11.Bölüm

24.7K 1.3K 37
                                    


Ali Yarbay ve Lodos Binbaşı ile hain piçi almaya gelmiştik. Hala aklıma geldikçe sinirleniyorum. Operasyonları ve verilen emirleri engellemek için bu kadar yükselmiş. Bu arada üstlerden onu almak için izin istemiştik ve izin kısa sürede gelmişti.

Seri ve sert adımlar ile hainin odasına gidiyorduk. Hemen odalara gidip üstümüzü giydikten sonra onun odasının önüne gelmiştik. Tabi o sırada bize anlamsız gözlerle bakan askerler vardı. Bu sırada odadan da sesler geliyordu. Sanırsam biri ile telefon konuşuyordu. Kapıyı çok sessiz hareketler ile hafif araladım. Mal herif . Ruhu bile duymadı. Nasıl bu zamana kadar fark edilmemişti anlamıyorum.

" Bu Azrail ve Kızıl çok fazla olmaya başladı Cavit. Bütün planlarımızı bozuyorlar. En son patlattıkları planda üstler ortalığı ayağa kaldırdı."

"..."

"Neyse Cavit unutma telefonu hemen  yok ediyorsun. Üstlere de söyle bu sefer elimde çok hoşlarına gidecek."

Daha fazla dayanamayıp odaya girdim. Zaten telefonu kapmıştı. Beni gördüğünde ilk olarak şaşırsa da sonradan kaşlarını çattı. Bir de sanki çok hakkı varmış gibi emir verip bağırmaya başladı.

"BU NE SORUMLULUK ASKER. SEN BİR ÜSTÜNÜN ODASINA NASIL BÖYLE DAL-"

"Tümgeneral Abdullah Öztürk! Seni Vatan Haini olman yüzünden tutukluyorum. Susma veya avukat tutma hakkına sahip değilsin.

"SEN NE DEDİĞİNİN FARKINDA MISIN?NE HAKLA BÖYLE KONUŞURSUN! ÜSTÜNÜM BEN SENİN ASKER! UNUTTUN HERHALDE!" 

O hala bana emir vermeye çalışırken ben hemen ona yumruğu çakıp ters kelepçe vurmuştum bile.

"KES SESİNİ! Bir de hala konuşuyorsun ya... Seni gebertip de ceza almaya değmez."

 Bunu deme ile yüz ifadesi bir anda değişti ve kızgın yüz yerine bir anda pişkin bir yüz ifadesi geldi. 

"OOOOO Yakalanmışım. Şu ana kadar ruhunuz bile duymadı  Türk askerleri. Kaç askerinizi geberttim saymadım. Bereketi kaçar diye."

Tabi bunu dedikten sonra bende şarteller atmıştı. En son hatırladığım şey ise Lodos Abinin beni geriye çekmesi ve ağzı burnu dağılmış bir şerefsiz.

###

İtin sorgusu bitmişti. Bizi baya zorlamıştı. Ama elimizdeki kanıtları gösterince cezasında indirim olacağını sanıp her şeyi ötmüştü. Salak sanki cezası azalacak. Mal herif. Bu kafa ile nasıl bu zamana kadar yakalanmadı hala anlamıyorum doğrusu. Ama olsun bu sayede ise karargahtaki bütün hainleri de öğrenmiş olduk. Şu an ise itin bize öttükleri üzerine operasyona hazırlanıyorduk. Geveze ikide bir bana bakıp duruyordu. Ona olanları anlatmamı istiyordu. Anlatacaktım zaten. Madem biz bir timiz, madem bir aileyiz gizlimiz saklımız olmayacaktı o zaman.

Görevimiz sadece bir mağaranın içine sızıp dosyaları alıp orayı yok etmekti. Tabi ben diğerlerine göre daha cılız kaldığım için ben sızacaktım. İzbandut gibi adamlar. Tabi ki dikkat çekerler.

O sırada kamptan bir kız çıktı. Aklımda planı kurup komutana söyledim.

"Komutanım?"

"Efendim Kızıl?"

"Komutanım şu anda dışarıya bir it çıkıyor benden baya zayıf ama onu fark edeceklerini sanmıyorum. Onlar sadece uçkuruna düşkün pezevenkler."

"Tamam. Dikkatli ol ve sakın kulaklığını kapatma. Bir şey olursa bize haber ver buradan seni izliyor olacağız."

"Emredersiniz komutanım."

Hemen  itin arkasından yaklaşık tek seferde boynunu kırdım. Bu ses için kendimi bir yerden atabilirdim. Bayılıyordum kemiklerin kırılma sesine."

Anında onun kıyafetlerini üzerime geçirip yavaşça kampa doğru yol aldım.  İçeri girdiğimde herkes bana bakıyordu. Ama hemen gözlerini çekiyorlardı. Bu işte bir bokluk vardı ama neyse. Kimseye gözükmeden içeri girdim.

###

 Üç gündür buradaydık. Tim beni uzaktan izliyordu. Bu gün herkeste bir telaş vardı. Sanırsam onlar için önemli biri gelecekti. Onlar yukarıda güzelim konserveleri yerken ben burada sadece su içiyordum oda kısıtlıydı. Evet şu anda o konservelere bile razıydım.

Şu anda herkes meydanda toplanmış birini bekliyorduk. O sırada Murat komutan telaşlı bir ses ile bana seslendi.

"Ne oluyor orada Kızıl?"

Hemen elimle yanağımı kaşıyormuş gibi yapıp konuşmaya başladım.

"Sanırsam önemli biri gelecek komutanım Onun için bir telaş var"

Biraz sonra hemen önümüzde 9 tane siyah araç aynı anda durdu. Sekiz tanesinin içinden güya koruma olan it sürüsü indi. En son ki araçtan  ise kaslı ve uzun olan bir adam indi. Bu adam tanıdık geliyordu ama nerden? Yüzüne baktığımda ise koca bir siktir çektim.

AMA CİDDEN KOCA BİR SİKTİRDİ...

Asker Kızın Yeni Hayatı -Düzenleniyor-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin