2.8

27K 1.6K 632
                                    

Hellloo
Nasılsınız ballarımm???
Hoşgeldiniz diyerek sizi bölümümüze davet ediyorum
Seveceğinizi düşünüyorum^^
Yorum yapmayı unutmayın olar mii👉👈

Keyifli okumalarrr

***
Sabah Yağız yüzünden erkenden uyanmıştım. Uykumun bölünmesini sağlayan şey yüzüme batan hâlâ kesmediği kirli sakallarıydı. Sabah sabah çok güzel uyuduğum için kanı kaynamış beyfendinin. Olan uykuma olmuştu.

Dikişlerini aldırmıştı ama kontrol ettirmek için Bora abi ile hastaneye gitmişlerdi. O gidince evden ayrılıp kendi evime geçmiştim. Kapıyı açan Mercan beni görüp, "Yanlış geldiniz herhalde," diyip kapıyı yüzüme bile kapatmıştı.

Aslında haklıydı. Bir haftadan fazla süredir Yağız'ın evinde kalıyordum. Duş alıp üzerimi değiştirmiş ve ikimiz için kahvaltı hazırlamıştım. Başım ciddi derecede ağrıdığı için ilk m başta kahve içmiştim ama faydası olmamıştı. Hâlâ zonkluyordu resmen.

Mercan'ın üzerinde ki gerginlik ve keyifsizlik dikkat çekiciydi. Bende anlamamıştım ama ona tabiki sormayacaktım. Çünkü ne zaman sorunu olsa küçük bir kız çocuğu gibi yanıma gelip kucağıma kıvrılıyordu. Ona karşı nedense kendimi hep bir abla gibi hissediyordum.

Sandalyede bağdaş kurmuş oturarak çayımı içiyordum. Bir yandan da iki kaşımın ortasına masaj yapıyordum. Bu şekilde baş ağrısı hafifleniyordu. "Mercan," dedim kapalı gözlerimi açmayıp oturuş şeklimi de bozmadan.

"Hı?" dedi yalnızca.

"Emirle aranız da problem mi var?" Sorum üzerine neredeyse iki dakikadan fazla süre ses çıkmadı.

Derin bir nefes alıp kapalı gözlerimi araladım. Çattığım kaşlarım ile ona bakınca şaşkınlıktan küçük dilimi yutacaktım az kalsın.

Mercan ağlıyordu ve bu bir erkek yüzündendi.

Daha önce de defalarca kez ağladığını görmüştüm hatta gözleri bile dolmuştu Emir göreve gitti diye ama hiç gerçekten içli bir şekilde ağlamamıştı.

Yanına gidip göz yaşlarını sildikten sonra, "Özür dilerim güzelim benim, ben yanlış bir şey dediğimi düşünemedim," dedim tamamen mahçup bir sesle.

Başını iki yana sallayıp, "Senlik bir durum yok bebeğim günlerin birikmişliği var bende," dedi hıçkırarak. Eliyle yüzünü kapatıp şiddetle ağlamaya başladı. Geriye çekilip çaresiz bir halde izledim ağlayan kızımı.

Onu çok seviyordum. Mercan benim için kardeşti. O benim sahip olduğum her şeyimdi. Gülüşlerim, hayallerim, sevinçlerim ve daha nicesi. Her şey Mercan ile yaşanan ilklerdi. Ve şimdi ağlaması benim için çok büyük bir sorundu.

Ellerimi masanın üzerine koyup ona bakmaya devam ettim. Ağlamaları sessiz iç çekişlere döndüğü vakit, "Son zamanlarda ailesi ile yaşanan olaylar yüzünden beni o kadar geri planda tuttu ki kendimi Emir'in hayatında figüran gibi hissettim. Bencil değilim yemin ederim Kübra ama hani kendi sorunları ile boğuşurken beni de düşünsün istedim. Yanında olmak isterdim ama yabancı gibi hissettiren birinin yanında ne kadar kalabilirsin ki?" dedi tekrardan ağlamaya başlarken.

Duymayı beklemediğim sözler içimi acıtmıştı. Aynı durumu sanki ben yaşamışım gibi sarsan bu durum Mercan'ın içini harabeye döndermişti adeta. Ne diyeceğimi bilmediğim için elimi saçlarımın arasına daldırıp, "Anladım," dedim yalnızca.

ÜSTEĞMENCİĞİM | Yarı Texting ✓Where stories live. Discover now