Yaş farkı vardır!
"Ne o cezamı vermeye mi geldin yoksa?" elinde ki kravatıyla oynarken yanıma gelmiş sırıtmaya başlamıştı.
"Hayır. Seninle oyun oynamaya geldim."
Merhaba arkadaşlar. İlk olarak okumaya başladığınız için hepinize tesekkür ederim.
Eski adı (ÜVEY +18) olan yani şu an okumaya başladığınız kitabın ismini SARE +18 olarak değiştirdim. Sizlere haber vermek istedim kafanızı karıştırmak istemiyorum.
Sahte göz yaşlarımı silerken dans eden annem ve yeni üvey babama baktım.
Gayet mutlu bir şekilde dans ediyorlardı.
"Ne şans ki seninle değil babanla evleniyor."
Cebinden sigara çıkarmış içmeye başlamıştı. "Parası için." diye de eklemeyi unutmamıştı.
Ufak bir kahkaha attım. Onu bile bu sesli düğünde duyması çok zordu. "Sanıyorum ki bunu baban zaten biliyor."
Annem kırk yaşında ve yaşına göre yaptırdığı ufak çaplı estetikler sonucu gayet güzeldi.
Evlendiği adam ise altmış iki yaşına basmış bir dedeydi. Ama annem benimle pekte ufak olmayan bir konuşma yapıp onunla iyi anlaşmam gerektiğini bana zorda olsa anlatmıştı.
"Bazen çok kırıcı olabiliyorsun üvey abiciğim." dalga geçer gibi konuşmamla içtiği sigarasını yere atarak ayakkabısıyla ezdi.
Kendisi sözde üvey babam olan Necdet Amcanın tek oğluydu. 30 yaşına gelmiş ama evde kalmıştı. Yani annem anlatırken en azından böyle diyordu.
"Çok üzüldüm biliyor musun?" bana bakarak sorduğu soruyla ona sadece bakmaya devam ettim. "Beni kırıcı bulman beni bir hayli üzdü açıkçası."
Dalga yaptırdığım uzun saçlarımı omzumdan arkaya atarken büyük bir hüzünle bakarak kolunu tuttum.
"Sen üzülürsen ben de üzülürüm." kolunu tutan elime bakarken ufak bir şekilde oflamıştı. "Böyle yapma abiciğim."
"Gülümseyelim." fotoğrafcı bize bakarken elbisemi düzelttim ve kameraya baktım.
Bu düğün için fazlasıyla özenmiştim.
"Hey üvey abi gülümse herkes anne babasının düğününü görmüyor. Çok şanslıyız."
Ben kameraya bakarak gülümserken o her zaman ki suratsızlığıyla bana bakarken fotoğrafcı çekip uzaklaşmıştı.
"Düğün demişken sen ne zaman evleniyorsun? Yoksa evde mi kaldın gerçekten inanamıyorum." sağ elimi alnıma götürüp ona bakarken gözlerini devirdi.
"Çocuk çocuk tavırlarından çık artık Sare." ona bakarak omuz silkmiş biraz önce açtığı düğmeyi iki elimle geri birleştirmiştim.
"Ne o yoksa ceza mı verirsin?"
Dudağımı ısırırken bakışları bir anlığına dudaklarıma değmiş gözlerime hemen geri çıkmıştı.
Gömleğinin bozulan yaka kısmını düzeltirken parmaklarım sıcak boynuna değmişti. Belkide bilerek yapmıştım bilemiyorum. Geri çekilirken kulağına da fısıldamayı unutmamıştım.
"Oyun oynamayı severim."
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
off yeni bir kurguyla geldim her zaman ki gibi baştan belirtiyorum tutup tutmamasının bir önemi yok ki zaten okunmalar zamanla oluyor bu yüzden sık sık yazarım diye düşünüyorum
ileri ki bölümlerde +18 sahnelerin olacağını belirtmek istiyorumbolca var bolca
bir de belirtmek istiyorum ki yaş farkı var zaten ilerde ki bölümlerde fark edersiniz belirtirim