15.Bölüm

23.3K 1.2K 109
                                    

3 HAFTA SONRA

Olayın üzerinden üç hafta geçmişti. İlk hafta full karargahtaydım. Baştan sonra her şeyi anlatan bir rapor yazmak zorunda kaldım. Ve aldığımız it ben gelmeden konuşmazmış. Paşam! birde onunla ilgilendim. Çünkü her şey planlanmıştı ama bazı sebeplerden dolayı orada uzun kaldığım ve Rıdvan şerefsizinin nasıl oldu ise her şeyden haberi olup benim izimi kaybettirdiği için şehit oldum sanmışlar.

İlgilendim derken? Adamı artık annesi bile tanıyamaz.

Ne yapsaydım? Alnından mı öpseydim?

Geri kalan iki hafta ise ailem ile geçmişti. Annem. evet artık anne demeye karar vermiştim ama henüz sesli dile getirmemiştim. Beni ilk gördüğünde dediği şey canımı o kadar yakmıştı ki... 

"Zafer! Ben gene halüsinasyon mu görüyorum?"

İçeri girdiğimde ise durum farklı değildi. Ben bu aileye ne yapmıştım? Beni kısacık sürede bu kadar mı çok sevmişlerdi? Sonra ise annem bayıldı hastane ev derken üç hafta geçmişti. Ne yalan söyleyeyim en çok amcamı özlemişim. Hakkı ama yani şu ana kadar en çok o yanımdaydı ve beni o eğitti. Hem bir komutan, hem bir abi, hem de bir amca olarak onun yeri bende ayrıydı.

Ama Bozkurt ailesi hala benim yaşadığıma inanmıyordu. Hatta bir ara inansınlar diye Yalım abime güzel bir yumruk atmıştım. Şu an bile o morluk duruyordu. Ali amcam o morluğa ne zaman baksa sırıtıyordu.

Tim ise orada da durumlar aynıydı. Hepsi benim yaşadığıma inanmıyordu.

Ama onlara da kızamıyordum. Aradan koskoca iki yıl geçmiş. iki yılı ilk duyunca ilk olarak bir şok yaşamıştım. Bunu ailem görmesin diye hemen düzelmiştim ama bu amcamın gözünden kaçmamıştı.

Kızım adam koskoca Yarbay hem de seni eğiten kişi bırak da o kadarını da anlasın.

Ya sen bir siktir gitsene ya sanki kafam çok düzgünmüş gibi bide sen çıktın 

Çok ararsın beni bak

La bi git

Peki

Birde ayrı olarak üç haftadır bu sesle uğraşıyordum. Yalnızlıktan bunamıştım herhalde.

###

Benim fark etmediğimi sanıyorlar ama Bozkurtlar psikolojik olarak yok olmuştu. Dün akşam mutfağa su içmek için gitmiştim. Yanlışlıkla elimden kayıp düşünce kırıldı. Bende onları toplarken elim kesilmiş. Hissetmedim bile. O sırada da sesi duyarak annem geldi. Elimin o halini görünce hemen gözleri doldu. Ufacık bir kesikti aslında. Ama bir arkadaşa sorduğumda bunun psikolojik bir şey olduğunu söyledi. 

Yeniden gideceğimden korkuyorlarmış...

Ben şimdi onlara nasıl diyeceğim ben bir ay sonra gene göreve dönüyorum diye? Bu sırada ise Binbaşı bana farklı davranıyordu. Bu davranışlar hiç hoşuma gitmemişti. Ama bunu sonraya bırakmaya karar verdim. Zaten yakında timim değişecekti. Ama bu seferki kalıcıymış.

1 GÜN SONRA

Sabah erken kalkıp işlerimi halledip kamuflajımı giymiştim. Tek sorun ben bunu onlara nasıl söyleyeceğim. Tam çıkacakken kapım çaldı.

"Gir!"

İçeri kamuflajı ile amcam girdi. Yalan yok adam zaten taştı birde formanın içinde iyice yakıyordu. Vallahi amcam olmasa yürürdüm.

"Biliyorum amcam çok yakışıklıyım ama kahvaltıya inmemiz gerekiyor."

Amcam tam çıkacakken seslenerek durdurdum.

"Amca!"

Amcam şaşkınlık dolu bir yüz ile bana dönmüştü. Doğru yani ona ilk defa amca demiştim.

"Bu şaşkınlığını sonraya bırak. Ben aşağıdakilere göreve döndüğümü nasıl diyeceğim. Beni şu an bir tek sen anlarsın."

Amcam tebessüm edip şefkatli bakışlar ile konuşmaya başladı.

"Ben hallettim sen dert etme. Hadi amcam geç kalırsak Yengem bizi terlikte dövecek."

Bir an hayal ettim de bir Yüzbaşı ile Yarbay terlikle dayak yiyor. Ağzımdan bir kıkırtı kaçtı. Düşüncesi bile korkunçtu.

###

Amcam annemleri halletmişti. En çok abimler sorun çıkarsa da amcamlar birlik olup onları susturmuştu. Tabi iki amcam bu işte olunca ve diğer amcamın gözdesi olunca kolay olmuştu. Ben bunları düşünürken karargaha varmıştım. Beni tanıyan bütün askerler ağızları bir karış açık bakıyorlardı. Tam Albayın yanına gidecekken bir asker beni durdurup şaşkın bakışlar ile "Komutanım size bir mektup var" dedi.

Askerin dediği ile kaşlarımı çattım. Biri bana mektup mu göndermişti?  Neyse Askerden mektubu alıp odama doğru yürüdüm. Odaya geçince yatağa oturup mektubu okumaya başladım. Ama okuduklarım ile hem sinir katsayım hem de şaşkınlığım tavan yapmıştı.

Merhaba Asena. Ben Ada. Sana mektup yazıyorum çünkü bende telefon numaran yok ve telefonlarınız kontrol edildiği için mesaj yazmak istemedim. Senden güzellikle rica ediyorum. Kocamın etrafında dolaşmayı bırak. Kocam artık bana değil sana aşık gözler ile bakıyor. Eğer bırakmazsan yapacaklarımdan ben sorumlu değilim. Hadi bana acımadın ama kızıma acı. kızım babasız mı kalsın?

Yazdıklarımı dikkate alacağını düşünüyorum. Sana iyi günler dilerim. Malum günler bana kötü....

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Mektubu yazan kadın kimdi?

Asena'ya öyle bakan kim?

Asena mektupta yazılanları dikkate alacak mı?

Asker Kızın Yeni Hayatı -Düzenleniyor-Where stories live. Discover now