Hikâyelerimi sevdiyseniz yorum yapmayı, ve arkadaşlarınıza önermeyi unutmayın!!
Keyifli Okumalar<3
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Mutlu Sarca.
Fırat Göktepe.
Lal ile birlikte sözde bir bölüm izleyecektik ama birinci sezon bitmişti. Işık ve Koza birbirlerine sarılarak koltukta uyuya kalmışlardı. Bartu ise kaldırmaya kıyamadığı için üzerlerini örtüp odasına gitmişti. Lal'in kucağına yatmış heyecanla yeni bir öpüşme sahnesini bekliyordum.
"Ah güzel sevgilim." İzlediğimiz biraz eski bir diziydi. "Ah yüzüne bakmaya kıyamadığım. Hiç istemiyorum ama gitmek zorundayım."
"Gitme!" Prenses, Prensin elini tuttu. "Gitmem lazım,"
"O zaman beni de götür." Prens ile yaklaşık iki saat falan bakıştıkları sırada sonunda yakınlaşmaya başladılar. "Aha geliyor," diyerek güldüğümde Lal saçlarımı çekti.
Ama sonra birinin sırtına ok geldi.
Kimin?!
12. Bölüm sonu...
"E kime isabet etti o ok."
"Yeni bölümde öğreniriz," dedim.
"Uyuyalım artık saat 4..."
Gülerek Lal'in kucağından kalktım. "O kadar olmuş mu ya?" Bu sırada Lal karşımda esnemekle meşguldü. Ona bakınca bende esnedim. Sonra o. Sonra ben.
"Yeter artık," ayağa kalktım. Lal'ekalkıp, "Burayı sonra toplarız diyerek dağılan saçlarını topladı. Heyecandan onun pijamasının üstüne kola döktüğüm için benim pembe panteri pijamalarımdan birini giymişti. Ve sanırım ondan biraz daha büyüktüm.
Bu hoşuma gitmişti.
Kıskansın!
Işık ve Kozalak'ı dürttüğünde, "Elleme," dedim. "Uyusunlar burada. Yankı'yla, Helin az uyumadı burada."
Lal güldüğünde iyi geceler dileyip yukarı çıktı. Aslında ben de uyumak istiyorum ama uykum yoktu. Odama gidip renkli led ışığın kumandasını alıp çalıştırdım. Oda kıpkırmızı olduğunda hızlıca kapattım.
