“Olur mu oğul!” Muzaffer ağa karşı çıkmıştı. Kızını bekar bir adamla gönderirse buralarda adı çıkardı. Orada ailesiyle beraber yaşasa da buradaki fitne fesat insanlara inandıramazdı. Kızının namusuna laf ettirmezdi “Başka bir çare bulmalıyız.” 

Davut sessizce oturuyordu o sırada “Yurt dışına okula gönderebilirsiniz. Ben de yardım ederim. 7/24 korumalı da gezer isterseniz!” diye o da teklifte bulundu “Güvendiğim adamlarım çok.” 

Muzaffer ağa bunada razı gelmemişti. Gül goncasını o uzak diyarlara tek başına gönderemezdi. 

“Babam..” dedi birden Hatice sonunda. Üç adamda ona bakınca “Ben… Ömer Ali beyle evlenmeye razıyım!” diye çekingenlikle kendi görüşünü sonunda söyledi. 

Muzaffer bey hayretle kızına baktı. Kızının gönlünde birinin olduğunu bilirdi elbette. O genci o da tanırdı. İyi huylu, edep sahibi bir gençti. Şimdi ne ara kızının gönlü bu adama kaymıştı hayret eder olmuştu.

“Kızım sen ne dersin?” diye sordu. Bakışları bir an Ömer Ali’ye kaydı. Ancak genç adam sadece elinde ki kahvesine bakıyordu. Tekrar kızına bakarak “Sen gerçekten Ömer Ali beyle evlenmeye razımısın kızım?” diye sordu. 

Hatice hafifçe başını salladı “Eğer evlenirsem Selim ağa durmak zorunda kalır baba. Aşiret ağaları evli bir kadına musallat olursa onu cezalandırır. Onların bu konuda sınırları olduğunu sende bilirsin.” diye açıklamada bulununca Muzaffer ağa kaşlarını çattı. 

“Bende bilirim ancak sırf bu yüzden evliliği oyuncak edemezsiniz elinizde! Ondan kurtulayım diye sen tanımadığın bir adamla evlenip bir ömür boyu yaşayacak mısın?” 

Hatice biraz şaşırmıştı. Tekrar Ömer Ali’ye baktı. Demek babasına evlendikten bir sene sonra boşanma olayını anlatmamıştı. Bu yüzden bu kadar rahat oturuyordu. 

“Baba.. aslında” dedi Hatice tekrar. 

“Yeter! Ben bu konuda söyleyeceğimi söyledim!” Muzaffer ağa otoriter sesiyle kızını susturmuştu “O Selim ağa denen haysiyetsizden korkmuyoruz evvel Allah! Seni koruyamayacak kadar güçsüz değilim!”

“Muzaffer ağa,” diye tekrar araya girdi Ömer Ali “Seni gecenin bir vakti şerefsizler kaçırmış. Dinsizler yaşlı başlı adam demeden sana bile el kaldırmışlar. Israr yok en iyisini sen bilirsin. Ancak ya yarın öbür gün kızını kaçırarak ona da bir kötülük ederseler?” 

Genç adamın sert sözlerle sarf ettiği bu sözler havada asılı kalmıştı. Yaşlı adamın yüzünde tokat gibi bir etki bırakmıştı. Kızına bunu yaparsalar yüreği dayanamazdı. Kahrından ölürdü. 

Davut “Bana bu konuda söz düşmez ama Ömer Ali doğru söylüyor bey amca. Söz konusu olan bir kızın iffeti. O şerefsizlerin her şeyi yapabileceği malum. Seni bile içeri tıktırdılar yalan iftirayla!” deyince yaşlı adam kalbini tutmuştu. 

“Baba! İyi misin?” Hatice hemen babasına bir bardak su uzatmıştı. Öfkeyle iki adama bakarak gözleriyle sözlerinize dikkat edin mesajını vermişti. 

Muzaffer ağa kızına baktı. Yaşlı adamın göz altları koyulaşmıştı. Rengi bu iki günde daha da solmuştu.

“Kızım seni bile koruyamıyorum..” diye kendi acizliğine öfkelendi. 

“Deme öyle babam. Sen beni her zaman korudun kolladın. Senin kanatların altında ben hep kendimi huzurlu korkusuz hissettim” dedi genç kız tebessümle “İzin ver babam. Ömer Ali beyle evleneyim. Sana yük oldukça, sana bir şey olacak diye korkuyla ben yaşayamam..”

Muzaffer ağa bir müddet düşündü. Diğer genç adama baktı. Ömer Ali Safkan mert bir yiğitti. Onu beş sene önce tanıdığında sevmişti. Gözüne girmişti. Yüzünde ki yara izine bakmamıştı hiç bir zaman. O adamın ciğerine, kalbine bakardı. Kızına sahip çıkacak güçlü bir adamdı bu genç adam. Hemde sevip kollayacak. Başka çaresi yoktu. Belki de bu yüzden beş sene önce bu adamın hayatını kurtarmıştı. 

Allah’ın ona verdiği bir şanstı. O şeref sözünü o yüzden bu güne kadar hiç hatırlamamıştı. Dar gününde kızını kurtarabilmesi için gönderilmişti bu adam. 

“O zaman!” dedi birden yaşlı adam çatallı sesiyle “Her şey usulüne göre olsun. Yarın gelin kızımı isteyin. Sözlenirsiniz. Tez vakitte de kızımı telli duvaklı bir gelin olarak bu evden uğurlarım!”  Tek çocuğunu gelinlikle görmek istiyordu yaşlı adam. Onun ince beline o kırmızı kurdeleyi o bağlamak istiyordu. 

Hatice’nin gözü dolmuştu. Babasının kolunu sıkıca kavradı. Dolu dolu olan gözlerini Ömer Ali’ye çevirdiğinde genç adam kahve fincanını masaya bıraktı. Bakışlarını Muzaffer ağayı bularak konuştu:  “O zaman ban bana müsaade Muzaffer ağa. Yarın kız istemeye ailemle geliriz inşallah!”

♡♡♡

Genç kız içinde oluşan bu garip heyecana anlam verebilmiş değildi. Önündeki cezveye dikkatle bakıyordu. Birazdan kahveleri içeriye götürecekti. 

Ömer Ali Safkan’ın ailesi onu istemeye gelmiştiler! Allah’ım sen yardım et! Hatice derin bir nefes alıp verdi. Her ne kadar bu evlilik olayı gerçek olmasa da gene de heyecanlanıyordu. Pırpır atan kalbine engel olamıyordu. Onu istemeye gelmiştiler! Babasından birazdan Allah’ın emri, peygamberin kavliyle onu isteyeceklerdi! Bu ister istemez onu hem huzursuz hem de heyecanlı kılıyordu. 

“Daha kahveler hazır olmadı mı güzel kızım?” diye mutfağa Bedriye hanım girdi. Heyecanlanmaktan yüzü sararan kınalı kuzusuna bakarak gülümsedi. Ne de güzel olmuştu bu akşam. 

Hatice bu gün en sevdiği renk olan eflatun ipek dizlerinin altında biten kolsuz bir elbise giymişti. Kestane rengi saçlarını arkasından dağınık bir topuz yapmış, her iki yanağınıda perçemleri güzel bir şekilde sallanarak kızarmaya meyilli yanaklarını saklıyordu. 

“Bitti süt anne” diye cezvede ki kahveleri dikkatle fincanlara koydu. “Artık misafirlere götürebilirim.” 

“Hanımım bir şey unutmadınız mı?” 

Tepsiyi eline alıp gideceği vakit Hatice’yi evin çalışanı Nadire durdurmuştu. Genç kız kaşlarını çattı. Me unutmuştu ki? Herkese yetecek kadar kahve yapmıştı işte. Ne unutabilirdi ki?

Nadire biraz gülümseyerek eline tuzluğu aldı “Hanımım damadın kahvesine tuz koymayı unuttunuz!” dedi tuzluğu uzatarak. 

Bedriye hanım da gülerek “He ya heyecandan unutmuşuz!” diye onaylıyordu. 

“Yok artık süt anne sende mi?” Hatice şaşkınlıkla süt annesine baktı. Nasıl bunu yapardı? Ortada gerçek bir aşk evliliği yok ki gelin hanım olacak kız müstakbel kocasına tuzlu kahve yapsın!

“Yok olmaz!” dedi Hatice “Adama zaten çok mahçup oluyorum. Birde tuzlu kahve içirmem!”

Bir tek seni sevdimजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें