0.8

51.1K 2.7K 314
                                    

Hellloooo!
Keyifli okumalar dilerim
Ve dilimde tüy bitmesine rağmen yine söyleyeceğim oy verin pleaseee♡♡

***
Üsteğmenciğim; Kübra (02.24)

Üsteğmenciğim; Bana gel

Üsteğmenciğim; Nolur

Üsteğmenciğim; Bencillik belki ama yanımda olur musun?

Üsteğmenciğim; Lütfen (02.54)

Ekranda yazan mesajlarla derin bir nefes aldım. Gecenin ikisinde bana mesaj atacak kadar ne olmuştu?

Mercanı uyandırmamaya dikkat ederek yataktan kalkıp üzerime bir hırka aldım. Pijama şortunu indirip siyah eşofman geçirdim bacaklarıma ve telefonumla, anahtarımı alıp evden çıktım.

Belki aptallık denilirdi bu yaptığıma ama bana ihtiyacı vardı. Belliydi gayet bu. Yoksa bu saatte bana mesaj atmazdı. Hemde bunu beni ektiği günün gecesi yapacak kadar salak değildi. Yani sanırım.

Evler arasında çok fark yoktu Allah'tan. Onun kapısının önünde dururken zili çalmadan önce derin bir nefes aldım. Zorlanıyor gibiydim. Ne olmuştu ki bir anda. Anlamıyordum.

Kapıyı çaldığım an çok beklemeden açıldı. Karşımda üstü çıplak bir şekilde normalde görsem kalp krizi geçirtecek sevdiğim adam şimdi içimi burkuyordu. Saçları ıslaktı ve bedeninden de ter damlaları akıyordu. Bakışları hafif kısık, dudakları aralıkdı. Kehribar gözleri ise içerinin loş ışığından dolayı parlıyordu. Her şekilde kalbimi durduracak biriydi.

"Bu halin ne senin?" Kolundan tutarak onu ittirdim ve ardımızdan kapıyı kapattım. Dermanı yokmuş gibi alnını boyun girintime yasladı. Bu hareketiyle nefesimi tuttum. Ellerim ve dizlerim titriyordu. Heyecanlanmıştım.

Oturma odasının ışığını yakacakken, "Yakma," diye sızlandı resmen. Sesi berbat geliyordu. Dediğine kafa sallayıp karşıda ki berjele oturdum. Lâkin diken üstünde oturuyor gibiydim. Hiç rahat değildi.

"Niye çağırdın beni Yağız?" Uzatmanın anlamı yoktu. Bir an önce konuşup gitmeliydim. Çünkü olması gereken buydu. Ayol neydi bende ki bu ciddiyet?

"Özür dilerim." Beklemediğim için şaşırdım dediğine.

"Niçin?"

"Seni ektiğim için." Böyle söyleyince yine zırlayasım gelmişti. Bu böyle mi denirdi be üzümlü kekim.

"Evet ektin ve bunu konuşmak istemiyorum. Senden açıklama yapmanı çok isterdim. En azından bir açıklamayı hakettiğimi düşünüyordum. Yinede sana kırılma-"

"Varlığından bugün haberdar olduğum annem olan kadın hastaneye kaldırılmış. Beni arayıp anneniz dediklerinde boşlukta gibi oldum Kübra. Ben kimsesiz olduğum düşünürken annem olduğunu iddia eden bir kadın ortaya çıktı. Asıl sorun benim annem olduğuna inanmamdı."

Ağzım açık, gözlerim buğulu bakıyordum ona. Ne demek kimsesizdi? Göğsümde bir ağrı baş gösterince elimi kalbimin üstüne yasladım. Yağız dalgın dalgın orta sehpaya bakıyordu. Suskundu.

Beni ekme nedeni annesi yüzünden miydi? Kafamda o kadar saçma şeyler kurmuştum ki şuan kendimden utanıyordum. Hele ki onun bir aileye sahip olmadığını bilmek, saatlerce hatta günlerce ağlama isteği uyandırıyordu. Onu keşke alıp kalbimde saklayabilseydim.

Oturduğum berjelden kalkıp Yağıza hiçbir şey demeden boynuna sımsıkı sarıldım. Sarılışımın sert baskısı yüzünden yüzü boynuma mıhlanmışdı adeta. Rahatsız değildim.

"Kübra özür dilerim. Binlerce kez özür dilerim senden." Ensesinde ki saç tutamlarını sorun yok dercesine okşadım. Artık sorun yoktu.

Kafasını uzaklaştırıp, "Annen, o iyi mi?" diye sordum. Yüzüne bakarak kafasını salladı sadece. "İyi." Tek cevap. Annem dememesi içimi burktu.

Nedenini yada ne olduğunu bilmesem de bir annenin hayatta iken evladını terk etmesi benim için her zaman haksızlık olarak gördüğüm bir durumdu.

Tereddütte kalsam bile yanağına tüy kadar hafif bir öpücük kondurup geriye doğru çekildim. Gözleri kapanmış dudakları hafif aralık duruyordu. Terli alnı ve çıplak üst bedeni ile yakınlığımızdan ötürü onu öpmek istiyordum.

"Kübra."

"Hım."

"Bugünü telafi edeceğim."

"Sorun değil Üsteğmenim." Gülümsedim. Hiç beklemediğim bir anda gamze çıkan yanağımdan öptü. Kalp atışlarım durdurak bilmiyordu resmen.

"Bana uyumak için yer vermen lazım. Eve gidemem şimdi." Gülerek koltuktan kalktı. İyi görünüyordu. Sarhoşluktan mıdır bilinmez sendeledi.

"Sen geç benim odama uyu. Ben koltukta yatacağım."

"Seni yatağından etmem asla. Ben burada uyurum."

Ayağa kalkıp karşısında durdum. Aramızda ki boy farkı hoşuma gitmişti. Elimi kaldırıp terli saç tutamlarını okşadım. "Ben burada uyuyacağım." 

Elimi tutup, "İstersen beraber de uyuyabiliriz," dedi. Yutkunuş sesim oda da yankılandı. Ciddi olup olmadığını bilmiyordum ama onunla uyumak istiyordum.

"Olur."

"Ne?"

"Duydun işte uyurum seninle."

Elini tutup parmaklarımı geçirdim. Birleşen ellerimize bakıp iç geçirdi ve, "Sınav gibisin," diye mırıldandı. Alnını alnıma yaslayarak.

Bu gecenin nasıl başladığının pek de önemi kalmamıştı. Sevdiğim adamın yanında, dertlerimden sıyrılmıştım adeta. Omuzlarımda ki yükler kalkmış kendimi huzurlu hissediyordum. Bunda payın büyüğü Yağız'dan kaynaklanıyordu.

Yıldızlar bile bu gece daha parlaktı. Sanki bir yerde bizim mutluluğumuzu izliyorlardı.

***

Ayyy bitti bölüm.

Bayilarak yazdım bölümü. Ve büyük bir mutlulukla.

Çok içime  sinen ve beğendiğim bölüm oldu.

Lütfen emek için oy verin.

Lütfen...

🐝💛

ÜSTEĞMENCİĞİM | Yarı Texting ✓Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt