Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Pınar Sarca
Yazar
Hava soğuktu, yağmurluydu, ve o gün nöbetçilerin içindeki sıkıntı bir türlü geçmiyordu. Gruba neşe getiren Mutlu Sarca bile bir keyifsiz gibiydi.
Helin, ve Koza, sonunda eve dönüyorlardı, Helin üşüdüğünü hissetti, montuna biraz daha sarıldı. Onun üşüdüğünü fark eden abisi gülümsedi. "Klimayı açayım mı biraz daha?" Diye sordu. Helin, gülümsedi. "Olur,"
Koza, yolu bir kere daha kontrol etti ve gözünü yoldan ayırıp, hızlıca klimayı açtı, gözü yine yola döndü. Konuşmuyorlardı. Sessizlerdi, ve ikiside yola odaklanmıştı. Helin bir sıkkın gibiydi. Parmağındaki dört yapraklı o yoncaya baktı. Sevgili eşinden ayrılalı iki saat olmuştu fakst nedensizce onu özlediği hissetti. Eve gittiği an, ilk yaptığı ona sarılıp öpmek olacaktı.
Issız yolda, tek başlarında yolculuk yaparken, yağmur biraz daha hızlandı, ay yükseldi, geceninkaranlığı abi kardeşe bir karabasan gibi çöktü. Geldikleri yol ayrımında, beklenmedik bir şekilde ışıklar yolu aydınlattı, iki tane jip yolu kesti.
Helin'in gözleri korkuyla açılırken, ve Koza'nın kolunu kavrarken, "Ne oluyor?" Diye sordu.
"Bilmiyorum, kahretsin!" Arabadan inen kişileri gördü. "Silah, silah var!"
Helin'in titreyen elleri, abisinin kolunu sıkarken, o ne yapacağını düşündü. Geri gitse, silahların hepsi kafalarına boşalırdı, inerlerseaynıydı, o inse, kardeşi kaçsa o öldükten sonra kardeşi de ölürdü. Kahretsin, hiç bir yolu yoktu!
"İnin arabadan!" Diye bağırdı yabancı bir ses. "Çabuk olun, yoksa ölürsünüz!"
Helin, "Abi!" Diye ağlarken, abisi başına bir buse kondurdu. "Korkma, bir şey olamayacak."
Koza onun elini, kolundan çekip kapıya yöenldi. Helin'in titreyen elleri arabanın kapısını zar zor açarken, adam, "Kaldırın ellerinizi!" Diye bağırdı. Helin ellerini kaldırdı. Koza, ona bir şey diyemedi, kolları hava da arabanınarkasından dolaşıp kardeşinin yanına gitmişti ki, en öndeki adamın yaptığı işret yüzünden, iki adam, Koza'ya doğru yöneldi.
"Yaklaşmayın!" Dedi Koza ama adamlar onun kolunu kavrayıp, öteki tarafa sürükledi. "Bırakın onu!" Diye bağırdı Helin.
