46. Bölüm : Büyük

12.1K 318 130
                                    

"Çok güzel oldu." hayran hayran bakmaya devam ettim odaya. O kadar güzel şeyler almıştık ki biraz fazla abartmıştık.

"Bunu da buraya astık mı tamam." Buğra elinde ki ipleri tavana asarken ucunda ki kuşlar hareketlenmeye başlamıştı.

İlk defa böyle bir şey yaşıyorduk ikimizde bu yüzden ne beğendiysek fazla fazla almıştık.

Açık bebek mavisi duvar kağıtlarına bakarken yerde ki lacivert halıya bakarak gülümsedim. Kesinlikle bir oğlumuzun olacağı belli değildi.

Buğra arkama geçip belime sarılırken omzuma ufak bir öpücük kondurdu. "Çok şanslı bir adamım ben."

Karnımın üstünde ki elini tutarken kafamı salladım. "Oğlumuzda şanslı bir adam olacak."

"Aç mısın?" sorduğu soruyla ona doğru dönerek beline sarıldım. "Acıktık."

"O zaman." beni kucağına alırken mutfağa doğru ilerlemişti. Yere yavaşca indirirken sandalyeye oturtarak bana baktı. "Ne istersin söyle bakalım. Bugün ben yapacağım."

Bakışlarım açtığı buzdolabına giderken elimi çeneme götürerek düşünmeye başladım.

"O zaman babacık bize domates soslu ve kaşarlı makarna yapsın."

Buzdolabından kaşar ve domates sosunu çıkartırken kafasını yavaş yavaş salladı. "İki bebeğime makarna yapacağım. Anlaştık."

Bu dedigine ufak bir kahkaha atarken onu izlemeye başladım. Giydiği gri eşofman ve beyaz tişört ile sportif giyinmişti. Beyaz tişörtten oldukça belli olan geniş omuzlarına bakındım.

"Sence kaç çocuk yapmalıyız." paketin içinde ki makarnaları suya atarken nana döndü. Şaşırdığı belliydi. Gülerken devam ettim. "Diyorum ki bir yıl arayla bir tane daha yapalım ki arkadaş arkadaş büyüsünler."

Tezgaha yaslanırken kollarını birbirine bağladı. "Hm öyle mi yapıyormuşuz?"

Kafamı sallarken masanın üstünde ki çileği ağzıma attım. O kadar fazla meyve ve yemek yememi sağlıyordu ki ciddi anlamda kilo alacakmış gibi hissediyordum.

"Kilo alırsam yine sever misin beni?" kestiği salatalığı kesme tahtasına bırakırken elini yıkadı ve bana doğru dönerek yanıma geldi.

"Ölürüm kızım sana."

"Tamam hayatım hadi son çatal." çatalda ki makarnaya bakarak ofladım ve alarak yedim.

"Midye mi yemeye gitsek?" kafasını sallarken peçeteyle ağzımı sildi ve tabakları üst üste koyarak masayı topladı.

"Giyin bakalım da gidelim. Küçük kızımı gezdireyim."

Hızla yatak odasına giderken beyaz uzun kollu bir elbise giyerek üstüke ince bir ceket giydim. Havalar yavaştan soğumaya başlamıştı.

"Ceketini giydin mi?" Buğra odaya girerek giydiğim ceketi görmüş sırıtarak yanağıma bir öpücük bırakmıştı. "Aferin güzelime."

Elimde ki balona bakarken Buğranın uzattığı midyeyi yemeğe devam ediyordum. Uçan bir kalpli balon almış bileğime bağlamıştı.

Onun yanında o kadar mutlu ve huzurluydum ki bebekmişim gibi sevildiğimi hissediyordum.

"Bu son." elinde ki son midyeyi uzatınca üzgünce kafamı salladım ve oturduğum yerden kalkarak onunla birlikte yürümeye basladım.

2 ay sonra

"Bunu nereye koyalım?" elinde ki arabayı havaya kaldırmış öylece bana bakıyordu.

"Masanın üstüne koy. Ama artık almana gerek yok hayatım." karnımdaki elim Buğranın elini bulurken huysuzca kafasını sallayıp omuzlarını silkti. Tuttuğum elini şişmiş karnıma koyarken gülümsedim.

SARE +18 ✓Where stories live. Discover now