ÜSTEĞMENCİĞİM | Yarı Texting ✓

1.2

Hellooo
Nabersiniz beaa???
Keyifli okumalarrr ve lütfen oy vermeyi unutmayınızzz

(Ufacık bir düzeltme yapıldı bir yerde yeni bölüm yarın aticam hastayım ölereem)

***
Üsteğmenciğim; Kübra (02.35)

Üsteğmenciğim; Ben bir süre burada yokum

Üsteğmenciğim; Görevde olacağım

Üsteğmenciğim; Merak etme sakın

Üsteğmenciğim; Kendine dikkat et (02.41)

Kübra; Allaha emanet ol (08.21)

Kübra; Kendine dikkat et lütfen

Sabah uyanır uyanmaz gördüğüm mesajlar yüzünden gözlerim dolmuş fakat kendimi toplayıp onun bir asker olduğunu defalarca hatırlatmıştım kendime.

Beni öptüğü gecenin sabahında onu görmek istemiş olsam bile geleceği günü sabırla beklemekten başka çarem yoktu.

Bugün benim nöbet günümdü ve otuz altı saatlik nöbetim olacaktı. Yerle bir olan moralim ile kendimi toplamaya çalışıp banyoya girdim. İştah kalmadığı için kahvaltı yapmayacaktım. Anneme de geç kaldım diyerek geçiştirmek zorundaydım mecburen.

Hızlıca duş almış, dişlerimi de fırçalamıştım. Odaya girince yatağın üstünde sırtını yatak başlığına dayamış ağlayan Mercanı görünce kaşlarım çatıldı. "Mercan kuzum iyi misin?" Ses tonum endişeli çıkmıştı.

Burnunu küçük bir sesle çekip gözlerini sildi ve omuzlarını küçük bir çocuk gibi silkip, "Emir göreve gitmiş. O bana sevdiğini söyleyeli yirmi dört saat bile dolmadı daha ama ya," diye hayıflandı.

"Ne demek sevdiğini söyledi." Şaşkınlık ile bakıyordum ona. Bana bunu nasıl söylemezdi. Alt dudağını dişleri arasına kıstırıp, "Şey sana söyleyecektim," diye mırıldandı.

İnanamıyor gibi bakıyordum ona. "Ne zaman Mercan dünyanın sonu gelince falan mı?" Bana bu konuyu anlatmadığı için kırgın hissediyordum. Tüm gece ki hallerinin nedenini çok sorsam bile bana yinede söylememişti.

Yanından kalkacakken bana sarıldı. "Kübra lütfen kızma aşkım. Sadece dün vakit bulamadım. Sana bunu detaylıca anlatacaktım. Basitçe söylemek istemedim." Yinede sarılışına karşılık verdim. Kırgın olabilirdim ama ona sarılmama engel değildi bu. Hem Emir Yağız'ın timinden olduğuna göre ikimizde günleri sayacaktık.

Geriye çekilip saçlarını kulağının arkasına iterek, "Beraber pencere önüne tüneyip yollarını gözleyeceğiz desene," dedim. Biraz daha böyle dursam ağlardım kesin.

Yanından kalktım. Mercan da banyoya girmişti çünkü bizim nöbetimiz aynı güne denk gelmişti. O çıkana kadar beyaz bol paça yüksek bel pantalonumu üzerine ise kalın askılı pembe bodyimi giydim. Saçlarımı gevşek bir biçimde balık sırtı örüp çantamı ve telefonu mu da alıp mutfağa girdim.

Annem ve Baran masa da oturmuş kahvaltı ediyorlardı. Onlara eşlik etmek istemesem de annem bir şey demesin diye birazcık yedim. "Kuzum akşam ne yapayım size?" Annemin yanağından öpüp mutfağa giren Mercana kısa bir bakış atıp, "Bugün biz nöbete kalacağız Anne," dedim.