~4

21.3K 1.2K 647
                                    

" Kim Jungkook! Yeter artık. Söz dinle biraz!" Belimdeki kolları sıkılaşmış, beni tıpkı bir çanta gibi taşımaya başlamıştı. Beni tek elle taşıyor olması garipti. Evet normalden biraz daha zayıftım, hatta yaşıtlarıma göre çelimsiz sayılırdım ancak, herkesin tek elle taşıyabileceği kadar da zayıf değildim.

Beni tekrarda merdivenlerden yukarı çıkarmaya başlamıştı. Karşı koyamayacak kadar yorgun düşmüştüm. Yüksek ihtimalle burnuma tutulan ilacın etkisi de daha geçmemişti. Kendimi mayışmış hissediyordum.
Yatak odasına giriş yapıp, beni hızlıca yatağın üzerine bırakmıştı. Ne kadar kızgın da olsa kollarımdan dolayı dikkatli davranıyordu.
Buna rağmen hızla hareket ettirdiğim bileklerimle birlikte inanılmaz bir acı vücudumu istila etmişti. Ağzımdan kaçan inlemeyle gözleri bileklerimi bulmuştu. Önümde diz çöküp, ellerini dizlerime koymuştu.
" Bak birtanem, sana kaba davranmak istemiyorum ancak sınırlarımı ciddi anlamda zorluyorsun. Lütfen beni sinirlendirme. Uslu dur. Tamam söz veriyorum konuşacağız. Sabret." Onu dinlerken istemeden esnemiştim. O sırada yüzünde ufak bir gülümseme yeşerdi. " Gerçekten bir bebeksin."
Parmaklarıyla burnumu sıkıştırmıştı.

Artık gerçekten tepki veremeyecek, hatta söylediklerini algılayamayacak bir kafadaydım.
" Gel bebeğim, sana kıyafet vereyim. Ardından da uyuyalım. Konuşmak için de, kavga etmek için de bolca vaktimiz olacak."
Kapanan gözlerimle onu hafifçe onayladım. Artık hitaplarına takılamıyordum bile. Ayağa kalkıp giyinme odasına geçerken duraksadı, arkasını dönerek bana tekrardan baktı.
" Korkma, kaçamayacak kadar yorgunum." Neden baktığını anlayıp cevaplamıştım. Gerçekten de hiç halim yoktu. Gülümseyip, giyinme odasına giriş yapmış ve elindeki beyaz ve siyah pijama takımlarıyla dönmüştü. Elindeki pijama takımları, çift takımlarıydı.

Bu barizdi. Sesimi çıkarmayıp, bana uzattığı beyaz takımı elime almıştım. Lavaboya doğru ilerlemeye başlamıştım.
" Duş almak istersen banyodaki dolapta temiz havlular var. Ayrıca takımın içerisinde temiz çamaşırlar da var. Bir şeye ihtiyacın olursa seslen. Ben burada olacağım güzelim."
Onu başımla onaylamıştım. Ardından zorlukla ayağa kalkıp banyoya giriş yapmıştım. Banyo bile evin geri kalanı gibi siyahtı. Bir duvar neredeyse tamamen dolap kaplıydı. Gerçekten bu banyo benim gayet geniş olan salonum kadardı. Hızlıca üzerimdelikerden kurtulmuş, sıcak suya kendimi bırakmıştım.

Kısa süren duşun ardından, dolaptan çıkardığım beyaz bornozu vücuduma geçirmiştim. Odanın kapısını hafifçe araladığımda gözüme yatakta pijamalarıyla oturan Taehyung çarpmıştı. Onu her gördüğümde takım elbisesi ve düzenli saçlarıyla dikkat çekerken, şu anda bu profilinin tamamen tersiydi.

" Şey, fazladan diş fırçası var mı?" Sorduğum soruyla ayağa kalkıp bana doğru yaklaşmaya başlamıştı.
" Girebilir miyim?" Kapıyı tamamen aralayıp kenara geçmiştim. Odağı bende değildi. Banyoya girdi ve diş fırçalığındaki mavi ve mor renkte olan diş fırçalarının arasından mor olanı bana uzattı. Şaşkınlıkla bir eline, bir de yüzüne bakıyordum. Benim için eşya mı hazırlamıştı?
Elimi uzatıp diş fırçasını aldığımda, lavabonun üzerinde bulunan aynalı geniş dolabı açtı. İki adet raftan oluşuyordu. Rafları işaret ederek konuşmaya başladı.

" Üst rafta yüksek olduğundan dolayı benim eşyalarım var bebeğim. İstersen kullanabilirsin tabiiki. Alt rafta da senin bakım ürünlerin var.
Eksik bir şey olursa söyle aldırtırım. "
Rafa göz atınca şaşkınlığım katlanarak artmıştı. Bu ürünler, benim düzenli olarak kullandığım ürünlerdi. Hatta her birinden evimde de vardı.
" Nasıl yani? Bunlar zaten benim kullandığım ürünlerin aynıları?" Alerjimi biliyordu, kullandığım ürünleri biliyordu. Beni tanıyordu. İyi de bu nasıl mümkün olabiliyordu?

" Emin ol senin hakkında bildiklerim bunlarla sınırlı değil bebeğim. Dediğim gibi konuşacağız ancak şu anda değil. Uykun var." Direnmeyecektim. Sabah olmasını bekleyebilirdim ancak, en azından aileme bir mesaj atmalıydım. Yeterince meraklanmış olmalıydılar. Onları saat kaç olursa olsun bilgilendirirdim. En azından uyumadan önce uyuyacağımı, eve geçtiğimi ve iyi olduğumu söylerdim. Bugün ve yarın hafta sonu olduğundan zaten okul dersim yoktu ancak iki güne buradan kurtulmak zorundaydım. Taehyungun günlük hayatıma devam etmem için beni kaçırmadığına emindim. Buradan kaçmak epey zor olacaktı, çünkü evin her yerinden bir koruma çıkıyor, bunun yanında Taehyung beni neredeyse hiç yalnız bırakmıyordu. Burası çok korunaklı bir yerdi. Umarım başarabilirdim.

Mafia e il suo bambino.(TAEKOOK)Where stories live. Discover now