48. Bölüm : Dağınık Saçlar

10.6K 323 48
                                    

Bugün 700 bin olduk çok çok öpücükler size.

Bu arada sizlerden değişik fikirler ve tavsiyeler alıyorum teşekkürler ediyorum.

💕

Buğra odasının kapısını kilitlerken yanımıza gelen Levent beyle bakışlarım onu bulmuştu. "Nasılsın Sare?"

Yorgun olduğu yüzünden belli oluyordu ama yine de gülümsemeye çalışıyordu. "İyiyim Levent bey siz nasılsınız?"

Annemin son konuşmalarından sonra onu hiç görmemiştim.

Sorduğum soruyla kafasını sallarken bakışları Buğrayı buldu. "İyi diyelim iyi olsun. Kusura bakma Buğra Feyza fenalaşmış." sağ eli mahcupça ensesine giderken üzgünce bakıyordu.

Buğra anahtarı cebine atarken bana biraz daha yaklaşarak elini belime attı. "Sorun değil Levent abi."

"Böyle değildi benim kızım. Çok üzülüyorum."

Kaşlarım şaşkınlıkla havaya kalkarken dinlemeye devam ettim. Ne yani Feyza Levent beyin kızı mıydı.

"Her şeyi zamanla atlacaktır Levent abi üzme kendini. Feyza güçlü bir kız."

"Öyleyim zaten." Feyza kapıya yaslanırken iki kolunu birbirine bağlamış öylece bize bakıyordu.

Sarı saçları oldukça karışık gözükürken göz altları mosmordu. Yıpranmış bir haldeydi kısaca.

Levent bey Buğranın koluna sağol dercesine bir iki kere pat patlamış daha sonra yanımızdan uzaklaşarak bize bakan Feyzanın yanına gitmişti.

"Kızım." Feyza babasına yani Levent beye bir kez olsum dönmezken bakışları bizdeydi ve çekmiyordu.

"Kıskanıyorum seni."biraz durdu ve babasına döndü. "Bende sevilmek istiyorum baba."

Levent bey bize mahcupça bakarken Feyzayla birlikte yavaşca odaya girmiş kapıyı kapatmışlardı.

"Feyzanın babası olduğunu bilmiyordum."

Açıkçası çok şaşırmıştım bunu beklemiyordum.

Merdivenlerden yavaşca inerken konuşmamla kafasını salladı usulca. "Bu yüzden Levent abi bakmak istedi. Zor bir dönem olacak."

Bir daha da bu konu hakkında konuşmadık ve sessiz kaldık.

İkimizde arabada yerimizi alırken alışveriş merkezine gitmeye karar vermiştik. "Aç mısın?"

Elim karnıma giderken omuzlarımı bilmem dercesine silktim. "Şu an bilmiyorum. Değilim gibi." beni kafasıyla onaylarken çalan şarkı eşliğinde alışveriş merkezine gelmiştik.

"Yeni kıyafet mi alsak bana? Bir çoğu olmuyor artık."

O gamzeli yanaklarıyla bana gülerken elimi tuttu. "Alalım hayatım."

Mağazaya doğru yürürken yanımızdan geçen çifte bakarak gülümsedim. Adamın kucağında ki ufak bir yaşlarında ki kız çoçuğu çok tatlıydı. "Az kaldı bir tanem." Buğranın bakışları da beni bulurken gülümseyerek kafamı salladım.

"Sence bu nasıl?" Buğra elinde ki bol elbiseyi bana uzatırken bakındım. Mavi renkte uzun kollu bir elbiseydi ancak bel kısmı oldukça genişti. "Beğendim."

Denemekle uğraşamayacağım için tahminli bir beden alarak sepete atmıştım.

Buğra elinde ki şapkayı kafama geçirirken gülerek duvarda ki aynaya baktım. "Yakıştı bunu alalım."

"Allahım." Buğra heyecanla yanımdan uzaklaşırken onun peşinden ilerledim yavaşca. "Bundan istiyorum."

Elinde ki şeyleri havaya kaldırırken ufak bir çocuk gibi gözüken Buğraya bakarak gülümsedim.

SARE +18 ✓Where stories live. Discover now