2.5

28.2K 1.6K 466
                                    

Helllooo
Bir sahne yazmışım varya üfff
Ha bide unutmadan şunu söylemek istiyorum bakın kitaplarda kullanılan modeller bir karaktere ait değildir. Sıkça görebiliriz onu. Lütfen Yağız'ın fotoğrafına 'Alaz' yorumları yapmayın. Yapacaksanız gidip Alaz'ın kitabını okuyabilirsiniz arkadaşlar. Bakın farkında değilsiniz belki ama cidden rahatsız edici bir durum. Şöyle düşünün sürekli birileri sizin hareketinizi yada herhangi bir şeyinizi sürekli aynı kisiye benzetiyor. Bir süre sonra sizlerde tahammül edemezsiniz.

Derdimi anlatabilmişimdir umarım.
Keyifli okumalarrr bebekimlerrrr ♥️

***
YAĞIZ

Sabah uyandığımda Kübra kalkmadan pansumanımı yapıp kahvaltı hazırlamak istemiştim. Ama işler planladığım gibi gitmemişti.

Kayıtlı olmayan bir numaradan gelen otuz altı aramaya şaşırarak bakmıştım. Kübra dışında kimsenin bu kadar telaş yapıp arayacağını düşünmüyordum.

Gelen numarayı sorgulattığım zaman arayan kişinin adını söyledikleri vakit şafak sökmeyecek ve ben karanlıkta kalacağım sanmıştım. Ama biliyordum ki ben karanlıkta kalsam bile Kübra bana ışık olurdu.

O benim yolumdu, ışığımdı, mucizemdi. O benim için bambaşka biriydi. Hem anneydi, hem sevgiliydi, hem arkadaştı. Onun sıradan hayatıma renk getirdiği gerçeğini asla inkâr edemezdim.

Ve hayatımızda ki en iddialı renk pembe olacak gibiydi. Pembe aşığı bir insandı resmen. Yakışıyordu da. Bebek gibi biriydi zaten ne yakışmazdı ki?

Numarayı tekrar tuşlamış ve hayatımda biyolojik babam olması dışında yer kaplamayan o adamla konuşmuştum. Tuhaftı. Çok tuhaftı çünkü ben ilk kez bir babayla konuşurken kekelemiştim. Doğrusu normalde en son lise de sinirden kekelemiştim.

Ama şimdi kekeleme nedenim sinirden değildi. Heyecan? Olabilirdi.

Üzerimi değiştirdim ama uyanınca yalnız bırakmak istemiyordum. Bir yandan İhsan Karaçay ile de görüşmek zorundaydım. İkinci kez kaçıyordum gerçeklerden. Ve şimdi ki neden ilk nedenden de ağırdı. Ama bu sefer kaçmak yoktu.

Lojmana çok da uzak olmayan bir yere geçip beklemesini söylemiştim. Yolda gerginlikten kaç kez durup sakinleşmeye çalıştığımı saymayı bırakmıştım. Eğer Kübra olsaydı yanımda, onu öpmem yeterdi sakinleşmeye.

Kafe tarzı bir yerdi küçüktü ama çok güzeldi. Kübra'yı kesinlikle buraya getirmeliydim. Bayılırdı görünce dışarıda ki mor menekşe çiçeklerini görüp. Çiçeklerle arası pek olmasa bile menekşe seviyordu. Hemde fazlasıyla.

Babam cam tarafında bir masada oturmuş önünde ki yarısı içilmiş çay bardağını izliyordu. O bana çok yabancıydı. Babam bana çok çok yabancı kalmıştı.

Eğer benim yanımda olmuş olsalardı nasıl bir hayatım olurdu diye düşünüyordum. Ama ya eğer Kübra hiç karşıma çıkmamış olsaydı? Fark ettiğim en net durum ben Kübra olmadan hayal kurmak nedir bilmiyordum. Öğrenmiştim ve onunla kurduğum hayaller çok fazlaydı bana.

Bir gün onunla bir çocuğum olması hayali gerçekleşmesi imkansız geliyordu.

Eğer gerçek olursa? Gerçek olursa babamı da annemi de affederdim. Beni terk edip giden annemi yine de affederdim. Kübra ile kurduğum hayaller gerçek olursa sevgi dilenciliği yapan çocukluğumu da affederdim.

ÜSTEĞMENCİĞİM | Yarı Texting ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin