14. Bölüm

23K 1.3K 27
                                    

 Gelen kişilerden sanırsam en öndeki adam fısıltı şeklinde konuşmaya başladı.

"Yüzbaşım sizi buradan almak için geldim. Acele edin Rıdvan birazdan burada olur."

İlk olarak cevap vermedim. Adamda zaten yukarı bakmıyordu. Ne diyecektim. Aaaaa tamam hemen geliyorum geliyorum gidelim mi?  Tamam eskisi kadar iyi değildim ama bu kadar da salak değildim.

"Yüzbaşım şu an ağaçta olduğunuzu biliyorum. Ve bana inanmadığınızı da biliyorum. Bakın buradan çıktığımızda kendimi tanıtacağım. Şu an burası güvenli değil. Lütfen inat etmeyin... İnebilecek misiniz?"

"Aşağıdan çekil."

Artık kimseye güvenmediğimden herkese sert çıkışıyordum. Adam aşağıdan çekilince hemen atladım. Karşımda duran adamları incelediğimde hepsi heybetliydi. Bir it sürüsünün bu kadar heybetli olmasına imkan yok...

Eli ile beni yönlendirmeleri üzerine arabaya binerek tanımadığım ama eskiden -tek tabaca iken- gezdiğim, operasyona çıktığım dağları izlemeye koyuldum.

İki saattir arabanın içindeydim. Bu sırada yaralarıma pansuman yapılmış ve konservede yiyecek verilmişti. Neden mi onlara güvenip burada duruyordum? Aslında hala kimseye güvenmiyorum. Sadece kendilerini tanıtmışlardı. Konserveyi de yemeden kenara koymuştum. Bu diğerlerinin gözünden kaçmamıştı ama bir şey de demediler. Zaten diyemezlerdi de.

Benimle konuşan kişi Üsteğmen Mert Koçakmış.

Onun yanındaki ise Teğmen Eymen Tokgöz imiş.

Burada ise gizli görevdelermiş ve uzun zamandır burada oldukları için buraları avuçlarının içi kadar iyi biliyorlardı. Uzun zamandır burada oldukları için ve kamplara sızdıkları için beni bulmaları zor olmamıştı.

YAZARDAN

Olayın üstünden bir hafta geçmişti. Asena kendini biraz da olsa toparlamıştı. Ama eski halini alması uzun zaman sürecekti.

Bu sırada tim ise aradıkları kişiyi bulamayıp Ali Yarbay ile iletişime geçmişlerdi. Asena'nın çipi hala aktif olduğu için nerede olduğunu bulmak zor olmamıştı ki üsteğmen zaten haber vermişti. Ali Yarbay'ın içinde ise hala büyük bir mutluluk vardı. Zaten yiğeninin şehit olduğuna inanmamıştı. Ama üzerinde o kadar zaman geçince oda inanmaya başlayacaktı ki Asena'dan haber gelmişti.

Ölüm timi ise onlara verilen kordinatlara gidiyorlardı. Hepsi içinden alacakları kişi Ali Yarbay için önemli biri herhalde diye geçiriyorlardı. Kim bilir Asena'yı gördüklerinde ne tepki vereceklerdi?

Murat Binbaşı ve timi yola çıkmıştı. Hala alacakları kişiyi çok merak ediyorlardı. Ve her zamanki gibi içlerinde bir burukluk vardı. Yine Asena'sız operasyona çıkmışlardı. Geveze bile daha hiç kimseye bulaşmıyor veya iğrenç espirilerini yapmıyordu. Hepsi için bu durum zordu...

###

Tim buluşma noktasına gelmişlerdi. Alacakları kişiyi hala merak ediyorlardı. O sırada Asena ve Yüzbaşı onların geldiklerini fark etmişti ama tedbir amaçlı yerlerinden çıkmıyorlardı. Asena gelenlerin tim olduğunu öğrendikten sonra Üsteğmenden yardım isteyerek timin yanına gitmişlerdi. Onları ilk gören Geveze oldu ve gördüklerine inanamayıp uykudan yeni uyanmış çocuk gibi gözlerini ovalayarak tekrardan bakmaya çalıştı.

"Hassiktir! Asena Komutanım!!"

Bunu demesi üzerine herkes o tarafa dönmüştü. Tim Asena'yı gördükleri anda put kesilmişlerdi. Asena'nın yaralarını ilk fark eden Avcı olmuştu. Ve hemen komutanının kolunun altına girip bir yere oturmasına yardım edip yaralarına bakmıştı. Ama zaten pansuman yapıldığı için pek bir şey yapamamıştı.

O sırada timde ikinci olarak kendine gelen Binbaşı şaşkın ama bir o kadar da sinirli bir ifade ile Asena'nın üstüne yürüyüp konuşmaya başladı.

"Bu ne demek oluyor Yüzbaşı?"

"İlk bir tabura dönelim anlatacağım komutanım."

Bütün tim hala Asena'nın gerçek olduğuna inanamıyordu. Aradan koskoca dile kolay ama yaşanması zor iki sene geçmişti. Asena zaten tanınamayacak haldeydi. Yaraları ve zayıflığı ile insanlar onun asker olduğuna bile inanmazdı.

ASENA'NIN AĞZINDAN

Tim yeni fark etmiş gibi hepsi Yüzbaşıya bakıyordu. Bunu fareden Asena hemen olaya el atıp

"Yüzbaşı Akın çelebi burada şu anda gizli görevde ve beni bulup yardım eden kişi. Yani bizden."

Binbaşı hemen öne çıkıp kendini gereğinden sert bir ifade ile tanıttı. Bu Asena'nın kaşlarının çatılmasına sebep olsa da üzerinde çok durmadı.

"Binbaşı Murat Özçelik. Askerime yardım ettiğin için sağol Yüzbaşı."

"Görevim komutanım. Teşekkürlük bir şey yok."

"Neyse yokluğunu daha fazla belli etme. Toparlanın tim gidiyoruz."




Asker Kızın Yeni Hayatı -Düzenleniyor-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin