26.Bölüm

18K 1.2K 142
                                    

Bölüm oy sınırı: 300 oy

İçimde bir sıkıntı vardı ama bunu o şerefsize ve göreve yoruyordum. Muhtemelen Albay bizi araması için bir tim veya havadan bir ekip göndermiştir. Çünkü yaklaşık üç gündür buradaydık ve şimdi çıkmak için harekete geçiyorduk.

Mağaranın önü itlerle dolu olduğu için çözüm arıyorduk. Başımı oflayarak yukarı kaldırdığımda yukarıdaki oyuğu diğerlerine gösterdim. Efes ve Alkım üst üste çıkarak ilk Başak sonra beni yukarı çıkardılar böylece sırası ile çıktık. Alkım ve Efes'in gelmesi için birimiz ellerini aşağı doğru sarkıtırken diğer ikimiz onu tuttuk.

Yavaşça uca doğru temkinli ve etrafı kollayarak gittik. Mağaranın önündeki itler daha ne olduğunu anlamadan yukarıdan üstlerine doğru atlayıp boyunlarını kırdık.

Yavaşça çadırları gezip içindeki itleri gebertirken sıradaki çadırda itin dedikleri ile durmuştuk.

"Ahmet başkan ve Maho başkan bu akşam yanlarına karı  alacakları için en sonki çadırda karı seçiyorlar."

"Bizim de tatlarına bakmamıza izin verirlerse bu akşam keyfime diyecek olmaz."

Başak sessiz bir şekilde

"Sizin keyfinize de çarkınıza da sıçayım. Orospu çocukları"

Kız haklı beyler dağılın...

Hemen çadıra dalıp konuşmalarına izin vermeden Başak ile boyunlarını kestik. Yüzümde bir gülümseme belirdi. İtleri gebertmeyi sevdiğim kadar sanırsam başka bir şeyi sevmiyordum.

Sıra sıra bütün çadırdaki itleri gebertip en son ki çadıra geldik. Başak ve Kunt'u çadırdaki iki iti alırken bizde onlar sürpriz hazırlamaya koyulduk. Arkadaki çadırdan inleme sesleri geliyordu. 

Zaten onlara sürpriz körü körüne gitmezdi ki...

Yarım saat sonra bütün işlerimizi halletmiştik. Başak ve Kunt ise itleri gözlerinden bağlayıp çadırdan çıkardılar. O şerefsizi görünce hala ellerim titriyordu. Bir anda elime bir el değince elin sahibine baktım. Efes güven verici bir gülümseme ile bakıyordu. İtler bizim önümüzden geçtiğinde Efes elimi biraz daha sıktı.

Burada olduğunu hatırlatmak için...

İki şerefsizinde şaftı kaymıştı. Aslında az bile yapmışlar. İkisinin de arkadan diz kapaklarına vurup önümüzde diz çöktürdüler. İşimizi kısa tutmamız gerekiyordu. Muhtemelen bir kaç saate gelirlerdi. Biz zaten karargah da haber vermiştik. helikopter yoldadır.

Kunt konuşmaya başlayınca herkes ona dikkat kesildi

"Şimdi piç kuruları size bir sürpriz hazırladık. Bakın değerimizi bilin o kadar zahmet ettik."

Dedi ve gözlerini açtı. İki şerefsiz ilk olarak etraftaki karanlığa alışmaya çalıştılar. Sonra gördükleri ile gözleri dehşet ifadesiyle açıldı. Çünkü gördükleri şey

İpler ile boyunlarından asılmış it sürüleri

Bence gayet güzel bir sürprizdi. Aslında onların hepsini kendi kanları ile boyamak vardı da zaman yoktu. Veya ucuzlarını birbirlerinde ayırmak. Ben aklımdan bunları düşünürken piç kurusu

"Siz ne yaptınız lan!! Bunu bedelini ödeyeceksiniz şerefsizler!!"

Bunu demesi üzerine Başak herkesten önce adamın üstüne çıkıp onu yumruklamaya aynı zamanda da sövmeye başladı.

"Lan it! Sen kime şerefsiz yorsun lan! Asıl şerefsiz sizin gibilere deniyor döl yatağı! Senin...................................................................... Sikeyim. Senin doğum haberini veren seni doğuran ebenide s.... Senin doğumunu müjdeleyen doktoru da s..... Amına koduğumun pezevengi! Şerefsizmiş! Umarım gece götünü fareler yer!"

Asker Kızın Yeni Hayatı -Düzenleniyor-Where stories live. Discover now