~12

14.9K 922 426
                                    

" Yoongi Hyung?"
Gördüğüm kişi, en yakın arkadaşım olan Jiminin sevgilisi ve benim en yakınlarımdan olan Yoongi Hyungdu. Bunun yanında burada görmeyi beklediğim son isim dahi değildi.

Yoongi hyungla yollarımız üç sene önce kesişmişti.
Bana sokakta saldırmaya çalışan sarhoşlardan beni kurtarmıştı. Ardından da aramızda güzel bir arkadaşlık bağı kurulmuştu. Bunun ardından Jiminle tanışmışlar ve altı aylık bir flört döneminden sonra sevgili olmaya karar vermişlerdi. İki yıldır devam eden, görenlerin imreneceği güzellikte bir ilişki içerisindeydiler. İkisi de hala birbirlerine bağlı bir şekilde ilişkilerine devam ediyorlardı. Yoongi hyung bir mafyaydı. Jiminse hala okuyordu. Aralarındaki uyum gerçekten çok güzeldi.
Jiminle de uzun bir dönemdir görüşemiyorduk. Hoş ben bir süredir okuluma devam edemiyordum. Tekrar tekrar ettiğimiz kavgalar sonucunda okulumu dondurmuştu.
Ve daha büyük bir kavga etmiştik.
Her neyse.

Yoongi Hyung, Jimin  ve Hoseokla süreçte hep birlikte oldukça yakınlaşmıştık. Bir süre sonra yine yakın dostumuz olan Hoseok da grubumuza dahil olmuştu. Sonuç olarak Yoongi Hyung, Jimin, Hoseok ve benim aramızda gerçekten inanılmaz güçlü bir bağ oluşmuştu.

Tabii bunun yanında Taehyung ve Yoongi Hyung arasındaki bağlantıyı çözemiyordum. Aklıma gelen tek şey ikisinin de ortak olan işleriydi. Her ikisi de karanlık işlerle meşguldü, bu sebeple de iş amacıyla bir araya gelmiş olabileceklerini tahmin ediyordum.

" Hyung, senin burada ne işin var?"
Suratıma şaşkınlıkla bakıyordu. Benimle karşılaşmayı beklemiyor olmalıydı.
Doğrusu, bunu ben de beklemiyordum. Birbirimize şaşkın gözlerle bakarken Taehyung sakince konuşmaya başladı.

"Yoongi benim kuzenim bebeğim. Tanıştığınızı biliyordum ancak bu kadar hızlı karşılaşmanızı tahmin etmiyordum."

Nasıl yani, Yoongi hyung Taehyungla aramdaki bu şeyi biliyor muydu? Peki nasıl bu duruma sessiz kalmıştı? Ne olursa olsun her zaman beni kardeşi olarak gördüğünü dile getirirdi. Başım sıkışsa çekinmeden arayabileceğim kişilerden biriydi.
Benim bu durumda olmama nasıl izin vermişti?
Düşüncelerim ellerimi titretmeye başlamıştı. Yumruğunu sıkıp, yüzüme zoraki bir gülümseme eklemiştim.

Kısa bir süre sonra Yoongi Hyung da gülümseyerek konuşmaya başlamıştı.
" Ah evet. Ben de bu kadar hızlı karşılaşmayı  beklemiyordum Jungkook. Taehyung senden bahsetmişti. İlişkinizi duyunca şaşırdım doğrusu. Hazır olunca senin anlatmanı bekliyordum. Bu sebeple de  bildiğimi belli etmek istemedim. Bu yüzden de konusunu açmamıştım doğrusu. Tebrik ederim sizi. Umarım ilişkiniz uzun ömürlü olur"

Anladığım kadarıyla Yoongi Hyung da olayı tam anlamıyla bilmiyordu. Başkalarına anlattığı masalı Yoongi Hyunga da anlatmış olmalıydı. Ondan beklerdim. Duyduğum şeyle biraz olsun rahatlamıştım. Yoongi Hyungun beni kandırması sanırım yıkılmama sebep olurdu. Benim için tam bir abi figürüydü. Hayatımda önemli bir yere sahipti.

Şimdi Yoongi Hyungun neden tepki vermediğini anlıyordum. Çünkü normal şartlarda bilse, bu duruma göz yummazdı. Yani bu durumu bilerek susacağına pek ihtimal veremiyordum.

" Hadi bakalım içeriye geçin. Bayan Kim sizin için sabahtan beri hazırlık yapıyor. İki sözünden biri damadımla tanışacağım. Bekletmeyin daha fazla. Benim de işim çıktı. Size afiyet olsun."

Gülümseyerek konuşmaya devam etmişti. Ardından kısaca Taehyungla birbirlerinin omzuna vurup vedalaşmışlardı.

Taehyung elini belime sıkıca dolayıp kapanan kapıdan dolayı zile basmıştı. Bu sürede Yoongi Hyung yanımızda hızlıca ayrılmıştı.

Kapı açıldığında bizi yaşlı bir kadın karşılamıştı. Kapının açılmasıyla Chung Cha " Anne ben geldim." Cümleleriyle attığı çığlıklarla eve hızlı bir giriş yaparak bizi yalnız bırakmıştı. Kapıdaki kadın bize bakıyordu. Üzerindeki resmi kıyafetlerden burada çalışan bir kadın olduğunu anlayabiliyordum.  Yaşlı kadının kapıyı açmasıyla yüzüne içten bir gülümseme yerleştirmesi bir olmuştu. Taehyungu karşınında görünce adeta  gözleri parlamıştı.
" Oğlum, hoşgeldin."
Yaşlı kadın Taehyungu sıkıca kolları arasına almıştı. Taehyung da kısa sürede yaşlı kadına karşılık vermeye başlamıştı. Tabi, Taehyungun ideallerden fazlasıyla uzun olan boyu bu sarılışa pek yardımcı olmuyordu. Yaşlı kadın Taehyungdan ayrıldığında gözleri beni buldu. Ellerini sakince bana uzatıp, yüzümü avuçları arasına aldı.
" Aman tanrım, gerçekten Taehyungun anlattığı kadar güzelsin, oğlum."
Kadının samimi konuşmasıyla benim de yüzümde büyük bir gülümseme yer edinmişti. Yüzümdeki elleri, ellerimi bulmuş, beni içeriye doğru nazikçe çekiştirmişti.
" Ben Ae Sook, oğlum. Bu yanındaki deli oğlanın dadısıyım. Daha doğrusu dadısıydım. Elimde büyüdü bu yaramaz çocuk." Kadının gülerek anlattıklarıyla Taehyung evin içerisine girip kapıyı ardından kapattı. Dudaklarını büzerek yakınmaya başladı.
Bu tatlı yanını ilk kez görüyordum. Ve doğrusu, Taehyungun çocukluğunu hayal dahi edemiyordum. Elindeki silahla doğmuş gibi geliyordu.
" Ae teyze. Beni rezil etmek mi istiyorsun? Hadi yemek yiyelim. Bu konuları da konuşmamak üzere kapatalım."
Ae teyze yüzündeki büyük gülümsemesiyle kabanlarınızı alıp uzun holde önümüzden yürümeye başladı. Taehyung, yanıma yaklaşıp sakince elini elime doladı. Önümüzdeki yaşlı kadını takip ederken kendimi gergin hissediyordum. Ya bu insanlar da Taehyung gibi beni istemediğim konularda zorlarlarsa? Ya da evlilik konusunda baskı kurarlarsa? Aileme hazır olmadığımı söyleyerek onları erteleyebilirdim. Ancak Kim ailesi için aynı şeyi söyleyemezdim. Taehyungun disiplinli tavırlarından sert bir aile yapısına sahip olduğu belliydi. Aynı zamanda mesleki açıdan da bu oldukça doğaldı.

Mafia e il suo bambino.(TAEKOOK)Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt