyi olduğu için siyah kısa bir kot etek giyerken üstüne siyah crop giymiş ayaklarıma ayakkabıdan görülecek şekilde beyaz çorap giymiş beyaz ayakkabılarımıda geçirip odadan çıkarak beni bekleyem Arasa baktım.
"Hadi gidelim abicim."
Gözlerini devirmiş oturduğu koltuktan kalkmıştı. Onun arbasına binerken eğilmiş şarkı açmıştım şarkı sessiz bir şekilde çalarken ona doğru döndüm.
"Sakso çekmemi ister misin?"
Sorduğum soruyla bakışları bana dönerken yutkunmuş önüne geri dönmüştü.
"Saçmalamayı kes."
Elim onun bacağını bulurken kasılan bedenine baktım. "Saçmalıyor gibi miyim yoksa?"
Elim bacağından üst kısma doğru giderken bir eliyle elimi tutmuştu. "Şunu yapmaktan vazgeç."
Kollarımı birbirine bağlarken arkama geri yaslandım.
"Seni rahatlatabilirim ama."
Kafasını hızla iki yana sallamış arabayı sağa çekerek durmuştu. "İn arabadan." bu söylediğiyle geldiğimiz yere baktım çarşıya uzak olan bir yerdi.
Arabadan tabii ki inmemiştim. "Necdet amca beni bırakabileceğini söylemişti."
"Ve bende diyorum ki in arabadan."
Arabadan çıktım ve kapıyı sertçe kapadım. Arasın arabası hızla yanımdan uzaklaşırken yavaş yavaş yürümeye başladım.
Yontulmamış bir öküzdü kendisi.
"Kızım ne anlatıyorum ben sana iki saattir." Efsun içeceğinden bir yudum almış arkasına yaslanmıştı.
"Kaç yaşındaydı senin bu abin."
"30"
Ellerini birleştirmiş çenesinin altına getirmiş hayran hayran bana bakıyordu. "Tam hayalimde ki gibi."
"Aynen." diye mırıldanmış telefonuma gelen bildirime tıklamıştım.
Bir saatte heyecandan kendi kendimi yemiştim en sonunda da Aras attığım konuma gelince arabasına binmiştim.
"Nereye gidiyoruz babacık." bana bir bakış atmış sırıtmıştı.
"Babacık seni becermek istiyormuş." Bu söylediğine sesli bir şekikde kahkaha atmış omzuna hafifçe vurmuştum. "Üvey kardeş fanzatizisi?" ellerimle alkışa yaparken bana bir bakış atmış sürmeye devam etmişti.
"Nasıl olabilir hâlâ aklım almıyor."
Bu dediğine omuz silktim. "Uygulamayı yükledin ve sana yakın oturan biri için konumu ayarladın babacım. Ve biz denk geldik. Gerçekten uzun zamandır bunu bekliyorum. Deli gibi birlikte olmak istiyorum. Kaç defa senin için ıslandım biliyor musun sen?"
"Merak etme küçük kız. Biraz beklemen lazım." sağ eliyke sol çıplak bacağımı okşarken eline bakarak yutkundum.
Kocaman ellerini o uzun parmaklarını içimde de istiyordum.
¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.
