Mafia e il suo bambino.(TAEKOOK)

~27

Herkese selamlar. Öncelikle smut isteyen ve istemeyen sayısı birbirine çok yakın. Yorumlara lütfen siz de fikrinizi belirtin💕

3 ay sonra;

Mutluydum.
Hem de hayatımın hiçbir döneminde olmadığım kadar mutluydum. Haneul hayatımıza gireli iki ay olmuştu ancak, sanki yıllardır bizimleymiş gibiydi.

Ona çok alışmış, bağlanmıştım.

O benim her şeyimdi.

Onu kucağımda bu eve soktuğumda aklımdan geçen tek şey minik bebeğimi kazanmak için nasıl bir sevap  işlediğimdi. Çünkü o benim gerçekten de mucizemdi. Biz çok güzeldik. Gerçekten, çok güzel bir aile olmuştuk.

Taehyung destek almaya devam ediyordu ve gerçekten de fazlasıyla değişmişti. Bu değişim elbette olumlu yönde ilerliyordu ve de minik kızımızın hayatımıza girmesiyle bu süreç daha da hızlanmıştı.

Haneul babasına, babası da Haneula adeta aşıktı.

Aralarındaki bağ çok farklıydı. Evet Taehyung bana yumuşaktı, ancak Haneula olan tavırlarını tarif etmek imkansızdı.

Haneula kırılacak bir mücevher gibi davranıyordu.

Başta içimde büyük bir kaygı vardı. Çünkü ben Taehyungla olmayı yeni yeni kabul ediyordum. Ona yeni yeni aşık oluyordum, bu yüzden de kızımız için güzel bir aile olamamak beni korkutuyordu. Ancak asla korktuğum bu senaryo gerçekleşmemişti.

Kızımız bu eve geldiğinden beri inanılmaz bir sevgiyle büyüyordu. Bu sevgi sadece çocuk-ebeveyn ilişkisinde geçerli değildi.

Minik kızım o küçücük bedeniyle Taehyung ve beni de birbirimize sıkı sıkı bağlamıştı.

Taehyungdan zaten etkileniyordum. Ve bunun çokça bilincindeydim ancak baba Taehyung çok farklıydı. Kızımızın ağzının içine bakıyor, anlamamasına rağmen alakasız konularda dahi onunla sohbet ediyordu.

Ve bu manzara paha biçilmezdi.

Düne kadar kabusum olan adam, aslında benim en büyük şanslarımdan birisiydi.

Gülümseyerek daldığım düşünceleri, parmağımdaki küçük acı bölmüştü.

Gözlerim parmağımla buluştuğunda damlayan kan damlasıyla bulunduğum durumu farketmiştim.

Mutfakta kahvaltı hazırlarken daldığım düşünceler elimi yaralamama sebep olmuştu.

Evet, hala evimizde bir yardımcı bulunmuyordu. Çünkü ben mesleğimi online yapıyordum ve bu zamanlarda minik kızımızla Taehyung ilgileniyordu. Bu düzen üç aydır böyleydi ve tatlı bir yorgunluk içerisindeydik.

Elimi hızla suya tutarak biriken kanı temizlemiş, ardından da aldığım temiz beze parmağımı hafifçe bastırmıştım. Ardından da kaldığım yerden salatalıkları doğramaya devam etmiştim.

Kahvaltıyı hızlıca hazırlamış, ardından da Taehyungu uyandırmak adına yukarı çıkmaya başlamıştım.

Taehyungla her sabah kahvaltılarımızı beraber yapardık. O erken bir saate işe gitmek adına uyanır, kahvaltı hazırlar ve beni uyandırırdı. Tabi arada rolleri değişebiliyorduk. Ben de erken kalkmak zorundaydım. Çünkü Haneul uyandığında tüm ilgimi ona vermem gerekiyordu ve bu yüzden de erken kalkarak işlerimi Haneul uyanmadan hallediyordum. O uyanıkken su içmeye dahi vaktim olmuyordu.

Merdivenlerden yukarıya doğru çıkıp yatak odamızın kapısını araladığımda gördüğüm manzarayla gülümsemiştim.

Taehyung, minik kızımızı göğsüne yatırmış burnunu da seyrek saçlarının arasına gömmüştü. Bir yandan da hafif hafif sırtını okşuyordu. Minik kızımsa, babasının çıplak göğsünü emmeye çalışarak, yeni çıkmaya başladığından kaşınan minik dişlerini sürtmeye çalışıyordu.