39

870 36 29
                                    

Ay helooooo

Biliyorum enisteniz hayatima girdiğinden beri bolum atmadim..

Askolat ama kismet soz konusu yaaaa

Neyse neyse

5K olmusuzzzzzzzzzzz

Hadi o zaman bolume gecelim bence

"Çok güzelsin, çok güzelsin, çok güzelsin"

Yemek yapmak bu evde zor oluyordu.

"Altay'cım sal benide yemek yapayım, aç mı kalmak istiyorsun" dedim gülerek.

Altay beni kendine yakınlaştırarak, "Benim aç kalmayacağım kesin" dedi.

Biraz oyundan zarar gelmezdi. Hem Arel ağlardı şimdi.

Bacaklarımı onun beline doladığımda o da beni tutmuştu.

"Umut'u mu arasak? Çocukları alsın" dedi koyulaşan gözleriyle.

Hassiktir ya yandık.

Kafa salladım.

Ben onun boynuna daha da yaklaşmıştım. Kucakta olunca böylede oluyor. Anlarsınız yakında.

Altay Umut'u aramak için cebinden telefonunu aldı.

Bende burnumu onun boynuna sürtüyordum.

Derin nefes alıyordu. Sınırları biraz fazla mı zorlamıştık?

"Umut gel al çocukları acil acil 5 dakikaya burdasınız" dedi hemen.

Ben hâla onun kucağındayken Umut gelmişti.

Yavaşca beni aşağı bırakıp kapıya gitti.

"Haloşlarımmm, gelin bakalım" dedi Umut ellerini çocuklara uzatarak.

İkizler halalarına koşarken hala hala diyorlardı.

Alena pek bir asilliğiyle yavaş yavaş ilerliyordu.

"Hadi bakalım çocuklar Berat eniştenizin yanına" dedi Umut.

Berat onlara kucağını açmıştı.

Hepsinin özellikle Aden'in Berat'a ayrıca bir ilgisi vardı.

Hamsisporlu olmasa bari.

"Önemli bir şey mi oldu?" dedi Umut.

Kafamızı sağa ve sola salladık.

"Pekii ben gidiyorum" dedi Umut arabaya giderken.

Kafamı salladım. Kapıyı kapattığımda Altay beni kapıyla arasına aldı.

"Çocuklarda olmadığına göre" dedi belimden tutarak.

Kafamı salladım.

Bende ellerimi onun ensesine ilerlettiğimde beni kucağına almıştık.

"Çok güzelsin" dedi yine.

Her güne defalarca aynı kelimeyi duyuyordum ama sanki ilk defa duymuş gibi heyecanlanıyordum.

Beni kendi odamıza çıkartıyordu.

Merdivenlerden çıkmak zordu tabi yazık.

Tam olarak odamıza geldiğimizde beni yatağa bıraktı.

Tekrar ikiz vakası yaşamak istemiyorum.

Yavaş yavaş hareket ediyordu malak ya.

~ *burda kesicektim tabi nerde kesicem????*

"Abi, Sevgi konuşalım mı sizle?"

Biz çocukları uyutup odalarına koyduğumuzda yanımıza gelmişti.

Altay, "Hayırdır güzelim" dedi.

"Hayır mı şer mi bilemiyorum. Kişiden kişiye değişir" dedi Umut.

Beraber salona geçtiğinizde Umut derin bir nefes aldı.

"Biliyorsunuz takım menajerliği dışında özel olarakta abimin yani seninle özel olarakta ilgileniyorum ve bugün mailleri kontrol ederken bir şey ile karşılaştım" dedi Umut gereğince.

"Ve abi sen gerçekten başarılı bir kalecisin. Kaptan olarak 4 kez şampiyon oldun. 5 sezonda hemde. Ve gerçekten sağlıklı düşünmenizi istiyorum" dedi.

Teklif vardı, kesinlikle reddedilemeyecek bir teklif vardı.

"Abicim, artık söyler misin?" dedi Altay.

O bize göre sakindi. Alışkındı artık, her sezon, her devre arası teklif alıyordu.

Umut, "City, Manchester City" dedi yavaşca.

Sevgi bunu ona yapamazsın.

Onunla gitmelisin. O senin sevdiğin adam ve bu çok güzel bir fırsat.

Onu ikna et.

İngiltereye git. Başka bir şey yapma.

"Lütfen düşünün" dedi Umut.

Altay bana baktı, "Bilmem ki, Sevgi sen ne diyorsun?" dedi.

Çok sakindi.

"Bende bilmem, senin kariyerin" dedim.

Altay, "Biliyorsun Sevgi, sensiz ya da çocuklarsız tabiki gidemem" dedi.

"Altay, biliyorum ama sen nereye gidersen git ben hep geldim. Hepte gelirim" dedim.

Gelirdim çünkü, hep geldim.

Altay gülümsedi, "Seni çok seviyorum" dedi.

Umut, "Ben gidiyorum, siz düşünün. Karar verdiğiniz zaman bana söyleyin. Takımla iletişime geçeyim" dedi evden çıkarken.

Altay kafa salladı.

Umut gittiğinde Altay bana döndü.

"Emin misin? İngiltere sonuçta. Ai- Arkadaşlarımız sevdiklerimiz hepsi burada" dedi ellerimi tutarak.

Gülümsedim, "Altay, Aral'da gitti kiralık, Ekinde gitti. Diğerleri gitti gidecek. Hem biz geliriz onlar gelir. Senin cevabın 'Evet' ise kesinlikle seninle gelirim" dedim.

Beni yanağımdan öpüp heyecanlı heyecanlı bir şeyler anlatmaya devam etti

İyi Değilim Ben | Altay BayındırWhere stories live. Discover now