~21~

738 14 40
                                    

Geçen gün, bir sokak çalgıçısı gördüm. Model'den, Makyaj çalıyordu. Hanı var ya o ilk başı;
Çok uğraştım inan unutmak için seni,
O gün sarıldığımızda söz verdiğim gibi.
Son bir öpücüğü çok görmüştün bana,
Biliyorum demiştin ben, gideceğim yeri...

Sonra bir adam geldi, bu sefer Berk Bekar'dan Tatlın çaldı;
Çok uğraştım inan o gün dayanmak için,
Sarılınca kokunda kaybetmiştim kendimi,
Dudağına dokunsan ne olurdu kim bilir,
Şimdi yüzünde bir antidepresan gülümsemesi...

Aşırı YanHel vibe vermiyor mu? Ama Makyaj, Yankı iken, Tatlın Helin...

Şarkılarda bambaşka bir ayrılık hikayesi var ama bu kısımları YanHel için yazılmış gibi...

Edit yapanlar varsa, alın size fikir kskskkskxmxmx

Neyse uzattım, KEYİFLİ OKUMALAR!!!

Neyse uzattım, KEYİFLİ OKUMALAR!!!

Ops! Esta imagem não segue as nossas directrizes de conteúdo. Para continuares a publicar, por favor, remova-a ou carrega uma imagem diferente.

Nil Akan

Işık Sarca

"Büşra!" Diye bağırdım masadaki son bulaşığı muftağa götürürken. "Kardeşine yapma öyle."

Kahvaltıdan sonra hiç istemese de ödevlerinin başına oturmuştu Büşra. Bugün cumartesiydi ve ödevlerini şimdiden bitirmesi en iyisi olurdu. Yoksa bütün hafta sonumuz bu ödevlerle geçiyordu. Sare ise sinirle kelimelerin eş anlamlarını bulmya çalışan ablasının saçlarını çekiyordu, Büşra da onun eline vurmaya çalışıyordu, hadi ama! İki kızımın çok iyi anlaşacağını düşünmüştüm.

Sare, çok az bir şekilde hissettiği tokata rağmen hemen ağlamaya başladığında bıkkınlıkla nefesimi verdim. Helin'in tabiri ile, "KUCAM" olacak lanet herif, sabah sabah Büşra'ya ödevi için eşya almaya gitmişti.

"Çok,sert vurmadım kii anne!" Diye isyan etti Büşra ve karşısında dağınık saçları ile ağlayan kardeşine baktı. Yeşil gözleri dolu dolu olmuş, elini kırmızı dudaklarıyla öperek elini de ıslatıyordu. Altın sarısı güzel saçlarındaki tokaları çıkarmıştı ve Büşra'nın tokasını istiyordu Onların yanına gidip, Büşra'yı öptü, ve Sare'yi kucağıma aldım. Sare'nin tatlı, çilli yanakları beni deli ediyordu. Büşra'nın da çilleri vardı ve bu hoşuma gidiyordu. Benimde eskinden çillerim vardı, fakat artık o kadar da belli çiller değildi. Ama onlarınki... Çok güzeldi!

"u çocuk çok huysuz!" Dedi Büşra. "Poyraz da öyle, Sevgi de öyle! En uslu benim!" Gülerek bana baktı. "Benim dimi..."


Onun kıvırcık saçlarını okşadım. "Tabi ki." Dedim. Bu sırada Sare elimi tutmaya çalışıyordu ve başını göğsüme yaslıyordu. "Ama ödevlerini yapmıyorsun küçük hanım."

Sokak Nöbetçileri (KURGU)Onde as histórias ganham vida. Descobre agora