0.7

51.5K 2.7K 262
                                    

Selamlarrr!
Baya geç oldu ama okuyup da oy verirsiniz inşallahhhh
Keyifli okumalar efenim<3

***
Aynadan dakikalardır kendime bakıyordum. Vay anasını olmuştum harbiden. Kendimi beğenirdim ama bunu her fırsatta dile getirmezdim.

Çantamı ve telefonumu alıp evden çıktım. Kapıyı da kitledikten sonra merdivenleri topuklu ayakkabıya dikkat ederek indim. Gider ayak kaza geçirmeyi göze alamazdım.

Evden çıkmadan önce Yağız onu beklememe dair mesaj atmıştı. Apartmanın önünde hanım kız gibi sakin sakin onu bekliyordum. Yan taraftan gelen çocuk sesleri ile top oynayan çocukları izlemeye başladım.

Yirmi dakikadır Yağız'ı çocukları izleyerek bekliyordum. Nerde kalmıştı bu adam be? Sinirle ayağımı sallarken telefonumu çıkarıp Yağız'a mesaj attım.

Kübra; Üsteğmenciğim

Kübra; Umarım beni bekletmeye değecek bir işiniz vardır

Kübra; Aksi takdirde evinizi basabilirim

Mesajların tek tik olması hem sinirlenmemi sağlıyordu hemde merak etmemi. Acaba göreve falan mı gitmişti? Gitseydi Mercan, Emirle yemeğe gitmezdi ki? Ya Selin ile beraberse?

Elimi başıma attım tarlası yanmış köylü gibi. Çünkü beynim ek mesai yapıyordu resmen. İhtimaller hem canımı sıkıyordu hemde karın ağrıtıyordu.

Karnın kesin açlıktan ağrıyordur salak!

Evden çıkmadan önce sadece bir bardak su içmiştim ve açtım. Mesajlar hâlâ tek tik olduğundan aradım Üsteğmenciğimi. Çalıyor... Çalıyor... Çalıyor... sinirle ayağımı yere vurdum. Açmıyordu Dna'sı bozuk canlı.

Bekletilmeyi sevmediğim için umursamadan gerisin geri apartmana girdim. Bekletilmek berbat bir şeydi.

Heyecanla çıktığım eve mutsuz ve ağlamaklı bir şekilde girdim. Çünkü şuan zırıl zırıl ağlayabilirdim. Moralim sıfırlanmıştı. Ayakkabıları çıkarıp gelişi güzel koydum. Oda'ya girmeden önce tekrar su içtim. Beni ancak buz gibi soğuk su keserdi.

Oda'ya girmeden önce tekrar Yağız mesaj atmış mı diye baktım ama hâlâ tek tikti. Telefonu kırılsaydı emi. Kabaran öfkemle banyoya girdim ve suyu açıp öylece boş boş duvara baktım. Birazdan yaşanacak şeylerin habercisi olan sakinliğim hiç normal değildi.

***

《Mercan》

Titreyen ellerle bardağı tutmakta oldukça zorlanıyordum. Emirle yemeğe gelmiştik ve ben deli gibi titriyordum. Ara ara gözleri titreyen ellerime kaysada dikkatini tekrar topluyordu.

Kalabalık bir mekanda oldukça güzel bir yerde yemekteydik. Daha önce Mardinde Kübra ile de bu yeri keşfetmemiştik ama bundan sonra sık sık gelecektik. Kübra'ya anlatınca kesin yarın gelmek isterdi.

Masamıza bir anda gelen uzun boylu kızıl saçlı kadın, "Emirciğim," diye keyifle konuştu. Dikkati yemekte olan Emir bir anda kafasını kaldırıp, "Ebru?" dedi sorgular gibi. Anlamazca bakıyordum ikisine de. Noluyordu lan!?

Emir ayağa kalkıp Ebru denen kadınla sarılınca ağzım açıldı resmen. Gözlerimi kapatsam çok mu abartı olurdu?

Emir, Ebru'dan uzaklaşıp, "Mercan tanıştırayım Ebru, liseden arkadaşım," Ebru memnuniyetsiz bir şekilde gülümseyip kolunu Emirin beline doladı. EMİRİN BELİNE!

Elimi uzatıp, "Mercan ben Emirin arkadaşıyım," diye tanıttım kendimi. Ama buruk bir his kaplamıştı içimi. Arkadaştık biz. Bu durum beni rahatsız etmemeliydi. Ama etmişti işte. Suyu alıp birkaç yudum içtim. Boğazım kurumuştu sanki.

Ebru ve Emir beni unutmuş gibi sohbet etmeye başlamışlardı bile. Dirseklerimi masaya dayayıp ellerimi yumruk halinde çeneme yerleştirdim. Ebru ve gereksiz temasları iyiden iyiye gözüme batmıştı. Emir bey de hiç rahatsız olmuyordu galiba. Ben onun yanında böyle olsam hoş muydu yani?

Telefonuma gelen bildirim sesiyle ekrana baktım ve Kübradan mesaj geldiğini gördüm. Emirin de bakışları bana kaymıştı. Hayret doğrusu, Ebru dan dikkatini çekebilmişti.

Kübra; Kız zilli

Kübra; Gelirken cips alsana

Kübra; Canım çekti

Mercan; Tamam gelirken alırım

Mercan; Nasıl istersin?

Kübra; Kız anam baharatlı al

Mercan; Tamam canım

Mercan; Yarım saate evde oldum bil

Kübra; Hadi yaavruum hadiii

Kübra; Tutma beni filmin en heyecanlı yerindeyim

Kübra; Dikkatli gel zilli

Mercan; Tamaaamm

Bahanem bile Kübra sayesinde olmuştu. Çantamı sandalyenin arkasından alıp telefonumu içine koydum. "Hayırdır?" Emir çatık kaşları ile bakıyordu bana. Ebru da sevimsiz bir şekilde bakıyordu. Rahatsız etmiştik hanfendiyi galiba.

"Kübra aradı rahatsızlanmış eczaneden ilaç almam gerek sonra eve geçeceğim." Birazcık yalandan kimse ölmezdi canım sonuçta.

"Tamam hadi beraber gidelim. Yemeği yedik zaten." Masadan kalkıp garsona seslenmişti hesap için. Benimle gelecek olması beni mutlu etmişti. Ebru ile kalacak olmaları çünkü bu gece uyutmazdı beni.

Emir hesabı ödedikten sonra Ebru'ya iyi geceler dileyip çıkmıştık. Arabada başımı koltuğa yaslamış yolu seyrediyordum. Sokak lambalarının ışığı arabanın içinde loş bir aydınlık yaratmıştı ve bu durum Emirin arabaya sinen kokusuyla uykumu getirmişti. Çok güzel kokuyordu Emir. Rahatlatıcı ve sakinleştirici bir kokusu vardı.

Acaba sarılsak nasıl olur?

Aklımda ki düşünce yüzünden kendime kızdım. Neler düşlüyordum ben öyle. Yanaklarım ısınmıştı. Yan gözle Emire baktığım da dikkatle yola odaklandığını gördüm. Keskin çene hatları, düzgün ucu kalkık burnu ve bana göre mükemmel görüntüsü ile her kadının isteyeceği bir erkekti.

"Sucuk ekmek mi yiyelim yoksa dürüm mü?" Onda olan bakışlarım birden donuklaştı. Yüzünde oluşan gülümseme ile bakıyordu suratıma. Afallayan ifadem hoşuna gitmiş olmalıydı. "Ha?" Resmen ayı gibi tepki vermiştim çocuğa. Kafamı Kübra'nın dediği gibi duvara sürtesim vardı şuan.

"Diyorum ki ne yiyelim?" Oysa az önce yemek yemiştik. Doymamış mıydı acaba?

"Gerek yok eve gidiyoruz zaten. Az önce yemek yemiştik."

"Ben yedim sen dokunmadın bile Mercan."

"Canım istemiyordu."

"Dürüm mü yiyoruz yani?"

Pes edip gülerek başımla onayladım. Böyle bir fırsatı geri tepmek istemezdim. Başka bir yola sapıp çok sevdiği dürümcüye götürecekti bizi. Hissettiğim huzurla geriye yaslanıp geçip giden yolu izlemeye koyuldum.

***
Çok da içime sinmeyen bir bölüm oldu ama atmak istedim. Uzun zamandır bölüm atmıyordum.

Yorum yapmasanız bile oy verir misiniz lütfennnn.

Çok teşekkür ederimmm♡


ÜSTEĞMENCİĞİM | Yarı Texting ✓Where stories live. Discover now